Ya izin ya sınırdışı

Ankara, Suud Başkonsolosluğu ve rezidansında arama izni vermeyen Riyad’a yarına dek süre tanıdı. Cemal Kaşıkçı’nın parçalanıp gömüldüğü iddia edilen mekanlarda arama talebi kabul görmezse İstanbul’daki Suud diplomatlar sınırdışı edilecek.

GİRİŞ 13.10.2018 07:18 GÜNCELLEME 13.10.2018 09:34
Bu Habere 26 Yorum Yapılmış

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın (59) akıbeti soruşturuluyor. Güvenlik birimleri, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim günü girdikten sonra ortadan kaybolan Kaşıkçı’nın öldürüldükten sonra gömülmüş olabileceği ihtimalini değerlendiriyor. Bu nedenle gözler konsolosluk binası ve 300 metre yakınındaki Suudi Başkonsolos Muhammed el-Katibi’nin konutuna çevrildi. Bu iki adrese girip arama yapmak için Riyad’la müzakereler devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı’nın Riyad’a pazar gününe (yarın) dek mühlet verdiği, aramalar için gerekli iznin verilmemesi halinde başkonsolos ve tüm çalışanlarının sınırdışı edileceği iddia edildi. Diplomatik dokunulmazlıkları düzenleyen Viyana Sözleşmesi, ağır bir suç işlendiğinin belirlenmesi durumunda evsahibi ülkeye bu hakkı tanıyor.

RİYAD HEYETİ GELDİ

 

 

Bu arada Türkiye’ye ‘ortak çalışma grubu’ öneren Riyad yönetimi, İstanbul’a bir heyet gönderdi. Uçakla Ankara’ya, ardından İstanbul’a gelen 11 kişilik Suudi heyet, başkonsolosluk binasına girerek burada yaklaşık yarım saat kaldı. Güvenlik birimleriyle bugün bir toplantı yapacağı öğrenilen heyetin, Türk polisinin delil arama amaçlı çalışmalarına katılmak istediği belirtiliyor. Yapılacak toplantıda konsolosluğun aranması noktasında nasıl ortak hareket edileceğine yönelik planlama gerçekleştirilecek.

GÖMÜLMÜŞ OLABİLİR

4 araçla Levent’teki konsolosluk önüne gelen Riyad heyetinin binada kısa bir ön inceleme yaptığı belirtiliyor. Konsoloslukta yapılması beklenen aramanın Suudi heyetin gözetimi altında olacağı öğrenilirken, Suudilerin ilk etapta verdikleri arama izninin sadece ‘gözle bakabilirsiniz, arama ve kazma yapamazsınız’ şeklinde olduğu öğrenildi. Oysa güvenlik birimleri, bedeni parçalara ayrıldığı iddia edilen Kaşıkçı’nın iki adresten birinde gömüldüğüne inanıyor. Delil aramaya ilişkin Ankara ile Riyad arasındaki restleşmenin sürmesi halinde konsolos ve yardımcıları hakkında ‘sınırdışı’ mekanizması işletilecek.

BAŞKA ADRESLER VAR

Kazılması beklenen mekanlar sadece konsolosluğa ait binalardan ibaret değil. 2 Ekim günü Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardından başkonsolosluğa ait bir minimüsün Avrupa yakasından Anadolu’ya geçtiği, Pendik’in arka mahallelerini dolaştığı ve 6,5 saatlik bir yolculuktan sonra yeniden Levent bölgesine döndüğü tespit edilmişti. Konsolosluğa ait araç ya da araçların seyahatine ilişkin detaylı çalışma sonucunda belirlenecek noktalarda da kazıların yapılması bekleniyor. Polis, bu kazılarda Kaşıkçı’nın bedenine ait parçaları arayacak.

