Hasan Karakaya'nın son anlarını anlattılar

Hasan Karakaya son yolculuğuna uğurlanıyor

GALERİNİN DEVAMI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi Suudi Arabistan gezisini takip eden ekipte yer alan usta gazeteci Hasan Karakaya, gezinin son durağı olan Medine'de, kaldığı otelde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Karakaya'nın vefat etmeden hemen önce yanında olan ve birlikte Türk lokantasına giderek yemek yiyen gazeteci dostları son anlarını anlattı. Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, program arasında bir kebapçıya gittiklerini sağlığının son derece yerinde olduğunu ancak yemek dönüşü Karakaya'nın kaldıkları otelin lobisinde bir anda kalp krizi geçirdiğini anlattı. Oldukça üzüntülü olan usta gazetecinin dostu Erdoğan, ilk müdahaleyi otelde Cumhurbaşkanlığı sağlık ekiplerinin yaptığını, ardından hastaneye kaldırılan Karakaya'nın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını ifade etti.

Erdoğan, Karakaya ile Riyad'a indikleri ilk gece yorgun olmalarına rağmen umre yaptıklarını söyledi.

Karakaya'nın umrede bütün vazifelerini yerine getirdiğini belirten Erdoğan, "Her zamanki gibi mutluluğu yine yerindeydi. Mekke'den Medine'ye geçtik. Ravza açıldı, girdik. Orada da bütün ibadetlerini yaptı. Son namazını da kılmıştı" dedi.

"SON DAKİKAYA KADAR HEP KEYİFLİYDİ"

Erdoğan, bir grup arkadaşla yenilen yemeğin ardından otele dönerken Karakaya'yla yürüdüklerini ifade ederek, şunları anlattı:

"Son dakikaya kadar hep keyifliydi. Yürüyüş esnasında son olarak, 'Bütün işleri tamamladık. Ne kadar güzel oldu' dedi. Yürürken ayrıca dinlenmesi gerektiğini söyledi ve biraz oturarak dinlendi. İlacının yanında olup olmadığını sorunca otelde olduğunu söyledi ve otele gitmek istedi. Taksiye atlayıp otele geldik. Resepsiyonun oradaki koltuğa düştü. Cumhurbaşkanlığı sağlık ekibi 45 dakika müdahale etti. Sonradan da hastaneye kaldırdık ama maalesef Hasan abiyi kurtaramadık."

HASAN ABİNİN KOLTUĞU BOŞ KALDI

Erdoğan, ölüm haberinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hastaneye gelerek kriz masası oluşturduğunu dile getirerek, "Aileye ilk haberi Cumhurbaşkanımız verdi. Cenazeyi yine kendi programladı. Sonrasında da bugün gittiğimiz gibi geri döndük. Dönüşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sohbet ettiğimiz masadaki Hasan abinin koltuğu boş kaldı. Cumhurbaşkanımız özelilikle o koltuğun boş bırakılmasını istedi" diye konuştu.

Vefatından hemen önce... Medine caddelerinde Türk lokantası ararken...

"NEŞESİ ÇOK İYİYDİ"

Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Vahap Munyar da Karakaya'yla gezi boyunca sürekli sohbet ettiklerini söyledi.

Medine'deki program esnasında Hasan Karakaya'nın da aralarında olduğu 6-7 kişilik bir grupla gece saatlerinde yemeğe gittiklerini aktaran Munyar, "Araca binip bir kebap restoranına gitmiştik. Orada keyifliydi. Bir süre sohbet ettik. Neşesi çok iyiydi. Hep şakalaşıyorduk" ifadelerini kullandı.

Dönüş için hep beraber otele doğru yürümeye başladıklarını ve bir ara Hasan Karakaya ile bir arkadaşın geride kaldığını anlatan Munyar, "Her halde başka bir sokaktan geliyorlar' diye düşündük. Otele vardığımızda ise lobidelerdi. Koltuğa yığılmış ve nefes almakta zorlanıyordu" dedi.

"NE MUTLU ÖYLE ÖLÜME DİYORDU BİZLERE"

Gazeteci Cengiz Er ise Karakaya'nın çok eğlenceli bir kişilik olduğunu ifade etti.

Karakaya'yı Mekke'de biraz yorgun gördüğünü ancak Medine'de ise sapasağlam görüldüğünü aktaran Er, "Bizi hep motive eden bir yapısı vardı. Bize abilik yapardı. Vefat etmeden 15 dakika önce Hazreti Peygamber'in kabrinin yanı başında teheccüd namazını kıldığı mekanda son namazını kıldı. 'Ne mutlu öyle ölüme' diyordu, bizlere" dedi.

Cumhurbaşkanlığı danışmanı ve gazeteci Saadet Oruç ise Karakaya'nın bir meslek büyükleri olduğunu belirterek, "Kutsal topraklarda son anları coşku içerisindeydi. Çok beklenmedik bir ölüm. Kutsal topraklarda son nefesini verdi. Allah'tan rahmet diliyorum" şeklinde konuştu.

Karakaya'nın cenazesi, Erdoğan'ın heyetinin de bulunduğu uçakla Türkiye'ye getirildi.

Cenaze, Atatürk Havalimanındaki uçaktan alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracıyla Merkezefendi Mezarlığı morguna götürüldü.