'Çatlı ile hiç tanışmadım'

Emekli Korgeneral, nam-ı diğer Tamburalı Paşa Hasan Kundakçı konuştu. İddiaları yanıtlayan Kundakçı, Sedat Bucak ve Korkut Eken ile görüştüğünü açıkladı. İddialı konuşan Paşa, Çattı konusuna şu yanıtı verdi.

'Çatlı ile hiç tanışmadım'
'Çatlı ile hiç tanışmadım'
GİRİŞ 03.10.2004 16:13 GÜNCELLEME 03.10.2004 16:13

Kundakçı Paşa, bölgede görev yaptığı dönemde Sedat Bucak ile de, Korkut Eken ile de birçok kez bir araya geldiğini, yemek yediğini, bu buluşmalarda birçok fotoğraf çekildiğini, ancak Abdullah Çatlı ile tanışmadığını söyledi.



Gündemdeki isim, Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı TERCÜMAN'a konuştu:





'Siverek'e bir gidişimizde, Korkut Eken oradaydı. Sedat Bey'i de zaten tanıyorduk. Ama yanlarındaki diğerlerini ne bileyim ben? Sarı Çizmeli Mehmet Ağa... Orda bir sürü insan vardı. Kim kimdir, Korkut'un, Sedat Bey'in yanındakiler kimlerdir nereden bilebilirim ki? Ayrıca bizim kafamız hep tek bir konuyla, PKK ile meşguldü. Başka konulardan, iş adamı vs. başkalarından bana ne?.. Dediğim gibi, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa...'





Jandarma Asayiş Eski Komutanı, Emekli Korgeneral, nam-ı diğer Tamburalı Paşa Hasan Kundakçı, gündemdeki konuyla ilgili işte böyle diyor.





Resmi görmedim ama...



Kundakçı Paşa, telefonla yaptığımız görüşmede sorduğumuz her soruya açık ve cevaplar verdi.





- Paşam, Sedat Bucak'ın mahkemeye sunduğu zarftaki fotoğraf ve sonrasında ortaya çıkan gündemi biliyorsunuz...





- Ben resmi görmedim. Zaten mahkemeye sunulmuş bir resmi kim nasıl görmüş ki tüm bunlar konuşuluyor, bunu da bilmiyorum. Ben görev yaptığım dönemde, bölgede binlerce resim çektirdim. Bence bekleyelim, resmi görelim, sonra konuşalım...





- İddiaya göre, fotoğraftakiler; siz, Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Şanlıurfa İl Jandarma Alay Komutanı Seral Saral, Korkut Eken, Sedat Bucak, Ali Yasak (Drej Ali) ve Abdullah Çatlı'ymış.





- Dediğim gibi ben resmi görmedim, bilmiyorum. Ama Eşref, Korkut ve Sedat Bucak ile birçok kez bir arada olduk. Muhtemelen onlardan birinde çekilmiş bir resim olabilir. Bilmiyorum ama öyledir herhalde.





- Ya diğerleri... Yani siviller?





- Murat, o yıllarda sen de kaç kez geldin bölgeye, sen de gördün... Ben sürekli, birçok yere gittim. Korucuların, köylülerin hep içlerinde oldum. Onlarla, birçok farklı yerde yeme-içme, oturma-kalkma, resim çektirme olayları çok oldu. Ama sen de biliyorsun işte, etraftakiler kimler, kim kimdir bilmemize imkan yok. Ayrıca ilgilenmezdik de... Bizim kafamız hep aynı konuyla, PKK ile mücadeleyle meşguldü. Başka konulardan, başka insanlardan bana ne?.. Hepsi, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa...





Sedat Bucak ve Korkut Eken ile bağlantı





- Pekiyi... Sedat Bucak ve Korkut Eken ile temaslarınız konusunu biraz açmakta fayda var sanırım...





- Biliyorsun, Urfa benim komşu bölgemdi. Zaman zaman komşu bölgelere giderdik. Bizden oraya, oradan bize terörist geçişi konusu başta olmak üzere birçok faaliyette koordine yapardık. O bölgenin Jandarması ve korucularla birlikte. Koruculardan o bölgenin en güçlüsü de Bucak aşiretiydi malum. Sedat Bey'i (Bucak) de tanıyorduk tabii.





Korkut'u (Eken) da çok iyi tanırım. 87 senesinin sonuna kadar benim emrimde çalıştı, Özel Harp ve Siirt'te yanımdaydı. Çok takdir ederim kendisini. Sonra o MİT'e ve Emniyet'e gitti. Görev beraberliğimiz kalmadı ama dostluğumuz devam etti. Defalarca karşılaştığımız, görüştüğümüz oldu. Ama tabii O artık başka birimdeydi, yani birlikte görev yapmıyorduk. Biz Jandarma ve korucularla koordine işlerini yapardık. Korkut ile ise sadece ayak üstü sohbetlerimiz olurdu. Hatırladığım mesela bana, yetiştirdiği polisleri nasıl bulduğumu sorardı. Ben de, 'İyi yetiştirmişsin ama görev yerlerinde de atış ve kondisyon eğitimlerini aksatmadan sürdürmeleri gerekir. İdame ettirme eğitimlerine devam etmeleri konusunu ihmal etme' demiştim.





