Osmanlı mezar taşları: Her sembol bir işaret
Hoca Saadettin Efendi’nin Sultan 3. Mehmed Edirne seferine gittiği zaman yanında bulunduğunu ifade eden Çavuş, “Hatta bir ara ordu bozguna uğrar gibi olmuş. Padişah geri çekilir gibi olunca bizzat padişahı yüreklendiren kişidir. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hırkasını alan padişahı gören ordu manevi olarak güçlendiği için düşmanın üstüne yürüyor ve Meydan Muharebesini Osmanlı kazanmış oluyor.” dedi. Hoca Saadettin Efendi’nin bıraktığı eserlerin hala okunduğunu dile getiren Çavuş, hem İslam dünyasında hem de Türk tarihinde önemli bir yere sahip şeyhülislam olduğunu belirtti.
Araştırmacı-yazar Fatih Çavuş, Osmanlı mezar taşlarında görülebilecek en güzel hatlardan birinin başında olduklarına işaret ederek “Sultan 2. Mahmud’un da hat hocası olan Mustafa Rakım Efendi’nin yazmış olduğu bir mezar taşının başındayız. Bu mezar taşının en önemli özelliği, Mustafa Rakım gibi büyük bir hattatın bize bırakmış olduğu güzel bir yazıdır. Bunu tabii ki hattatlar daha iyi anlar ama bakıldığı zaman harflerin iç içe geçişi yani istifi noktasında hattatların bizlere aktardığı en güzel yazılı mezar taşlarından bir tanesidir.” ifadelerini kullandı.
Çavuş, bu mezar taşına ithafen Hattat Sami Efendi’nin ‘Bir daha böyle mezar taşı yazılamaz, yazarım diyenin alnını karışlarım’ sözlerinin yanında ‘Keşke bu mezar taşının altında yatan ben olsaydım’ sözlerine yer verdiğini aktardı.