Başbuğ: Tesadüf olarak görmüyorum

Giresunlu Allah'ın takdirine ipotek koymuş . atıyor, tutuyor. Allah bize indirdiği kitabında hiç senin dediklerinden bahsetmiyor. En çok takdir ettiğim kul en çok ibadet eden kul değildir demiyor. Her hayrın ve şerrin karşılık bulacağını vaad ediyor. Amma iman etmeyeni takdir etmiyor. Sen şimdi attın tuttun iman etmemişleri Allah'ın rızasına gark eyledin. Sen birinin varlığına inanmamışken ondan nasıl birşey beklersin. Senin bahsettiğin mevzunun da dinde yeri vardır ama sen bilmiyorsun anlaşılan. Buna tevekkül denir, sebat denir, kader denir. İslam bu meseleyi çok yönlü ele almıştır. Müslüman çözümü dinde arar. Fransız kültüründe değil. Unutma benzediklerin gibi değerlendirilmek var.

Cafer Ağa Kardeşim. Öncelikle kafanızı şöyle arap yarım adasına çeviriniz ve yüzyılardır içinde oldukları buhranın onları ne hale getirdiklerini görünüz.Dünya nerede arap toplumu nerede bir bakınız. Efendimiz bile bu toplumu şu anki duruma gelmelerini engelliyememiş.Bir Türkiye Cumhuriyeti (% 50 ) olarak ne onlar gibi olmak isteriz,nede avrupa gibi yoldan çıkmış olmak isteriz. Biz dinle kandırılmayan,millet olarak aydınlanmış, dinini Allah ve ahiret için yaşayan müslüman toplumlardan başka birileri değiliz. Mademki insanların bir bölümü TC' den rahatsız,Ne mutlu türküm diyenden rahatsız, laiklikten rahatsız, Allah'ın kitabından değilde mollaların yolundalar. Buyrun aşağısı müsait Arap yarım adası sizi bekliyor.

Mustafa Giresunlu...! Ne var bunda dediğin cümleleri iyi oku, işte sizlerin laiklik anlayışınız. Sen DEMOGOJİ YAPIYORSUN normaldir, aslında kendi geçmiş tarihini bilmeyen sizlere suçlamakta yanlış.. 24 Temmuz 1923 de Lozan anlaşması imzaladık, ama İstiklal marşını kabullenmiş birinci meclisin bu şartları kabul etmesi mümkün değildi ve fesih edildi. Çoğunlukla İttihatçılardan oluşan yeni atama meclis ”yani Chp” 23 Ağustos 1923 de Lozan antlaşmasını mecliste “onayladı” kabul etti, 6 Ekim 1923 de İtilaf devletleri İstanbul’u hiç sorun çıkartmadan ayrıldılar. Nasıl odluda Çanakkale’de onlarca gemileri batmış, on binlerce askerleri ölmüş ittifak devletleri, İstanbul’u sesizce terk ettiler. Bizler Lozan da ne gibi tahahütler de bulunmuştuk? 23 gün sonra da 29 Ekim 1923 de cumhuriyet ilan ettik. 6 Mart 1924 de hilafet resmen kaldırdık. SONRASI: Dini çağrıştıracak her türlü kitap ve benzer eşya bulundurmak ve din öğretimi yasaklandı, geçmişle dini ve kültürel yazılı bağlarımız yazımız değiştirildi. EZAN Türkçeleştirilerek anlamsızlaştırıldı, Mehter marşımız bile yasaklandı. AL SAN LAİKLİK

eskileri düşününce.... Darbe zamanı bu vatan evlatlarına sağcı-solcu fark etmez yapılanlar,hep aynı ayrıcalıklı kesimin çocuklarına verilen kurmaylıklar,anadolu insanının nizamiyeden girmemesi için yapılan türlü baskı ve politikalar,işte bunların hepsini yaparkende Atatürk'ü kullananları bu millet unutmadı.şimdi bunları yapanlar hesap verirmi bilmem ama işin birde vicdan yönü var acaba, içerdeki herkes suçlumu...?

SAYIN CAFER UÇA NE VAR BUNDA!. Laik olmak dinsiz olmakmıdır.Nedir bu laiklik korkusu anlamış değilim Dünyanın en ileri medeniyetleri bu sistemi benimsemiş ve senin gibilerden 6 gömlek fazlalar.Tembelliğinize zayıflığınıza kılıf aramayın.Laikliği benimsememiş ülkelere bir bak sefalet içinde sürekli savaş halinde ve çok cahil kalmışlar.Çünkü herşeyin tanrıdan geldiğine inanıp çözüm aramamışlar Buda tembelliğe ve bırakmışlığa sebep olmuş.Emin ol ben buna inanıyorum bu dünyada ister müslüman ol ister yahudi isterse hristiyan yaratanın taktir buyurduğu insan en çok ibadet eden değil en çok insanlığın önünü açanlardır hastalıklara çare bulanlar insanlara yeni fikirler düşünceler katanlar savaşlara engel olanlar o mobese kameralarını icat edip suçluların yakalanmasını sağlayanlar vs. inan bunu yapanlar laik insanlar dostum.