ABD- FETÖ ortaklığı! İhaneti kamelyada planladılar

Bir zamanlar tepeden tırnağa FETÖ'cülerin yönettiği Adalet Akademisi, ülke gündemine peşpeşe oturacak kumpasların planlandığı çok önemli görüşmelere şahit oldu.

ABD- FETÖ ortaklığı! İhaneti kamelyada planladılar
ABD- FETÖ ortaklığı! İhaneti kamelyada planladılar
GİRİŞ 16.04.2017 06:56 GÜNCELLEME 16.04.2017 06:58
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Bir dönem tepeden tırnağa FETÖ kontrolünde olan Adalet Akademisi, 12 Aralık 2012’de önemli bir toplantıya evsahipliği yaptı. Türkiye’deki bütün hakim-savcılara meslek içi eğitimler veren kurumda, ‘İfade Özgürlüğü’ konulu bir söyleşi düzenlendi. ABD eski Başkanı Barack Obama’nın 2010’da Türkiye Büyükelçisi olarak atadığı Francis Ricciardone de söyleşinin konuklarından biriydi. Adalet Akademisi’nin o dönemki başkanı Hüseyin Yıldırım, panel sonrası kurum bahçesindeki kamelyada ABD Büyükelçisi Ricciardone ile görüştü. 

KUMPAS FİTİLİ ATEŞLENDİ

17-25 Aralık darbe senaryolarına ilişkin planların hazırlandığı yer olan Akademi’de Ricciardone ile Yıldırım arasında yapılan 2 saatlik ‘özel görüşme’de, FETÖ’cü yargı üyeleri eliyle Türkiye’ye yönelik kumpasların fitilinin ateşlendiği belirtiliyor. FETÖ’nün o dönem üs olarak kullandığı Akademi’de Ricciardone ile Yıldırım arasında nelerin konuşulduğu merak konusu. ABD elçisi Ricciardone, 17 Aralık 2013 günü Avrupa Birliği büyükelçileriyle biraraya gelerek, “Halkbank’ın İran’la ilişkilerinin kesilmesini istedik, dinlemediler. Bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz” demişti.

AKADEMİ’Yİ YOL YAPMIŞLAR

Hüseyin Yıldırım’dan önce Adalet Akademisi Başkanlığı görevini FETÖ’nün eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici yürütüyordu. 10 Şubat 2009’da göreve getirilen Hamsici, 25 Ekim 2010 tarihinde ise HSYK üyeliği görevine başlamıştı. Hamsici ve sonrasında göreve gelen Yıldırım döneminde ABD’li yargıçların Akademi’ye sıkça ziyaretleri dikkat çekiyor. Bu ziyaretler, özellikle 2010-2012 arası dönemde ‘tavan’ yaptı.

ABD Büyükelçiliğindeki hukuk müşavirlerinin adeta ‘ikinci adres’ haline getirdiği kurumda Yıldırım, misafirleriyle bizzat ilgilendi.

‘ÖZEL YETKİLİ’ FETÖ’CÜLER

O dönem Adalet Akademesi ile ABD Büyükelçiliği işbirliği kapsamında birçok seminer düzenlendi. Türk yargısını temsilen bu seminerlere katılan hakim ve savcılar ise oldukça dikkat çekici. Örneğin 2012 Mayıs ayında yapılan ‘Terörizm ve Organize Suçlar’ konulu seminere, FETÖ’nün özel yetkili hakim-savcıları Adnan Çimen, Sadrettin Sarıkaya, Ümit Zafer Çolak, İsmail Tandoğan, İbrahim Öneker, Bayram Demirci, Yakup Yar, Murat Kızılyar ve Ramazan Akyıldız katıldı.

