İlgi giderek artıyor! Yoğun şekilde kullanılıyor
e-Nabız sistemi Türkiye'de yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
Sağlık Bakanlığı tarafından her türlü sağlık kaydına erişime olanak sağlayan e-Nabız sistemi, 2016 yılında MR, tomografi ve röntgen gibi görüntüleme cihazlarının yaydığı radyasyon dozunu da gösterecek.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şuayip Birinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, e-Nabız sisteminin sağlık hizmeti alanla hizmeti verenin kendisini takip etmesine fırsat verdiğini belirterek, "Bu sistem yardımıyla her vatandaşımız tedavi geçmişini kontrol edebilir, kendisine yapılan muayenenin detaylarını, yazılan ilaçları,verilen raporları, yapılmış laboratuvar tetkik ve radyolojik filmleri, Merkezi hekim randevu sisteminden aldığı randevuları ve konulan teşhisleri kısaca sağlığına ait her şeyi görebilme imkanına kavuştu. Kullandığı ilaçların hekimi tarafından tespit edilen yan etkilerini ve ilaçlarına ait her tür prospektüs bilgisini görebiliyor.
2016 yılı içerisinde devreye girecek uygulamayla hastaların, görüntüleme cihazlarından ne kadar radyasyon dozu aldığını da öğrenebileceğini ifade eden Birinci, "Vatandaşlarımız röntgen ve teknik cihazların ne kadar radyasyon verdiğini görme şansına sahip olacaklar. Böylece kalibrasyonu bozuk, zamanında yapılmamış, olması gerekenden daha fazla radyasyon veren cihazları merkezde bizim de takip etme şansımız olacak. Geriye dönük herhangi bir problem çıktığında hastanın da aldığı doz ortaya çıkmış olacak. Bu konularda kontrolü kolaylaştırmış olacağız. Yeni nesil cihazları bu verileri gönderebiliyor. Teletıp uygulamasının içine bunları da almaya başladık" dedi.Hiç bir teknik sorun olmasa da sistem kişinin çekimler sonucu aldığı radyasyon miktarını görme şansı olacak.
''360 KAMU HASTANESİ RADYOLOJİK GÖRÜNTÜ GÖNDERMEYE BAŞLADI''
Sistemin daha önce çekilmiş bütün filmleri de görüntüleyebildiğini dile getiren Birinci, radyolojik görüntüleri dijital olarak aktarabilen verilerin hepsinin e-nabızda görülebildiğini söyledi. Türkiye'de röntgen verisi tutabilen 450'nin üzerinde kamu hastanesi olduğunu ancak sisteme henüz 360 hastanenin geçtiğini anlatan Birinci, "Siz hangi hastaneye giderseniz, gidin orada yapılmış laboratuvar tetkikleri ve tıbbi işlemlere erişme şansına sahipsiniz. Bu sistemin en güzel avantajlarından birisi de, bu verileri istediğiniz süreye kadar istediğiniz kişi ile paylaşma şansına sahipsiniz. Elinizdeki sonuçları yurt dışındaki bir hekime gösterip ikinci görüş alma şansına sahipsiniz. Yurt dışındaki hekime göndereceğiniz bir link ve şifre ile sağlık durumunuzla ilgili izleme, değerlendirme ikinci tıbbi yorum alma şansına da sahip oluyorsunuz" dedi.
Birinci, “vatandaşlarımız, sistem üzerinden Organ Bağış bildiriminde bulunarak organ bağış birimlerinin kendisi ile temasa geçmesini sağlayabiliyor.Yine sistem üzerinden Kızılay ile yapılan protokol gereği acil ve afet durumlarında kan ihtiyacından haberdar olmak istiyorum dediğinizde sistem haberdar olmak istediğiniz bölgede ihtiyaç olunca sizi sms ile bilgilendirebiliyor. Yine sporcularımız yakında sporcu sağlığı bilgi sistemine e-Nabız ile erişerek kullandığı ilaç veya ilaç gıda etkileşimi gibi benzeri istemeden yaşadıkları doping durumlarından korunacaklar.
''2 MİLYONDAN FAZLA VATANDAŞ AKTİF OLARAK E-NABIZ KULLANIYOR''
E-nabız uygulaması kullanıcı sayısının giderek arttığını belirten Birinci, "Şu an itibariyle 2 milyon 300 bin kişi hesabını aktif hale getirmiş durumda. Türkiye'deki bütün vatandaşlarımızın kişisel sağlık verileri buraya geliyor. İlgi giderek artıyor çünkü e-Nabız ile tedavi süreçlerine dair her şeye ulaşabiliyorlar. Sistem üzerinden doktor randevusu dahi alınabiliyor. Yüksek güvenlik hassasiyetlerine sahip olan sistem kişisel verilerle ilgili mahremiyeti de koşulsuz bir şekilde güvence altında tutuyor. Kişisel bilgileri, kişi dışında sistem yöneticileri da dahil olmak üzere hiç kimse göremiyor. Yani, kimin prostat kanseri olduğunu bilmiyoruz. Türkiye'de kaç prostat ameliyatı yapıldığını biliyoruz. Hangi bölgede bulaşıcı hastalıkların daha yaygın geliştiğini biliyoruz. Grip salgınının hangi bölgelerde risk oluşturduğunu görme şansına sahibiz. Milli Eğitim Bakanlığı ile de bu kapsamda bir protokol yaptık. Bu sayede, hangi okulda grip salgını olduğunu, yoğunlaşmak üzere olduğunu tespit ederek hem okulun bağlı olduğu toplum sağlığı birimine hem de ilgili hastanın ailesine otomatik bilgilendirme yapabiliyoruz. Böylece kuş gribi ve domuz gribi gibi salgınlar için de önlem alma şansımız var. Gün içinde ilgili sağlık yöneticisi oradaki işini doğru yapmış mı onu bile görme şansımız var" şeklinde konuştu.
SİSTEME NASIL GİRİŞ YAPILIYOR?
e-Nabız sisteminden yararlanmak isteyenlerin e-devlet şifresi ile sisteme girebileceklerini ifade eden Birinci, e-Devlet platformu üzerinden, e-imza, mobil imza veya banka şifresi (e-devlete entegre olan banka) ile de sisteme giriş yapabildiğini söyledi. E-devlet şifresi olmayanların aile hekime başvurarak geçici şifre talep edebileceklerini belirten Birinci, "E-nabız geçici şifresinin gelmesini istediğiniz cep numarasını aile hekimine kaydettiriyorsunuz. Orada vatandaşın cep telefonuna gelen geçici şifreyi e-Nabız’a ilk giriş için kullanıp sistemi aktif hale getirebiliyorsunuz" dedi.