İstanbul'un turistik yerleri
Galata Kulesi
İstanbul’un simgelerinden olan Galata Kulesi, günümüzde özel bir şirket tarafından sadece turistik amaçlı işletilmektedir. 7 katı asansörle, 2 katı da yürüyerek çıkıp, Galata Kulesi’nin en üst katındaki restoranın içinden geçtikten sonra, Galata Kulesi’ni İstanbul’a açan balkona ulaşılır.
Balkondan İstanbul’u izlemenin keyfi harikadır. Dilerseniz Tarihi Galata Kulesi’nin üstünde bulunana restorantta lezzetli yemeklerin tadına bakarken, eşsiz manzaranın de keyfini çıkartabilirsiniz.
Galata Kulesi’nde ki restorant özellikle ramazan ayı içerisinde yaptığı organizasyonlarla ziyaretçilerine tekrarı zor bir gece yaşatıyor.
Günümüzde Galata Kulesi’nin yüksekliği 66,90 Metre, Dış çapı 16.45 Metre, İç çapı ise 8.95 Metredir. Duvar kalınlığı da 3.75 Metre civarındadır.
İstanbul’un simgeleşen tarihi yapılarından Galata Kulesi’nin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Galata Kulesi’nin M.S. sonra 507 yılında imparator Iustinianos zamanında yapıldığı aynı zamanda Cenevizliler tarafından İsa Kulesi, Bizanslılar tarafından Büyük Kule olarak anılan kuleye günümüzdekine yakın şeklini, 1348 yılında Cenevizliler vermiştir.
1509 depreminde büyük zarar gören Galata Kulesi, devrin ünlü Osmanlı mimarı Hayrettin tarafından onarılmıştır. Ayrıca; Galata Kulesi, Kanuni Dönemi’nde Kasımpaşa tersanesi’nde çalıştırılan mahkum işçiler için hapishane olarak da kullanılmıştır.
16 yy.ın sonlarında ise; müneccimbaşısı Takıyeddin Efendi, Galata Kulesi’nin tepesine bir rasathane kurmuştur. Bir dönem bu şekilde kullanılan Galata Kulesi, 3. Murat tarafından kapatılır ve Galata Kulesi tekrardan hapishaneye dönüştürülür.
1638 yılında; Hezarfen Ahmet Çelebi, kollarına kanat takarak, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a o meşhur uçuşunu gerçekleştirirken Osmalı tahtında 4. Murat oturuyordu.
17 yy.a doğru mehterhane takımına ev sahipliği de yapan Galata Kulesi; 1717den sonra artan İstanbul yangınlarıyla baş edebilmek için yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.
3. Selim zamanında; Galata Kulesi onartıldıktan sonra, Kule’nin üst katına bir cumba eklenir.1831’de kule bir yangın daha geçirir. Bu sefer 2. Mahmut; Kule’nin üzerine iki kat daha çıkar ve külah biçiminde olan ünlü dam örtüsüyle Kule’nin tepesi kapatılır. O dönem onarımla alakalı olarak, Pertev Paşa’nın bir de yazıtı Galata Kulesi’ne yerleştirilir.
1875 yılında kuvvetli bir fırtınadan sonra, Galata Kulesi’nin tepesindeki külha benzer çatı uçar ve daha sonra 1960 yılında tekrardan onartılır.