Sarkozy'nin 301. Madde sırrı neydi?

Osman Özsoy, Fransa İçişleri Bakanı Sarkozy'nin, Başbakan Erdoğan'dan 301. Madde'nin kaldırmasını istemesinin satır aralarındaki şifreyi çözdü. Ayrıntılar çarpıcı.

Sarkozy'nin 301. Madde sırrı neydi?
Sarkozy'nin 301. Madde sırrı neydi?
GİRİŞ 11.10.2006 10:10 GÜNCELLEME 11.10.2006 10:10

Türk’e sövmek serbest mi olmalı…

Yukarıdaki soruya cevap vermeden önce, bir iki kritik noktaya temas etmekte yarar var.

Yazımızda, Türkiye üzerinde oynanan küresel ölçekteki oyunun şifrelerini az da olsa çözmeye çalışacağız.

Türkiye gündemini oluşturan ya da Türkiye’ye dayatılan konuları dünyadaki gelişmelerden bağımsız düşünmek fotoğrafın tamamını görmemize engel olur.


Türkiye’nin iç ve dış ve güvenliğini tehdit eden bir paket programla karşı karşıya olduğumuz aşikârdır. Türkiye yakın siyasi tarihinde hiç bu kadar, aynı anda çok farklı cephelerde yürütülen iç ve dış güvenlik tehdidiyle karşılaşmamıştı.

Yarın Fransa Milli Meclisi'nin ele alacağı sözde soykırımı inkâra ceza öngören tasarıya Ankara beklenen tepkiyi vermekte gecikmiştir. Birçok konuda olduğu gibi, yine yumurta kapıya dayanınca harekete geçilmiştir. Türkiye’nin gücüne uygun bir duruş sergilenemediği ortadadır.


Başbakan Erdoğan'ın partisinin dünkü grup toplantısında dile getirdiği “bundan Türkiye bir şey kaybetmez ama Fransa çok şey kaybeder” sözü Türk kamuoyunun gazını az da olsa almaya yarasa da, oynanan oyunu bozmaya yetmemektedir. Bu çirkin yasanın çıkması engellenemedikten sonra, atılan nutukların hamasetten öte bir anlamı olmayacaktır.
Bir sonraki aşama…

Soykırım iddialarını gündeme getirenler herhalde saf değiller. Bu konuyu sadece Türkiye’ye gıcıklık olsun diye ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiklerini düşünmek basiretsizlik olur. Bir sonraki aşamada, Ermenilere tazminat ödenmesi ve toprak talepleri de gündeme gelecektir.

“Biz büyük ve güçlü ülkeyiz. Hayal görmesinler” diyerek kestirip atmayın. Gerekenler tarafımızdan zamanında yapılmadığı sürece, başkaları gereğini yapmaktan kaçınmayacaklardır. Düne kadar, “Kuzey Irak’ta Türkiye’den izinsiz bir kuş bile uçamaz. Orası bizim kırmızıçizgimiz. Orada Türkiye’yi rahatsız edecek gelişmelerin yaşanması savaş nedenidir” diyenler, bugün, Talabani’nin Irak devlet başkanı sıfatıyla Türkiye hakkında abuk subuk laflar etmesini, Kürt lider Barzani’nin, Beyaz Saray’da Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin Başbakanı sıfatıyla ağırlanmasını, resmi görüşmeler yapmasını ancak televizyondan seyrediyorlar.


Kuzey Irak’ta fiilen bir Kürt devleti kurulmuş durumdadır. Dahası, İtalya’da yapılan bir toplantıda, Anadolu’nun nasıl bölüşüldüğüne dair haritayı Türk subaylarına seyrettirmekten çekinmemişlerdir.

Bağlantıya bakın…

Gelecek yıl yapılacak seçimlerde Fransa Cumhurbaşkanı olması beklenen İçişleri Bakanı Sarkozy dün yaptığı konuşmada, Anadolu’dan Ermenistan toprağı diye söz etmiş. Hatta daha da ileri giderek, telefonla görüştüğü Başbakan Erdoğan'a, 'Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesini iptal edin, bizde soykırım yasasını bloke edelim' önerisinde bulunmuş.

