'Radikal' Akif Beki'den dijital medyaya hakaret
Radikal Yazarı Akif Beki 4 Mayıs tarihli yazısında internet medyasına deyim yerindeyse galiz küfürler savurdu. Sapla samanı ayırmadan, dilini kemiksiz kullanan Beki, izdivacını bile ilk duyuran internet medyasının, yazılarını manşetleştirmesini çabuk unutmuşa benziyor.
Hakan GÖKSEL'in haberi
İnternette dijital habercilik yapan "internethaber" haber sistesinin 13.kuruluş yıldönümü için görüş istenen Beki, gruba gönderdiği görüşü aynı zamanda köşesinde de yayınladı. Beki'nin yazdıkları görüşten öte hakaretti.
"Kâğıdın hükümranlığına son verdiğine inanılan dijital medya hakkındaki durum tespitim budur" dediği yazısında Beki "Dijital medya denince kişiliği gelişmemiş, karakteri oturmamış, sözüne güvenilmez, ağzıbozuk, tek ayak üstünde 50 yalan söyleyen arsız bir palavracı geliyor gözümün önüne. Kahraman kisvesine saklanmış ödlek ve sinsi bir tip. Sahte, çünkü kendinde olmayan fazileti de satıyor, malumatı da. Sahte bilgiç, sahte derviş, sahte o, sahte bu, velhasıl sahte her şey. Aç bir canavar gibi kimi zaman başıboş bir güruh olup linçten lince koşuyor, kimi zaman bir karalama makinesi ki içinde her şey var ama en az bulunan şey insanlık. Uzatmayayım, çocukluğu kötü geçmiş ergen bir geveze canlanıyor kafamda: Lafını da kendini de bilmeyen, kompleksli, tatminsiz, özgüveni sorunlu, agresif, bulaşık ve küstah. Kavgacı ama kavgasının neyle olduğundan dahi bihaber" diye yazdı.
İnternet medyasında defalarca köşesi alıntılanan ve bu sayede kamuoyunda etki uyandırabilen Beki'nin izdivacını bile kamuoyuna ilk duyuran internet medyası olmuştu.
40 gazetenin tirajı 2 internet medyası etmiyor
Türkiye'de günlük 40'a yakın gazete basılıyor. Gazetelerin toplam tirajı 5 milyon seviyelerinde geziniyor. 76 milyon Türkiye'de gazete alanların sayısı 5 milyon.
Diğer taraftan Türkiye'de kişi başına düşen internet kullanımı 40 milyon kişiyi aşmış durumda..
40'a yakın gazetenin satışları tiraj olarak ölçümleniyor. İnternet medyasında tirajın karşılığı "tekil ziyaretçi" olarak nitelendiriliyor.
Tekil ziyaretçi "internet modemleri"nin sayımı ile ortaya çıkıyor. Bin kişilik bir kurum tek bir modem üzerinden internete giriyor ve siteleri ziyaret ediyorsa bu sayı "bin" değil "1" olarak sayılıyor. Buna rağmen aklınıza ilk gelen iki büyük internet medyasının tekil ziyaretçi sayısı yani gazetecilik tabiri ile tirajı 5 milyonun çok çok üzerinde yer alıyor. Sayfa gösterimi ile kıyaslandığında ise Türkiye'de tek bir internet sitesinin sayfa gösterimi tek başına 40 gazetenin tirajını en az ikiye katlıyor.
Radikal Gazetesi'nin tirajı 24 bin seviyelerinde geziyor. Günlük ortalama 40 sayfa yayımlanıyor. Yani her satın alan tüm sayfalarına baksa 800 bin sayfa ediyor. Oysaki bu rakam internet medyasında 30 bin tekil ziyaretçisi olan haber sitelerinin bile çok altında kalıyor. Radikal'i de bünyesinde bulunduran Doğan Grubu'nun amiral gemisi Hürriyet harıl harıl dijital medyaya yatırım yapıyor. Radikal Gazetesi'nin sitenin tirajı bile gazetesini ikiye katlamak konusunda tek başına yeterli geliyor
Yani tirajları bir ilçe nüfusu bile etmeyen gazetelerin seslerini duyurarak ciddiye alınmalarını sağlayan internet medyası etki bakımından gazeteleri solda bırakıyor.
Beki'nin ödlek dediği internet medyası demokrasi sınavı verdi
Türkiye'nin darbelerle hesaplaşma dönemlerinde, demokrasi sınavları verilirken, büyük felaketleri ve sevinçleri, gazetelerin cesaret edemediklerini defalarca ve özgürce yayınlayan internet medyasını gazeteler 24 saat geriden takip etti.
Yargı sürecinde gazeteciler "gazeteci" sıfatıyla fikir özgürlüğü kapsamında basın kanununa tabi yargılanırken internet medyası hukuki düzenlemesi ve güvencesi olmadan gazetelerin yazamadıklarını yayınladı ve arkasında durdu.
Gazete çalışanları sosyal güvence kapsamında basın sigortasına tabi imkanlardan yararlanırken daha yoğun mesaiye sahip ve daha çok çalışan internet medyasında düzenleme olmaması nedeniyle bırakın basın sigortasını güvence bile olmadığı dönemler vardı.
Beki'nin hakaretleri çalışanları üzdü
Beki'nin hakaretleri iyisiyle kötüsüyle tüm internet medyasını hedef alıyor. Üstelik hakaretler internet medyasının şahsında çalışanlara da yönetilmiş hakaretler. Beki ya internet medyasında fazla yer almadığından ya da internet medyasının klasik medyayı bir "niş"e hapsedeceği gerçeğini kabul etmediğinden .
Bugüne kadar interaktif bir platforma sahip olamamış gazeteler ve köşe yazarları bugün internet medyaları aracılığıyla yazdıklarının karşılığını kamuoyundan bire bir görme şansı buluyor.
Beki'nin bir haber kanalında Ayşenur Arslan karşısında maruz kaldı durumlarda desteği veren de internet medyasıydı. Beki bu dönemde yapılan haberleri de çabuk unutmuşa benziyor.
Kamuoyunun nabzını kapalı kapılar ardında, çalışma odalarından tutmaktan kurtaran internet medyası son 5-10 yılda alıntılamaları, haberleştirilmeleri gazetelerin çabuk çökmesinin önüne geçti ve gazetelerin göremediklerini gündeme getirerek vizyonlarını genişletti.
Yakın dönemde bir araya gelen gazete yöneticileri haber alıntılama konusunda internet medyasına yasak getirmiş ve sıkı takibe başlamıştı. Tirajları düşen klasik medyanın bu kararından çabuk havlu atması hala hafızalarda tazeliğini koruyor.
İnternet medyası, galiz küfürler saydıracak kadar tepkili olan Beki'nin klasik medyacı olarak diğer medya çalışanlarının korkularını mı yaşayıp yaşamadığını merak ediyor...
"İnternet Medyası Islah olur mu?" başlığıyla internet medyasını derinden hayal kırıklığına uğratan Beki'den, internet medyası çalışanları özür bekliyor.
hakan.goksel@haber7.com
twitter.com/hakan_goksel