Türk bilim insanlarından büyük başarı! Kanser hasta tedavisini kişiye göre ayıracak
Bugüne kadar bu sonuçların, kimyasal, biyolojik ya da genetik özellikleri ölçmek üzere hastadan birtakım biyopsi materyalleri alınarak, özel laboratuvarlarda çalışılıp verilebildiğini anlatan Başbınar, "Bu metodoloji hem süreci kısaltıyor hem daha müdahalesiz. Oradaki hücreye herhangi bir şey bağlamadan, herhangi bir şey parçalamadan bakabileceğiz." bilgisini verdi.
Prof. Dr. Başbınar, bu tekniğin her canlı hücresini değerlendirmede kullanılabileceğini, ileride bazı kan hastalıklarında da tercih edilebileceğini sözlerine ekledi.
- Erken tespitte önemli bilgiler sunacak
İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan, ses dalgaları gönderildiğinde tüm hücrelerin farklı tınıyla cevap verdiğini, bunun da tanısal kolaylık sağladığını çalışmada gördüklerini söyledi.
Derinin dışarıda bir organ olduğu için kanserli hücrelerin normal hücrelerden ayırt edilmesinde şu ana kadar kullanılan metotlardan çok emin olamadıklarını anlatan Gençoğlan, ayırt edici tınılama özellikleri olan bu metodun özellikle deri kanserlerindeki klinik uygulamalarda geniş yer bulacağını düşündüğünü ifade etti.
Prof. Dr. Gençoğlan, bu tekniğin göz, ağız içi mukozası ile kadın doğum gibi alanlarda da kullanıldığında, kanser hücrelerinin erken tespitinde ve arada kalınan vakalarda hızlı yol alınması için önemli bilgiler sağlayacağını belirterek, "Deri kanserlerinde ne kadar erken tanı koyarsak, o kadar iyi tedavi ediyoruz ve hastamızın hayatta kalma şansını o kadar artırıyoruz. Dolayısıyla bu yöntemin ileride tıp camiasında büyük kullanım alanı bulacağı kanaatindeyim." değerlendirmesini yaptı.
Diğer hücrelerle ilgili araştırmalar da yaptıklarından bahseden Gençoğlan, yöntemin mikrop, parazit ve mantarları tanımada da iyi olduğunu fark ettiklerini dile getirdi.