ARAÇLAR DURUYOR

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı infaz etmek için gelen suikast timini taşıyan araçların konsolosluk binası önünde durması dikkat çekti. Konsolosluğa ait 34 CC 1865 ve 34 CC 2248 plakalı araçlarla Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik ekip taşınmıştı. Kaşıkçı’nın girişinden 2 saat sonra özel timi konsolosluk konutuna taşıyan o araçların dün de bina önünde park halinde durdukları görüldü.

SUUD'DAN TEŞEKKÜR

Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı konusunda ortak çalışma grubunun kurulmasını kabul eden Türkiye’ye teşekkür etti. Suudi Dışişleri’nden yapılan yazılı açıklamada, “Kardeş Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın, Suudi Arabistan‘ın teklifini olumlu karşılamasından memnuniyet duyduk.” ifadelerine yer verildi.

TIPÇI OĞLU GELDİ

Kaşıkçı’nın kayboluşu sonrası dün itibariyle 5 gündür resmi konutundan çıkmayan Suud Başkonsolosu Muhammed el-Katibi suskunluğunu korurken, dün bu eve giriş yapan bir şahıs gazetecilerin ilgi odağı oldu. Rezidansa, üzerinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezun ve Mensupları Derneği logosu takılı bir beyaz önlük ve elinde çantayla giren gencin kimliği sonradan anlaşıldı. Sözkonusu gencin, Katibi’nin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan oğlu olduğu öğrenildi.

KAYNAK: YENİŞAFAK
YORUMLAR 26
  • Abdullah 6 yıl önce Şikayet Et
    HARAMEYN yani Mekke ve Medine bunların elinden alınarak tüm Müslümanların kontrolünde söz ve sorumluluk sahibi olacağı bir müesseseye, federasyona, konsorsiyuma veya farklı bir isimle oluşturulacak bir kuruluşa verilmelidir. Bu mesele de "dünyanın beşten büyük" olması kadar önemlidir.
    Cevapla
  • cuma ceylan 6 yıl önce Şikayet Et
    Arkasından çok pis kokular çıkacak tıpkı rus uçağının düşürülmesi olayı gibi , bir senaryonun bir bölümü gibi Türkiye Arabistan ilişkileri Pekte iyi olmadığı bir dönemde böyle bir olay ilişkileri iyice kopma noktasına getirebileceği gibi sonrasında islam devletleri arasında bir kırılma noktasına gelecek gibi arabistan ABD ve israil ortaklığı islam aleminde zaten iyimser yaklaşılmayan bir konu iken Türkiye ile kopmanın nederece etkisi olacak göreceğiz Türkiye üzerine oynanan bu oyun yine ellerinde kaldı
    Cevapla
  • haydar 6 yıl önce Şikayet Et
    kasikci ellerinde patladi adilerin
    Cevapla
  • Avukat 6 yıl önce Şikayet Et
    Ülkede cinayete adı karışan bir yabancı misyon mensubu, elini kolunu sallayıp giderse, yarın kimse o ülkenin yasalarına uymaz, herkes birbirini öldürüp, çekip gider...Cinayetin sabit olduğu yerde, kriminal bir durum var ve T.C.'nin ilgili kanunları otomatik olarak uygulamaya girer ve tüm diğer düzenlemelerin üstüne çıkar...Burda cinayet sabit olduğuna göre ve T.C. sınırları içinde meydana geldiğine göre, bu konsolosun Silivri'de ağırlanması lazım...Başka yolu yok, bunun altından kalkamayız...Türkiye diğer ülkelerin de hesaplaştığı bir "işini bitirme" memleketi haline döner...Bırakın siz yasaları uygulayın, karşı çıkan olursa, hesabını o zaman veririz...
    Cevapla
  • hasan 6 yıl önce Şikayet Et
    şimdiye kadar orda delil mi kalde hepsini temizleöişlerdir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP'li yönetim yine önlem almadı İstanbullu yağış sonrası perişan
Devasa servetin peşine düştüler! Değeri tam 8 kentilyon sterlin