Dinleri, devletleri, toprakları, hatta yaşları bile yok suda yaşıyorlar!
Gem vurulmamış özgürlük hissiyatı
Tekneyle köyün etrafında attığımız turlardan ve sonrasında suya inip sağı solu keşfetmeye çalıştığım şaşkın koşuşturmamdan aklımda kalan temel şeyin; köyün dört bir tarafından yükselen mutlu insan sesleri ve gem vurulmamış bir özgürlük hissiyatı olduğunu düşünüyorum şimdi... Hep beraber tembellik yapılan bir gölgelikte soluklanmak çok iyi geliyor insana... Bizim hayatımız neye hizmet ettiğimizin giderek flulaştığı, çalıştıkça yoksullaştığımız, elde ettikçe hep daha fazlasını istediğimiz ve dönüştüğümüz makineden kuşku duymamızı bile engelleyen, acımasız bir işleyişe sahip. Başkaları tarafından biçimlendirilmiş bir mutluluğu yakalamak için her yolu meşru gören, kimseye inanmayan, yalnızlaşmış, yabancılaşmış insanlar olarak, her yeni güne beynimizi, ruhumuzu kemiren yeni sıkıntılarla uyanıyoruz. Hâlâ tam olarak sistemin etkisi altına girmemiş, dünyanın kıyısında köşesinde kalmış bu tarz yerlerin bozulmamış insanıyla vakit geçirmek; hissizleşen, kalınlaşan, dönüşen ruhuyla yüzleşmesini sağlıyor insanın...