Astım çocukluk çağında yakalanıyor

Prof. Dr. Seval Güneşer Kendirli, ''hayat boyu astımın çoğunun çocukluk döneminde başladığını, çocukluk dönemindeki astımın yüzde 85-90'ının da alerjik astım olduğunu'' bildirdi.

Astım çocukluk çağında yakalanıyor
Astım çocukluk çağında yakalanıyor
GİRİŞ 03.05.2011 12:45 GÜNCELLEME 03.05.2011 12:45

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Alerji İmmunoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seval Güneşer Kendirli, ''hayat boyu astımın çoğunun çocukluk döneminde başladığını, çocukluk dönemindeki astımın yüzde 85-90'ının da alerjik astım olduğunu'' bildirdi.

Kendirli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada 1998'den beri mayıs ayının ilk salı gününün ''Dünya astım günü'' olarak kutlandığını, bu önemli günde, her yaş insanda kronik hastalıklar içinde ilk sıralarda yer alan astımın gündeme getirilerek, alınacak önlemler konusunda halkın bilgilendirildiğini söyledi.

Çocukların ve erişkinlerin iş gücüne engel olan, okula ve işe devamsızlığına sebep olan astımın çocukluk çağının ve her yaşın en önemli kronik hastalığı olduğuna işaret eden Kendirli, ''Astım görülme oranı gittikçe artmaktadır. Adana'da okul çağı çocuklarda astımın görülme oranı yüzde 12.6' dır. Hastalığın yüzde 10 üzerinde olması toplum sağlığını ilgilendiren, önemli bir hastalık olduğunu göstermektedir'' dedi.

Kendirli, astım genellikle kendiliğinden veya tedavi ile düzelen, hava yollarının tıkanması ve yangısı sonucu oluşan, yineleyen bir hastalık olduğunu belirterek, ''Hayat boyu astımın çoğu çocuklukta başlamaktadır. Çocuklarda görülen astımın yüzde 85-90'ı alerjiktir. Genellikle ev tozu akarlarına, küf mantarlarına hayvan tüy ve salgılarına bazen de polenlere alerji olabilir'' diye konuştu.

Nemli ve ılıman hava koşullarının, akarlar ve mantar sporlarına bağlı alerjik hastalıkları tetiklediğini vurgulayan Kendirli, özellikle bu iklime sahip ve hava kirliliği yoğun olan yerlerde yaşayanların risk altında bulunduklarını bildirdi.

Kendirli, çocukluk çağında görülen astımın yüzde 70-75'inin hafif astım olduğunu, hastalıkta genelde tekrarlayan öksürük, hışıltı, balgam çıkarma ve nefes darlığı belirtileri bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti;

''Hastaların özellikle gece olan öksürükleri vardır. Bu kuru ve inatçı özelliktedir. Sonraları balgam eklenir. Hışıltı astımlı çocuklarda olan önemli bir bulgudur ve kendiliğinden veya uygulanan tedavi ile düzelir. Ancak unutmamak gerekir ki; her astımda hışıltı olmayabilir ve her hışıltı da astım değildir. Hastalıkta gece nefes darlığı görülebilir. Egzersizle nefes darlığı, hışıltı olabilir. Astımlı hastanın soluk borusu aşırı duyarlıdır.''

Kendirli, astımla birlikte diğer alerjik hastalıkların da görülebildiğini belirterek, ''Erken çocukluk döneminde egzama görülürken, sonraki yıllarda nezle eşlik eder. Alerjik nezleli hastaların yüzde 30-35'inde astım, astımlı hastaların yüzde 80-85inde alerjik nezle vardır. Yani alerjik nezle astım için önemli bir risk faktörüdür. Astımlı hastalar sigara içmemelidir ayrıca bu hastaların evinde ve yanında sigara içilmemelidir'' dedi.

Ailede astım veya alerji varsa tekrarlayan hışıltı ve tekrarlayan öksürükte astım olup olmadığının düşünülmesi ve hekime başvurulması gerektiğine dikkati çeken Kendirli, şöyle devam etti;

''Astım tedavi edilebilen bir hastalık ve bu hastalığın tedavisinde hasta doktor ilişkisi çok önemlidir. Astımda hastanın astımını kontrolde tutmak gerektir. Bu nedenle hasta ilaçlarını doktorun önerdiği sürede ve şekilde kullanmalıdır. Alerjik hastalarda alerjenden korunmanın etkin yapılması gereklidir. Uygun tedavi ve korunma ile astımlı çocuklar yaşıtları gibi sağlıkla yaşamlarını sürdürebilirler, tüm aktiviteleri ve spor yapabilirler. Amaç her yaştaki astımlı hastanın hastalığını kontrol altına almak, hastaların yaşıtlarıyla aynı iş veya aktivitelerini yapmalarını ve yaşam kalitelerinin artmasını sağlamaktır.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Konser skandalı ortaya çıktı! Ankara'da meclis karıştı
TOKİ'den 250 bin sosyal konut! Bakan Kurum: İlk ihalesini bugün gerçekleştirdik