301. Madde’nin kaldırılması karşılığında soykırım yasasının askıya alınması önerisi arasındaki bağlantıyı hiç düşündünüz mü?

Sarkozy gibi azılı bir Türk düşmanı neden 301. Madde’nin kaldırılmasını istiyor dersiniz. Bundan Fransa’nın ne çıkarı olabilir ki? Bunu anlamak için, öncelikle o meşhur 301. Madde’ye bakmakta yarar var.

Meşhur 301. Madde…

“Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.”

Bu maddede elbette gözden geçirilmesini gerektirecek noktalar vardır. Hakaret etmeden Hükümet icraatlarını veya devletin çeşitli kurumlarını eleştirmek neden suç olsun? Bu konuda muğlâk noktalar varsa elbette giderilmelidir.


Ama ben, gerek Sarkoyz’nin, gerekse de AB yetkililerinin bu maddenin kaldırılmasını isterken ki temel amaçlarının, aslında maddenin ilk kelimesinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Adamlar, Türk Milleti’ne hakaret etmenin ve aşağılamanın serbest olmasını istiyorlar. Tıpkı, soykırım yasasıyla Türk Milleti’ni insanlık önünde mahkûm etmeye çalıştıkları gibi.

Nitekim Sarkozy; “kaldır 301’i, durdurayım soykırım yasasını…” diyebiliyor. Demek ki pratikte her ikisi de, Türk Milleti’ni aşağılama adına aynı işlevi görüyor. Aslında bu talep, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik zihinsel kodlarını çözme adına iyi bir suçüstü durumu oluşturmaktadır.

Yerli işbirlikçiler…

Onlar biliyorlar ki, ellerine tutuşturulacak üç beş kuruş menfaat karşılığında, Türk’e sövmeye talip çok sayıda taşeron kişi, kurum ve organizasyon var bu ülkede.


Pazartesi günkü Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bir gazetecinin, Fransa'nın Ermeni soykırımına ceza öngören yasa teklifiyle ilgili sorusuna sinirlenerek, 'Sen kimden yanasın' diye karşılık vermiş. Bakalım daha nelerle karşılaşacağız.

301. Madde’de yapılacak değişikliğin ardından Türk Milleti’ne hakaret serbest olursa, Türk Milleti’ne yönelik kim bilir ne aşağılık kumpaslar gündeme getirilecek ve Batı’nın tarih boyu insanlığa uyguladığı soykırımlar, ifade özgürlüğü adı altında Türk’e fatura edilmeye çalışılacaktır. Bu yolla, kendilerini aklama yoluna gideceklerdir. Türk Milleti’nin bu topraklara soykırımla sahip olduğu iddiası yansıtılarak, Türkiye’yi bölüp parçalama oyunlarına uluslar arası meşruiyet kazandırma yoluna gideceklerdir. Oyun bu kadar büyüktür.

Baksanıza daha şimdiden karşımıza, yeni gaileler çıkmaya başladı bile. Asur-Süryani soykırımının tanınması için uğraş veren Seyfo Centre Derneği, Hollanda'nın Enschede şehrinde dün düzenlediği basın toplantısında, Süryanilerin de soykırıma uğradığını açıklamış. Çok geçmeden, Doğu Karadeniz bölgesinde de bir fitne yumağı çıkacaktır karşımıza.

Böylesine büyük bir oyunu, sadece Fransız firmalarını ihalelere sokmamak ya da ürettiği çikolata ve krakerleri boykot ederek bozacağını sanmak ne büyük gaflet.


Almanya’da Alman, Fransa’da Fransız Milleti’ni aşağılamak suç oluyor da, bu topraklarda Türk Milleti’ne hakaret etmenin suç olmaktan çıkarılması için neden çaba sarf ediliyor acaba?

Peşinden ne gelecek dersiniz? Büyük oyundan haberiniz var mı?

mesaj@osmanozsoy.com


Haber7 özel

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Beyaz Saray'dan Türkiye itirafı: Geçersiz endişeler değil!
Fahrettin Altun'dan Kanal 7'ye 30. yıl ziyareti