Sağlık Bakanı Koca'dan DSÖ'ye Gazze mektubu
a) Aralarında gönül bağı yoktur, birlik beraberlik ruhundan yoksundurlar, gerçekte birbirlerine düşmandırlar. Ayetin devamı bu mânayı destekler niteliktedir. b) Onların güç ve cesaretleri birbirlerine karşıdır; müminlere karşı savaşacak olsalar aynı kuvvet ve cesareti koruyamazlar. c) Onlar kendi aralarında savaş konusunu hararetli biçimde tartışırlar, güçlü olduklarından söz ederler ama bu, sözden öteye geçmez; iş ciddiye binince siperlerin arkasına siner kalırlar (Râzî, XXIX, 290). Bu ayette, bir toplumun birlik ve beraberlik ruhu içinde olmaması durumunun 'aklını iyi kullanmamaları' gerekçesiyle açıklanması, toplumsal dayanışmanın sırf duygu bağları temeline değil aynı zamanda rasyonel esaslar üzerine dayalı olabileceğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Nitekim Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettiğinde oradaki muhtelif sosyal gruplarla karşılıklı hak ve vecîbeleri düzenleyen bir hukukî metin hazırlayıp ilgililere imzalatmış, bu taahhütlere uyulduğu sürece–farklı inanç gruplarından oluşmasına rağmen–Medine toplumu huzur ve güven içinde olabilmişti (bk. Mehmet Akif Aydın, 'Anayasa', DİA, III, 153-154)."