Ortadoğu haritasıyla ilgili bilinmeyen gerçekler

Fehmi Koru, Suriye'ye askeri müdahaleyle ilgili değerlendirmelere tepki göstererek, ABD'nin neden sadece İngiltere ve Fransa'yı yanına aldığının sorulmadığını, bugünkü bölge haritasının da 100 yıl önce Sir Winston Churchill'in çizdiğini belirtti.

Ortadoğu haritasıyla ilgili bilinmeyen gerçekler
Ortadoğu haritasıyla ilgili bilinmeyen gerçekler
GİRİŞ 29.08.2013 11:19 GÜNCELLEME 29.08.2013 12:38
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Star yazarı Fehmi Koru, bugün köşesinde, Suriye'ye yapılması planlanan askeri müdahaleye ilişkin televizyonda yapılan yorumları eleştirirken cevabı es geçilen sorulara cevap aradı.

İlk olarak, ABD'nin neden sadece İngiltere ve Fransa'dan başka bir ülkeyi yanına almadığını soran Koru, ABD'nin İngiltere ile Fransa'yı yanına alarak şu mesajı vermeye çalıştığını öne sürdü: Suriye'nin de içinde yer aldığı eski Osmanlı topraklarının Ortadoğu'daki haritası, 1. Savaş henüz bitmemiş ve kimin yenileceği bilinmezken, 1916 yılında, Fransa ile İngiltere işbirliğiyle çizilmişti.

O dönem hükümetlerinin de onayladığı gizli anlaşmalardan Sykes-Picot anlaşmasına vurgu yapan Koru, anlaşmayla Osmanlı'nın Ürdün nehri boyunca Filistin'e kadar uzanan topraklarını İngilizlerin, bugünkü Irak, Suriye ve Lübnan'la Anadolu'nun güneyindeki bazı vilayetleri Fransızların aldığını, İstanbul ile Erzurum dolaylarınınsa Ruslar'a bırakıldığını, Hicaz bölgesinin de işgal edilmeyeceği, ancak yönetimini İngilizlerin belirleyeceğini hatırlattı.

100 YIL ÖNCE CHURCHİLL'İN ÇİZDİĞİ HARİTA

Koru, bugünkü Ortadoğu haritasının Sir Winston Churchill'in Kudüs'teki King David Oteli'ndeki odasında, cetvelle çizdiğini iddia etti.

KARAR SÜRECİNİN UZUN SÜRME NEDENİ? 

Anlaşmanın bugün de geçerliliğini sürdürdüğünü kaydeden Koru, karar sürecinin bu kadar uzun sürmesinin nedenini Sykes-Picot türü müzakerelerin vakit almasından olabileceğini, 1916'da müzakarelerin beş ay sürdüğünü belirtti.

ESED'İN GİTMESİNİ GERÇEKTEN İSTİYORLAR MI? 

Televizyonda yorum yapanlar için ‘koltuk generalleri' yakıştırmasında bulunan Koru, pek dillendirmedikleri önemli bir soruya daha cevap aradı: Müdahale planlayanlar Suriye'de ne sonuç almayı hedefliyorlar; Esad-Baas rejimini devirip demokratik bir hükümetin oluşmasını mı sağlayacaklar?

Soruya kesin bir dille "Hayır" cevabı veren Koru, nedenlerini şöyle sıralıyor:

... Özellikle Mısır ve Tunus'ta sandığın belirlediği tablo Batılı güçlerin hiç hoşuna gitmedi; bunca kanın dökülmesine seyirci kalmalarına yol açan, Suriye'de de benzer bir tablonun çıkabileceği endişesidir zaten... Esad-Baas rejiminin devrilmesini isteselerdi, bunu getirecek müdahale için iç-savaş boyunca ellerine hayli gerekçe geçmişti; kıllarını kıpırdatmadılar...

Üçlü ittifak (ABD, İngiltere ve Fransa), büyük ihtimalle, Esad'lı ve hatta Baas'lı bir formülü tercih eder. Tabii biraz ehlileştirilmiş, uslu hale getirilmiş, tövbekâr olmuş haliyle...

 SYKES-PİCOT NE ÖNGÖRÜYORDU?

Prof. Dr. Çağrı Erhan'a göre 1916'daki Sykes-Picot anlaşması Suriye'nin, Fransa nüfuz alanı içinde olmasını öngörmekteydi. Nisan 1920'de San Remo'da Britanya ve Fransa, Suriye'nin geleceği konusunda görüş birliğine vardılar. Fransız kuvvetleri 24 Temmuz'da Şam'a girdi. Fransızlar sözde "kral" Faysal'ı Şam'dan kovdu. Bağdat'a giden Faysal, Britanya tarafından Ağustos 1921'de Irak kralı ilan edilecektir.

Fransa, Suriye'yi tam anlamıyla paramparça ederek 6 "devlet" kurdu. Daha sonra bunların bir bölümünü Suriye ile birleştirdi. Lübnan ise ayrı bir devlet haline geldi. Sömürgecilerin altın kuralı "böl ve yönet" ilkesi gereğince Suriye'yi etnik ve mezhebi kompartımanlara ayıran Fransızlar, yıllar sürecek toplumlar arası düşmanlığın da tohumlarını ektiler.