İKİNCİ ADRES PENSİLVANYA

Yargıda FETÖ’nün etkin olduğu dönemde paralel birçok hakim-savcı, devlet imkanlarını kullanarak ‘dil eğitimi’ ya da ‘çalışma ziyareti’ kisvesi altında soluğu sık sık Pensilvanya’da aldı. Bunlardan biri ‘Yargıtay İmamı’ olduğu ortaya çıkan ‘Kartal’ kod adlı İlyas Şahin. 17-25 Aralık sonrası gittiği ABD’de bir yıl boyunca teröristbaşı Fetullah Gülen’in yanında kalan Şahin, bu ziyaretleri geçmişte de yapmış, Nisan 2012’de gittiği ABD’de 3 ay kalmıştı. Şahin, Yargıtay üyesi seçildikten sonra da 10-15 Aralık 2012 tarihleri arasında ABD’ye ‘çalışma ziyareti’ gerçekleştirdi. Adalet Akademisi’nde ‘Eğitim Merkezi Müdürü’ olarak görev yapan ve 2014’teki HSYK seçiminde FETÖ’nün ‘bağımsız’ adayları arasında bulunan Ayşe Neşe Gül, 2009-2010 yıllarında dil eğitimi aldığı Pensilvanya’ya 2012’de tekrar gitti. Gül, 13 Ağustos 2012 ve 20 Ekim 2012 tarihleri arasında Philadelphia’da kaldı. Binlerce hakim-savcı dil eğitiminden yararlanmak için sıra beklerken ikinci kez dil eğitimi için ABD’ye giden Gül, 2012 Aralık ayında Amerika’ya bu kez ‘Yargıtay İmamı’ Şahin ile birlikte gitti. Gülen’e ziyaret için giden ekipte Akademi Başkan Yardımcısı Mehmet Murat Yardımcı, Eğitim Merkezi Müdür Yardımcıları İsmail Büyükgümüş ve Mehmet Çalışır ile HSYK Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Bayram da bulunuyordu.

8 ŞUBAT'TA ACİL TOPLANDILAR

O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ameliyatını bekleyen FETÖ, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı safdışı bırakmak için 7 Şubat 2012’de düğmeye basmıştı. Savcı Sadrettin Sarıkaya'nın ifadeye çağırdığı Fidan, Erdoğan'ın emriyle ifadeye gitmemiş, böylece paralel yapının kumpası boşa çıkarılmıştı. 7 Şubat'tan bir gün sonra Hüseyin Yıldırım başkanlığında eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur ve dönemin Eğitim Merkezi Müdürü Ayşe Neşe Gül, Adalet Akademisi’nde buluşup gizli toplantılar icra etti.

HERKES ÖNÜNDE CEKETİNİ İLİKLERDİ

26 Şubat 2014’te Adalet Akademisi Başkanlığı görevi kanunla son bulan Hüseyin Yıldırım, tekrar Yargıtay üyeliği görevine döndü, ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandı. Yıldırım’ın başkan olduğu dönemde İlyas Şahin (Yargıtay İmamı), Yargıtay Tetkik Hakimliği görevinde iken Adalet Akademisi’ne atanmıştı. O dönem Akademi’de özel odası da bulunan Şahin, 2012’de ise Yargıtay üyeliğine seçildi. Bir derdi, isteği olan FETÖ’cünün mutlaka uğrayıp önünde el pençe divan durduğu Yıldırım’ın, önünde ceket iliklediği bir tek kişi vardı: Yargıtay İmamı İlyas Şahin. Sorguda itirafçı olan FETÖ’cü eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Şahin’i kastederek, “Cemaat mensuplarının ona farklı bir şekilde saygılı davrandıklarını gördüm” demişti.

YENİ ŞAFAK

YORUMLAR 15
  • emk pöh 7 yıl önce Şikayet Et
    Büyük Türk milleti bu ihaneti asla unutmayacak unutturmayacağız
    Cevapla
  • ali 7 yıl önce Şikayet Et
    Suriyede bunların değirmenine su taşımayı bi daha düşünelim.sonra binlerce kmden gelip senin suriyede işin ne dememek için
    Cevapla
  • oğuz 7 yıl önce Şikayet Et
    Nato ahtopotunun, en büyük kolu Türkiyedeki Fetödür. Diğer kolları; pkk,bazı medya, bazı iş adamları,bazı hukukçular, bazı Stk lar....vs vs ülke bunlardan temizlenmediği müddetçe bağımsız olamaz.
    Cevapla
  • ali 7 yıl önce Şikayet Et
    ABD nin bölük bölük bölüneceğini,param parça parçalanacağını inşaallah göreceğiz, ALLAH milyonlarca masumun ahını dualarını elbette geri çevirmeyecektir. her zülmün bir karşılığı vardır,ALLAH o karşılığını verecektir.
    Cevapla
  • Ahmet 7 yıl önce Şikayet Et
    Abd nin demokrasi ve özgürlükten kastı, kendi adamları üzerinden özgürce o ülkeyi geri planda yönetmesidir. Bunu böyle anlarsanız hiç yanılmazsınız. Bu her ülkede böyledir. Yönetmediği ülkeler demokrasiden yani abd nin boyunduruğundan uzaktır yani oralarda diktatörlük vb yönetimler yani o ülkenin gerçek bağımsızlığı vardır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Almanya'daki kanlı Noel saldırganıyla ilgili sır perdesi aralandı!
Bakan Fidan ve Ahmed eş-Şera'dan tüm dünyaya son dakika çağrısı! Kritik PKK/YPG detayı