Alçak saldırıda dikkat çeken detay

Dağıstan kökenli DAEŞ'lilerin, talimatı, Putin’in kuklası Çeçen lider Kadirov’dan aldığı sanılıyor.

İstanbul Sultanahmet’teki canlı bomba saldırısının ardından çeşitli illerde DAEŞ’e yönelik düzenlenen operasyonlarda çok önemli bilgilere ulaşıldı.

Antalya’da DAEŞ mensubu Rus vatandaşı K.B, Z.K. ve A.S. gözaltına alındı. 3 Rus’tan K.B. tutuklandı. Adana’da ise DAEŞ’e yönelik operasyonda gözaltına alınan 17 kişiden 3’ünün Rus vatandaşı olduğu açıklandı. Konya ve İzmir’de de 10 kişi yakalandı. Gaziantep’te 3 DAEŞ zanlısı tutuklandı. Şanlıurfa’da önceki sabah yapılan operasyonda gözaltına alınan 22 kişinin ise sorguları sürüyor. Zanlıların kaldıkları yerlerde yapılan aramalarda da çok önemli dökümanlara ulaşıldı. 

DAEŞ’TE 4 BİN RUS

Son dönemde Rus kökenli DAEŞ’li teröristlerin Türkiye’yi hedef seçmesi dikkat çekiyor. 6 Ocak 2014’te DAEŞ’li Rusya vatandaşı Diana Ramazanova’nın kendisini infilak ettirmesi sonucu 1 polis şehit olmuştu. Geçen hafta sonu Adana’da terör örgütü DAEŞ’e katılmak için Suriye’ye gitmeye hazırlanırken yakalanan Rus uyruklu G.R. adlı kadının ifadesi, kirli tezgahı bir kez daha gün yüzüne çıkardı. G.R’nin emniyetteki sorgusunda Suriye’de canlı bomba eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönüp, sansasyonel eylem yapacağını itiraf ettiği öğrenildi.

Saflarında binlerce Rus vatandaşı bulunan terör örgütü DAEŞ ile Rusya arasındaki kirli ilişki son dönemde uluslararası kamuoyu tarafından da sorgulanmaya başlandı. Müslüman olmayan ülkeler arasında DAEŞ’e en fazla militanın Rusya’dan katılması ise dikkat çeken bir başka önemli unsur. DAEŞ saflarında savaşan Rusya vatandaşı sayısının 4 bini bulduğu ifade ediliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen yıl ekim ayında Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden DAEŞ saflarına katılanların sayısının 5 bin ile 7 bin arasında olduğunu açıklamıştı.

RUS AJANA İNFAZ

Putin ile Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’un talimatıyla DAEŞ saflarına katılan ajanların olduğu da ortaya çıktı. Son olarak Rus iç güvenlik servisi FSB’ye çalıştığı gerekçesiyle Kasiyev Magomid adlı bir Çeçen, DAEŞ tarafından başı kesilerek öldürüldü. Rusya’nın DAEŞ’in içindeki ajanları aracılığıyla terör örgütünü kullandığı da konuşulan iddialar arasında. Putin’in, kuklası Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov’la Suriye, Ukrayna, Kırım gibi kriz bölgelerinde kirli tezgahları hazırladığı öne sürülüyor. Putin-Kadirov ikilisinin şeytani planlarının hedefindeki Çeçen muhaliflere de çeşitli ülkelerde suikastler düzenlenmişti. Kadirov muhalifi onlarca Çeçen lider İstanbul, Moskova, Viyana ve Dubai’de öldürülmüştü.

SALDIRIDAKİ KARANLIK MESAJ

Sultanahmet’teki saldırının kodlarını çözümleyen Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, olayın arkasındaki Rus parmağına dikkat çekti. Mesajın Türkiye ile Almanya’ya olduğu söyleyen Sofuoğlu, kafile rehberinin ifadelerine göre saldırganın Alman kafilenin içine girdikten sonra bir süre rehberi dinlediği, kalabalıkla birlikte hareket ettiği ve daha sonra eylemi gerçekleştirdiğinin belirlendiğinin ortaya çıktığını ve bunun da Alman turistlerin bilinçli bir hedef olduğunu gösterdiğini vurguladı. Bu saldırılarla Türkiye ve Almanya’nın Ortadoğu politikalarının değiştirilmeye çalışıldığını belirten Sofuoğlu, ''Türk ve Alman kamuoyuna mesaj veriliyor.  Bu eylem DAEŞ ya da PKK tarafından yapılmış olduğu ortaya çıksa da arka planda Rus istihbaratının olma ihtimali hiç düşük değil'' dedi.

HEDEF TESADÜF DEĞİL

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut ise saldırı için seçilen yere ve kafileye dikkat çekti. Bulut, ''Saldırı için Alman vatandaşlarının ve Alman Çeşmesi’nin seçilmesi, yeni dünya düzenindeki kavganın hangi ülkeler arasında döndüğünü bildiğiniz zaman, Gazprom’da Rusya’nın ortağının Almanya olduğunu çok iyi bildiğiniz zaman, Rusya’yla Almanya arasındaki çekişmenin Avrupa’nın gaz bağımlılığı açısından ne kadar önemli olduğunu yine aynı denkleme yazdığınız zaman ortaya birçok detay çıkıyor'' diye konuştu.