Yeşilin ve tarihin birlikteliği: Slovenya gezi rehberi

Güney Avrupa'nın merkezinde bulunan masalsı diyarlara yol alıyoruz. Slovenya, çevresi nehirler ve yeşilliklerle çevrili bir ülke. Bu özelliklerine bir de Barok ve Roma mimarisinin harika eserleri eklenince, masallardan fırlamış sahneleri andıran bu yer çıkıyor karşımıza.

Doğası, kültürü ve tarihi ile bezenen bu ülke, turistlerin en çok ziyaret ettiği Avrupa kentlerinden biri. Özellikle başkenti Ljubljana, nefes kesici sanat ortamı, festivaller ve Rönesans’tan Art Nouveau’ya kadar uzanan stil sahibi ve etkileyici mimarisi ile hem sanatseverlerin hemde turistlerin uğrak rotası.

Romantik manzaralar sunan doğa harikası yerleriyle balayı çiftlerinin gözdesi olan bu ülke, gizemli mağaraları, görkemli şatoları ve macera dolu etkinliklerin yapıldığı noktalarıyla mutlaka gezilmesi gereken bir ülke.

HUZURUN ADRESİ: LJUBJANA

Küçük bir şehir olmasına karşılık oldukça fazla gezilecek destinasyonu barındırıyor. Ortaçağ ve modern izleri kentin her yerine yayılım gösteriyor. Şehrin sokaklarında gezerken nereye bakacağını şaşıracağınız manzaralar kentin her yerini çevrelemiş. Şehrin en popüler destinasyonlarından olan şehrin merkezindeki Tromostovje Köprüsü günün her saati şehrin en kalabalık noktası. Bölge Ljubljana’da yaşayan insanlarında en çok vakit geçirdiği alanlardan biri. Dolayısıyla burası şehrin adeta kalbi.

Her ne kadar kalabalık bir yapısı bulunsa da bu kent, arka planda yükselen yeşilliklerin arasında kurulu. Kentin hemen her yerinde bulunan parklar, bahçeler ve ormanlar, sakin ve rahat bir tatil yapabilmenize olanak sağlıyor. Bu özelliği ile Ljubjana, Avrupa'da huzurun adresi olarak kabul ediliyor.

YEŞİLİN HER TONU BURADA

Slovenya'nın doğasına ayrı bir parantez açmak gerek, zira uçak ile havalimanına inerken, kentin yemyeşil görüntüsü en çok göze çarpan detaylardan. Klasik Barok mimarisinin çevresinde yükselen ağaçlar sizi selamlarken, şehrin sokaklarında gezintiye çıktığınızda büyüleyici bir dinginlik ile de karşılaşacaksınız.

İnsanı derinden etkileyen huzuru sokaklarda adımlayarak bulabilirsiniz.

ORTA ÇAĞ'IN YAŞAYAN MİRASI

Orta Çağ denilince akla hep Avrupa ülkeleri gelir. İngiltere, Almanya gibi. Her ne kadar oraya gidenler izlerin halen etkisini sürdürdüğünü söylese de, Slovenya'ya gelmeden kararınızı vermeyin deriz. Küçük bir şehir olmasıyla bilinen Başkent Ljubljana, başlı başına bir Orta Çağ kasabasını andırıyor. Taş köprüler, Barok mimarisi ve karakteristik yapılar, Orta Çağ'ın sahnelerini aratmıyor. Özellikle meydana kurulan pazarlar, tam olarak bu duyguyu hissettiriyor.

Orta Çağ demişken ejderha firgürlerine de değinmemek olmaz. Şehirde nereye giderseniz gidin Ejderha figürleri sizi karşılayacak.

Bunun sebebiyse antik çağdan beri ejderhalar şehrin sembolü ve koruyucusu olarak kabul ediliyor. Bugün hâlâ şehrin bir geleneği bu semboller, şehrin dört bir yanını sarmış durumda.

DOĞA İLE İÇ İÇE BİR YER: BLED 

Avrupa’da görebileceğiniz en yeşil ülkelerden biri olan Slovenya'nın doğa harikası olarak denilebilecek bir bölgesi bulunuyor. İsmi Bled. Ülkenin kuzey batısındaki yukarı Carniola bölgesinde bulunan bu küçük ama güzel yer, turistlerin popüler uğrak noktası. Sebebiyse bölgenin bir doğa harikası olması.

Bled Gölü, Bled Adası ve Bled Kalesi ile çevresindeki Bohinj Gölü bu bölgenin en muhteşem eserleri. Turistlerin uğrak noktası olan bu yer, gezginler için birer inziva noktası.

MİNARESİ OLAN TEK CAMİ

Slovenya'nın başkenti Ljubljana'da inşa edilen ve ülkedeki minareli tek cami olma özelliği taşıyan Ljubljana Camisi ve İslam Kültür Merkezi haziranda ibadete açılacak.

Temeli 2013'te atılan ve modern mimarisiyle dikkat çeken camideki çalışmalar tamamlandı. Aynı zamanda başkentteki ilk ve tek cami olan Ljubljana Camisi, Kabe'den esinlenilerek yapılan gövdesi, 40 metre uzunluğundaki minaresi ve Bosna Hersek'in eski konaklarını andıran dış cephesiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.

1400 kişi kapasitesi bulunan caminin inşası, yaklaşık 34 milyon avroya mal oldu. Katar'ın desteğiyle inşa edilen caminin yapımında Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) da önemli katkılar sağladı.

SLOVENYA HAKKINDA KISA BİLGİLER

Slovenya'da gezilecek yerlerden bahsettikten sonra ülke hakkında kısa kültürel bilgiler vermeden geçmek olmaz.

-Sloven mutfağı komşuları olan Avusturya'nın elmalı turtası ve Viyana'nın sosis şnitzelinden, İtalya'nın risotto ve raviolisinden ve Macar gulaşından oldukça etkilenmiştir. Buraya gittiğinizde helal lokantalarda aradığınız lezzeti bulabilirsiniz. Denemeden gelmeyin!

-Sizden hediyelik eşya bekleyenler için "ne getireceğim" diye düşünüp dertlenmenize gerek yok. Sizler için buradan getirilebilecek hediyelik eşyaları derledik. Slovenya'dan dönerken eve getirilebilecek en güzel hediyelik eşyaların başında ejderhalar, tuz, dantel, bal, geleneksel kıyafetleri giyen küçük bebekler, dilek zili, çikolata ve Yugostalgia'dır.

-Slovenya'ya gitmeyi planlıyor, ancak ne zaman gideceğim diye düşünüyorsanız eğer bu sorunun cevabı kesinlikle bahar ayları. Havaların ısınmaya başlaması ile bölgede ağaçlar çiçek açıyor, yeşeriyor ve bambaşka bir görünüme kavuşuyor. Baharda Ljubljana'yı kesinlikle görmelisiniz!

-Güney Orta Avrupa'da bulunan Slovenya'da Kuzeydoğuda kış aylarında oldukça soğuk, karlı ve yağmurlu; yaz aylarında ise orta derecede sıcaklıkların görüldüğü Alp iklimi görülmektedir. Bu bölgede Aralık ve Mart ayları arasında kayak, tırmanma, yürüyüş ve macerasporları için geniş olanaklar sağlamaktadır. Yılın hemen hemen her zamanı özellikle Nisan ve Eylül ayları arasında dağ bölgeleri ziyaret etmek oldukça zevkli olmaktadır.