Anadolu'nun ilk Türk başkenti: İznik'te gezilecek yerler
İznik, dünyaya adını duyurmuş çinileri, yüzyıllardır imparatorlukların gözdesi ve eşsiz gün batımı manzarasıyla adeta bir açık hava müzesi.Zeytin ağaçlarıyla çevrili kent, hem antik kent hem de verimli toprağıyla Altın Kent olarak anılıyor.
İznik, tarih öncesi çağlardan bugüne yerleşim yeri olarak kullanılmış ve kendine özgü iklimi ve doğal güzellikleriyle her zaman insanların ilgi odağında olmuştur. M.Ö 279’da İznik’i ele geçiren Bithynia Kralı Zİpoites’in kendi adına bastırdığı sikkeler nedeniyle o tarihten itibaren “Altın Kent” olarak anılmaya başlanan bölge sonraları Bizans hakimiyetine geçerek büyük bir yapılanmaya girmiş ve günümüzde de hala ayakta duran sarnıçlar, kiliseler ve su yollarına kavuşturulmuştur. Son olarak ise Selçuklular alarak İznik’i Türkler’in ilk başkenti yaptı. Böylesine eski ve değerli bir tarihe sahip olan şehirde adım atılan her yerde tarihi kalıntılara rastlanmasıyla açık hava müzesi olarak biliniyor.
Farklı dinler ve kültürlere ev sahipliği yapmış Bursa’nın bu şirin ilçesi, İznik Gölü etrafında, Bursa’nın kuzeydoğusunda bulunuyor. İlçeyi, İstanbul ve Ankara’ya yakınlığı sebebiyle günübirlik gelerek yalnızca 1 günde gezmesi mümkün. Tarihi eserlerinin yanı sıra el sanatı ve sanatçıları ile de ileri gelen İznik, ihtişamlı çinileriyle de tüm dünyaya ün salmıştır.
İznik Ayasofya Camii
Dünya Tarihi açısından önemli bir mabed olan Ayasofya, 7. Yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından inşa edilmiş ve Osmanlı Devleti himayesine alındığında Orhan Bey tarafından camiye dönüştürülmüştür. Dışarıdan tuğla duvarlı görünse de içerisi renkli mozaikleri ve fresklerle göz alıcı bir mimariye sahiptir. Yapılan çalışmalarda duvarında Hz. İsa freskinin bulunduğu bir mezar odasının bulunmuştur. İznik’in tam ortasında kentin dört kapısından gelen yolların kesiştiği yerde bulunan yapı, 787 yılında Hristiyanlıkla ilgili önemli kararların alındığı 7. Konsül’e de ev sahipliği yapmıştır. Bu yüzden yabancı turistlerin de ilgi gösterdiği yapılardandır. 4 devlete başkentlik yapmış olan ilçe, aynı zamanda Vatikan’ın kutsal kabul ettiği yerlerden biri. Dolasıyla Hristiyan kesim içinde de önemli bir yere sahip.
İlk Yeşil Cami
Caminin minaresindeki çini süslemeleri nedeniyle Yeşil Cami ismi verilen cami, Osmanlı’nın ilk vezirlerinden Çandarlı Halil Hayrettin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Hayrettin Paşa’nın yaşamında yapımı bitmeyen camiyi oğlu Ali Paşa tamamlatmıştır. Bursa’daki Yeşil Cami’yle karıştırılan Cami, Erken Dönem Osmanlı mimarisi olmasıyla ilk Yeşil Cami’dir. Düzgün kesme taşla inşa edilen Yeşil Cami, çini işlemeli minaresiyle ilgi çekmektedir. İç mekanda ise eyvanlar, müezzin mahfilleri ve mihraptaki çini süslemeleriyle göz kamaştırmaktadır. Cami inşa edildiğinde medresesi de bulunurken bu kısım günümüze gelememiştir.
Nikaia Antik Kenti
Makedonya Kralı Büyük İskender’in mirasçılarından General Lysimakhos, M.Ö 301 yılında ele geçirdiği kente karısı Nikaia adını vermiştir. İznik adını alana kadar Nikaia, Nicea gibi isimlerle anılan kentte antik dönemlerden kalan Nikaia Antik Kenti bulunmaktadır. Nikaika Antik Kenti içerisinde yer alan su yolları, kent surları, tiyatro gibi yapılar döneminin döneminin soysal, kültürel ve dinsel değerlerini günümüze yansıtıyor.
İznik Çinileri
Dünya sanat tarihi içinde büyük bir öneme sahip olan İznik çinisinin tarihi, Uygurlara dayanmaktadır. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Dönemlerinde Anadolu’ya taşınarak Anadolu’nun kültürüyle sentezlenmiştir. Renkli firuze taşı, kobalt mavi, mor, yeşil ve kırmızı renklerinin ağırlık olduğu eserlerde genel olarak bitki desenleri, hayvan motifleri ve sülüs yazı örnekleri göze çarpmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde renkli sır tekniği kullanılarak yapılan çinilerin en güzel örnekleri İznik’te görülmektedir. İznik, ziyaretçilerine kendi çinilerini yapma fırsatı sunuyor. Sanat severler, çini atölyelerinde kendi tasarımlarını yaparken aynı zamanda kaliteli çini ve sahte çiniyi anlamının yollarıyla ilgili bilgi alabilmektedir.
İznik Gölü
İznik’te tarih ve sanat dolu bir gezi yaptıktan sonra muhteşem güneş batımı manzarası izlemek için İznik Gölü en iyi alternatif olarak gösteriliyor. Göl’ün sessiz ve huzurlu çevresinde dinlenmek, özellikle göl manzarası eşliğinde kahvaltı yapmak olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Balık severler ise çoğunlukla göl kenarındaki restoranlarda Göl’den tutulan balıkların tadına bakmayı tercih ediyorlar.
İznik Müzesi
Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik Müzesi, 1388 yılında Nilüfer Hatun anısına oğlu 1. Murad’ın tarafından yaptırılmıştır. İmaret ve zaviye olarak inşa edilen müze, 2012 yılında restore edilmek için kapatılmış olsa da 2019 yılında kapılarını tekrar ziyarete açmıştır. Osmanlı’da “T” planlı yapının ilk kez kullanıldığı yapıda Bizans Dönemi ve Osmanlı Dönemi’nden kalan 15 bin 59 adet tarihi eser bulunmaktadır. Müzenin tarihi çatısından İznik, tepeden seyredilebilmektedir.