İSRAİL'E KARŞI ÇIKANI SİLDİLER

Şerif Hüseyin ise kendisini çoktan Hicaz Kralı ilan etmişti. 1924'te Türkiye'de halifelik makamının ilga edilmesinden sonra halife unvanını da kullanmaya başlayan "Hicaz Emiri" Hüseyin'in, Filistin'e Yahudilerin yerleşmesine karşı tutumu Britanya'yı rahatsız ediyordu. Londra bu kez Necd Sultanı (Deriye Emiri) Abdülaziz bin Suud'u Şerif Hüseyin'e karşı kışkırttı. Hüseyin Mekke'den çıkartıldı ve 1926'da Necd ve Hicaz Krallığı kuruldu. Bu devlet 1932'de Suudi Arabistan adını alacaktır. Kurulduğu günden itibaren de Britanya ve ABD ile çok sıcak bir ilişki içinde olacaktır.

ÜÇ SONUÇ

Prof. Dr. Erhan, tarihin, bu tarihî olaylardan bugünkü Ortadoğu için en az şu üç sonucu çıkartmanın mümkün olduğunu kaydetti:

Birincisi; Orta Doğu'nun 100 yıldır kaynayan bir cadı kazanı haline gelmesindeki en önemli faktör, dış müdahalelerdir. Bölgede çıkarı olan devletlerin sürekli operasyonları olmasaydı mevcut tablo ortaya çıkmazdı.

İkincisi; Dış güçlerin bölgedeki işbirlikçileri yoluyla Ortadoğu'ya müdahil olduklarıdır. Küffara karşı Cihad-ı Ekber ilan etmiş Devlet-i Aliyye'yi arkadan vuran yerli işbirlikçileri olmasaydı dış aktörler bölgede bu kadar rahat at oynatamazlardı.

Üçüncüsü; kralların ve diktatörlerin kişisel çıkarlarını din ve soy kardeşliğinden önde tuttukları bu bölgede milletine ve soydaşına ihanet edenlerin makûs talihleri hiç dönmemiştir.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 11
  • AliŞim 7 yıl önce Şikayet Et
    Uyarı güzel ama bakın bunlar olacak, bunlara da alışın fikri yerleşmesin sonra.
    Cevapla
  • levent akbulut 11 yıl önce Şikayet Et
    BU HARİTAYA DİKKAT !!!. Sözde paylaşılan bu haritadaki illerimize dikkat edersek, yer altı zenginliği potansiyeli olan yerleri almış, posasını bırakmışlar. demek ki bu sınırlarda bir şeyler var....
    Cevapla
  • Devrim ALCALI 11 yıl önce Şikayet Et
    KAFİRLER TUZAK KURAR HALBUKİ EN İYİ TUZAK KURAN ALLAHTIR.... ABD NİN İngilizin bir planı var, Yahudinin bir planı var.. Hepsinin bir planı var ama unuttukları birşey vardı 'ALLAHın da bir Planı vardı' ..ben şahsen korkmuyorum Allah büyüktür kerimdir her şeye kadirdir...
    Cevapla
  • ABDULLAH BEŞER 11 yıl önce Şikayet Et
    Dikkat!. Şu an bölgede kendilerinin de bir planı olduğunu ve bunun için çatıştıklarını sanan tüm güçler bu haritayı iyi okusun... İşbirliği yaptığınız Batılılar sizin o güzel kaşınıza ,gözünüze hayranlıklarından dolayı ellerini uzatıyor değiller... Planlarınız projeleriniz onlarla işbirliği çerçevesinde çizildiği müddetçe siz ideallerinize kavuşmayı unutun.. Bölgedeki halkların kaderi Batılı güçlerle değil birbirileri ile yapacakları samimi işbirliğine bağlı olarak rahata kavuşacaktır inşaallah... HADİ CEZAYİRDEN UZAĞIZ, MISIR SİZE HİÇBİRŞEY Mİ ANLATAMADI. YA DA ANLAYAMADINIZ. Okuyamadıysak ve anlayamadıysak ve aynı şaşkınlıkla Emperyalitlerle işbirliğine devam diyorsak O HALDE. KENDİ İSMİNLE ANILAN BİR DEVLETİN OLSA BİLE SEN ONLARIN KÖLESİSİN BİL... Kürt, Türk,Arap...vs. (Müslüman)... ve Gayrımüslüm samimiler.
    Cevapla
  • Kriminal 11 yıl önce Şikayet Et
    Toprağınız Sizi Kabul Etmeyecek..Ve Mahşere Kadar Size Eziyet Edecek. Alemlere Rahmet Bir BEDENİN Yattığı Bereketli Bu Topraklardan Nemalananlar...Bu Toprakların İntikamı Sizden Çok Acı Olacak...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP kendi kazdığı kuyuya düştü! Bakan Ersoy’dan çarpıcı cevap!
Başkan Erdoğan'dan 20 bin öğretmen ataması müjdesi!