- Tekrar olacak ama yine sorayım; o yemekte kimse sizi o tanımadığınız kişilerle tanıştırmadı mı? Yani Mehmet Özbay adlı bir iş adamı şeklinde olsa da Abdullah Çatlı ile tanışmadınız mı?





- Hayır, hiç hatırlamıyorum. Orda bir sürü insan vardı. Her gittiğimiz yerde bir sürü insan olurdu. Kim kimdir bilemem ki. Kimle fotoğraf çektirdiğimi soramam ki... Hem zaten bizim kafamız başka konularla, başka insanlarla meşgul değildi ki... Sen de biliyorsun o dönemi, kafamız hep PKK ile teröristle mücadeleyle meşguldü. Başka konu varsa, iş adamı vs. varsa bana ne?.. Sedat Bey'i ve Korkut'u tanırım. Onların yanında kimler varsa var... Hepsi Sarı Çizmeli Mehmet Ağa... Hiç ilgilenmedim, bana ne?..





Çatlı ile tanışsam unutmazdım





- 'Abdullah Çatlı ile tanışmak isterdim' şeklinde bir beyanınız yer aldı Hürriyet Gazetesi'nde. Neden isterdiniz tanışmayı?





- Ben Abdullah Çatlı'yla tanışmadım, tanımadım. Susurluk olayından sonra basın tanıttı bize bu ismi. Nereden tanıyayım ki zaten?.. Söylediğim şuydu: Ermeni terörü, ASALA terörü benim özel ilgi alanım. Bu konuya çok mesai verdim, hatta Ermeni terörü ile ilgili bir de kitabım var. Bu konuda, 73'ten sonra karargah subayı olarak da çok çalışmam var. Bu görevde çok hazırlık yaptım, kitapçıklar hazırladım, dosyalar, raporlar... Bu faaliyet içindeyken, mücadele edenlerin isimleri de geliyordu elbette kulağımıza. Yani resmi olarak değil ama, fısıltı şeklinde vs. duyuyorduk işte bazı isimleri. Abdullah Çatlı ismini de o dönemde duymuştum Ermeni terörü ile mücadele edenler arasında. Bu kişinin orda olduğunu bilsem, bu konuda konuşmak, soru sormak isterdim.





- Ne sorardınız mesela?





- Mesela, ASALA teröristleri Avrupa'da çok iyi saklanırlardı. Kendilerini saklama üstadlarıydılar. Hatta biz bile bu kadar iyi saklanabilmelerini takdir ederdik. Bunu sorardım mesela, 'Bu kadar iyi saklanan adamları nasıl tespit ettiniz, nasıl buldunuz' diye sorardım.





Tabii bunları sorar ve sonra da unutmazdım. Düşünsene, benim bu kadar ilgili olduğum bir konuda, böyle bir insanla bu konuyu oturup konuşsam, bunu sonra unutabilir miydim? Kesinlikle hatırlardım, unutmazdım.





Kim, ne yapmaya çalışıyor bilmiyorum





- Sayın Paşam, bugün ortaya böyle bir konu ve tartışma çıkmış olması sizce ne anlama geliyor? Nereden çıktı bu konu size göre?





- Bunu ben de merak ediyorum. Yeni bir gündem mi yaratıyorlar, gündemi mi değiştiriyorlar bilmiyorum. Kimin ne yapmaya çalıştığını da bilmiyorum.





- Tartışmanın hedefindeki kişi siz olabilir misiniz?





Bilmiyorum. Ama benimle uğraşıyorlarsa da, uğraşsınlar. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, benim sıkıntı duyacağım, başımın ağrıyacağı bir şeyim olmadığı için kimse bir şey elde edemez. Ortaya çıkarılacak bir şeyim yok ki benim... Tabii şu da ilginç; Sedat Bucak da, madem elinde böyle bir fotoğraf vardı, belgeler vardı, sekiz yıldır niye ortaya çıkarmadı bunları, niye vermedi, onu da çözmüş değilim. Bunlar mahkemeyi ilgilendiriyorduysa mahkemeye, yoksa ailesine niye vermedi de, şimdi çıkarıyor bunları?





- Böyle bir fotoğrafta yer almak, Susurluk sürecinin de içinde olmak gibi algılanıyor galiba... Sizce de öyle mi?





- Ne alakası var? Ben anlattım işte... Sen de gayet iyi biliyorsun o günleri. Nerelere gittik, hangi ortamlara girdik. Korucusuyla, bölge halkıyla... Yedik içtik, oturduk kalktık, resim çektirdik. Ama dediğim gibi, etrafta kim vardı, kim kimdi ben ne bileyim?..

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İBB'deki bavul skandalına CHP'li Yarkadaş tepki gösterdi!
Celal Şengör’ün arşiv videosu ortaya çıktı! '10 yıl içinde...'