Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
Alman Arkeoloji Enstitüsü ekibi, Göbeklitepe'de büyük anıtsal yapıların zeminlerinin birkaç metre altında, evlerin ve sabit yerleşim alanlarının olduğunu gördü. Bu bulgular Göbeklitepe'nin daha önce düşünüldüğü gibi sadece özel ritüeller için izole bir tapınak değil, merkezinde özel yapıların bulunduğu, büyüyen ve gelişen bir köy olduğunu gösterdi. BBC'den Seyahat yazarı Andrew Curry, Göbeklitepe'deki son keşifleri ve keşiflerin ne anlama geldiğini yazdı.
Şanlıurfa'da kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Örencik Mahallesi yakınlarında 1995 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden alınan izinle Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından Prof. Dr. Klaus Schmidt başkanlığında kazılara başlandı. Kazılarda Neolitik döneme ait, boyları 3 ila 6 metre, ağırlıkları da 40 ila 60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bulundu.
Üç boyutlu hayvan kabartmaları, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, dikili taşlar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi devrinin çok ilerisinde olan eserlere sahip Göbeklitepe, dünyanın en eski "tapınak merkezi" olarak görülüyor.