IŞİD 'cihad'ı nasıl çarpıtıyor?

Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, IŞİD'e dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

IŞİD 'cihad'ı nasıl çarpıtıyor?
IŞİD 'cihad'ı nasıl çarpıtıyor?
GİRİŞ 04.07.2016 11:07 GÜNCELLEME 04.07.2016 11:07

Terör, aslında çözümsüzlüğün ve çaresizliğin sonucudur. Çözümsüzlük, bilgisizlikten; çaresizlik ise imkansızlıktan kaynaklanır. Yeterli akli ve zihni donanıma sahip bulunmayan bireyler, aynı şekilde toplumlar, çözüm yerine sorun üretirler. Sahip bulundukları imkanları da yeterince kullanamadıklarından üst üste gelen sorunlar çaresizlik doğurur, çaresizlik de saldırganlık.

“Bilgisizlik”, ya da yetersiz ve yanlış bilgi, “taassub”u beslemekte; taassup “fanatizm”e zemin hazırlamakta; fanatizm de “terör”e kapı aralamaktadır.

Bilgisizlik alanı özellikle din olduğunda, bu durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alır. Kendi inançları konusunda doğru bilgilere sahip bulunamayan insanlar, inandıkları değerlerle yaşadıkları hayat arasında sağlıklı bağlantılar kuramazlar. Bu durumda ya hayattan uzaklaşıp akıl dışı davranışlar içine girerler; ya da sahip bulundukları değerleri tümden küçümseyerek aşağılık kompleksine kapılırlar. Her ikisi de bir sapmadan başka bir şey değildir.

HAYAT HAKKI ALLAH’A AİTTİR

Genel olarak Allah’ın hakkı (Hukukullah), Allah’a inanmak ve ona ibadet etmek şeklinde değerlendirildiği gibi, belirli bir kişi ve zümreyi değil de kamu yarar ve düzenini ilgilendiren haklar da Allah hakkı olarak değerlendirilir. Hatta bunun da ötesine geçilerek canlı-cansız bütün var olanlarla ilgili konular, Allah’ın hakları arasında mütalaa edilir.

Hayat hakkı da kulun kendisine değil, Allah’a ait bir hak olarak kabul edilir. Bu nedenle Allah’ın hakları kişiler arasındaki her hangi bir hak gibi af ve sulh konusu yapılamaz, kişiler ve kurullar tarafından ortadan kaldırılamaz ve değiştirilemez. Allah’ın hakkını, ancak Allah affedebilir. 

Terör, beş ayrı suçu da içinde barındırır: Terörist, hem Allah’a, hem insanlığa, hem insana, hem kendisine, hem de mensubu bulunduğu camiaya karşı suç işlemektedir.

Bütün bu açık hükümlere rağmen İslam adına terör eylemlerini yapanlar, en büyük zararı İslam’a ve Müslümanlara vermektedirler. İslam medeniyetinin duraklamasının nedenleri araştırıldığında, en başta gelen üç nedenin Moğol istilası, Haçlı Seferleri; İsmaili, Batıni ve Haşşaşi terörü olduğu görülür.

Bir Müslüman’ın, Müslüman bir devlet tarafından Müslüman olmayanlara karşı ilan edilmiş savaş hali ve hukuki makamlar tarafından kararlaştırılmış cezalar dışında, ne kendisini ne de başkasını öldürme hakkı yoktur. Hele hele bir Müslüman’ı asla öldüremez.

Bir Ramazan akşamı, insanların oruçlarını açtıkları anda, hiçbir şeyden haberi olmayan masum insanların üzerine ateş yağdıran ve üzerlerine bağladıkları bombaları patlatarak 50 civarında insanın ölümüne ve 200’ü aşkın insanı yaralanmasına neden olan Atatürk Hava Alanındaki eylemleri gerçekleştiren teröristleri, değil Müslüman, insan bile saymak mümkün değildir.

CİHAD ÇARPITILIYOR

Bu tür eylemleri “Cihad” olarak tanımlamak ve yorumlamak, nasıl İslam’ın önemli ilkelerinden birisi olan cihadı çarpıtmak anlamına geliyorsa, “Şehidlik” ülküsünün eseri olduğunu düşünmek ve savunmak ta -eğer bir art niyetin eseri değilse- İslam’ı ve İslam’ın ruhunu hiç kavrayamamış olmaktan öte bir anlama gelmez.

Bu nedenle Ankara, İstanbul, Paris başta olmak üzere dünyanın her yerinde gerçekleştirilen terör ve katliamları şiddetle telin ediyor ve Atatürk Hava Limanını kana bulayan terör eylemini nefretle kınıyoruz.  Bunu gerçekleştiren teröristler, inanmış birer Müslüman olmak şöyle dursun, sadece ne idüğü belirsiz birer gafil veya beyni yıkanmış birer haindirler.

KAYNAK: KARAR
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Hepsi cuma gününde saklı! İşte inanılmaz mucizeler
Putin'den 'en yakın yoldaşı'na sürpriz hediye... Kargo uçağı ile gönderdi