Yargıtay'dan Ergenekon davasının gerekçeli kararı

Yargıtay Ergenekon davasında verdiği bozma kararının gerekçesini iki gün sonra açıkladı. Kararda Ergenekon terör örgütünün varlığı konusunda somut delillerin olmadığı belirtildi. Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanmaması da Anayasa'ya aykırı bulundu.

Ergenekon davasında hem esas hem de usul hataları yapıldığına karar veren Yargıtay gerekçeli kararda mahkemenin Ergenekon terör örgütünün varlığını sabit kabul ettiği belirtildi. Örgütün ne zaman, nerede ve kimler tarafından kurulduğunun somut bilgilerle tespit edilemediğine vurgu yapıldı.

"BAŞBUĞ YÜCE DİVAN'DA YARGILANMALIYDI"

Davada müebbet hapis cezasına çarptırılan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği de kararda gerekçeleriyle yeraldı. Başbuğ hakkında dava açıldıktan sonra Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları hakkında soruşturma açılmasının Başbakan'ın iznine bağlandığı hatırlatıldı. Ayrıca Başbuğ'un suçlamaya konu eylemlerin doğrudan göreviyle ilgili olduğu ve bu nedenle Yüce Divan'da yargılanması gerektiği ifade edildi.

CD'DEKİ YARGITAY KROKİSİ 

Gerekçeli kararda İşçi Partisi'nde ele geçirilen CD'deki Yargıtay krokisi de yer alıyor. Aramadan 8 gün önce Taraf gazetesinin Ankara-İstanbul büroları arasında fakslandığı hususundaki iddiaların araştırılmadığı ifade edildi.

ECEVİT'E YANLIŞ TEDAVİ 

Ergenekon davası sanıklarından eski milletvekili ve Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e sahibi olduğu hastanede yanlış tedavi uygulamakla suçlanmıştı.

Gerekçede Ecevit'e raporlar ışığında tıbben doğru tedavi uygulandığı belirtildi. Soruşturma aşamasında devlet sırrına ilişkin belge ve bilgilerin mahkeme yerine savcılıkça incelenip niteliğinin belirlenmesi ve yargılama sürecinde isim içeren ve içermeyen ihbar mektuplarının kim ya da kimler tarafından yapıldığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmaksızın hükümde yer alması kanuna aykırı bulundu.

"HAKİMLER YASAYA AKYIRI KANITLARA GÖZ YUMDU"

Gerekçede, hakimlerin yasalara aykırı kanıtlara göz yumarak tarafsızlıkları konusunda haklı şüphe oluşması, usule ve yasaya aykırı görülüp bozma nedeni sayıldı.