Dünyada ilk 10'da yer alan bel ağrısına Türk hekimlerinden yeni keşif!
Bel ağrısıyla başvuran hastalarımızın analizini yaptığımızda sadece yüzde 20'sinde kesin bir patoloji ortaya çıkıyor. Bunların da sadece yüzde 20'si ameliyata gidiyor. Yani aslında bel ağrısına bağlı ameliyatlar, bu hastaların çok küçük bir kısmını kapsıyor. Tedavi sürecinde daha çok, fizik tedavi ya da hastaların spor yapması gibi aktiviteler öne çıkıyor. Her kas grubunun belli bir çalışma mekanizması var. Bu mekanizmaya uyan egzersizlerle o kaslar aktif hale geliyor. Kaslar çalışmazsa, yağlanma devam ediyor. Dolayısıyla yapılacak egzersizleri de fizik tedavi programlarını da tamamen değiştirecek bu bulgu. Bel ağrısı genelde 35-40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkıyor. İşte bu, belin üst dış kısmındaki kaslardaki yağlanma da tam olarak bu yaşlardan itibaren başlıyor. Dolayısıyla, aslında henüz bel fıtığı olmadan önce bu bulgular ortaya çıktığı için baştan o kaslara yönelik egzersizler planlandığında, belki de bel fıtığına gidecek çoğu hastada, o süreci baştan engellemiş olacağız."