Orhan Okay kabri başında anıldı
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, M. Orhan Okay’ı vefatının ikinci yılında kabri başında andı.
Birçok talebe yetiştirmiş, akademik çalışmaları ve örnek kişiliği ile yazarlığını bütünleştirmiş şahsiyetlerden olan M. Orhan Okay vefatının ikinci sene-i devriyesinde kabri başında yâd edildi. Sevenlerinin ve yakınlarının katıldığı buluşmada, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı da hazır bulundu.
HATIRASINI YAŞATACAĞIZ
Kur’an tilavetiyle başlayan programda konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı,merhum Orhan Okay'ın son İstanbul efendilerinden biri olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
''Kendisine talebe olmak şerefine eremesek de Türkiye Yazarlar Birliği başta olmak üzere farklı kuruluşlardaki kıymetli sohbetlerinden nasipdar olduk. Hocamız bulundukları yere kimlik,talebelerine ufuk aşılayan mektep şahsiyetlerden birisiydi. Bıraktığı boşluk kolay doldurulamayacak değerlerimizdendi. Hâliyle örnekti, hizmetiyle öncüydü. Hakikatli bir muallim olarak sadece zihinleri değil aynı zamanda ruhları doyurmakla da memur edildiğinin şuurundaydı. Rahleyi tedrisinden geçemesek de eserleri bize yeni dünyalar açtı. Kitaplarıyla yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. TYB olarak aziz hatırasını yaşatmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Uzaktan yakından katılan bütün dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Aziz ruhu şad olsun...''
Yakın dostu Bekir Soysal,merhun Okay hakkında şunları dile getirdi:
''Fakültedeki odası hocalara ayrılmış bir kattaydı. Eşi BehiceHanım’la birlikte otururdu orada. Odanın kapısında öğrenciler için görüşme gün ve saatlerini belirleyen not vardı. Orada bir disiplin havası hissettim. Diğer hocalarda öyle bir şey yoktu çünkü kapıyı açar girerlerdi. Öğrencilere ayırdığı günü belirlemişti. Çünkü hoca sadece öğrencilerle meşgul değildi, çevresindeki arkadaşlarıyla hocalarla da meşguldü. Yani onlar da ona müracaat ederlerdi, bir müracaat kapısıydı âdeta. İçeri girdim çok böyle nezaketle ayağa kalktı. Tanıştık. Bu ilk tanışmamızdır. Arkamı döndüm üç tane fotoğraf var. Biri İbnülemin’in,biri Nurettin Topçu’nun biri de Celal Hoca’nın. Odasında çiçekler, bazı böyle Batılı ressamların reprodüksiyonları ve bolca kitap vardı. Sonra Behice Hanım geldi, onunla tanıştırdı. Çok geçmeden evine davet etti çaya. Evinde de aynı atmosfer vardı. Evinde bir kütüphane hacminde kitaplığı vardı. Yine aynı şekilde plastik unsurlarla bezeli bir ortam. Hakikaten bir mütevazı aristokrat eviydi. Çok etkilenmiştim. Bana farklı gelmişti. O tarihlerden itibaren çok yakın ve yoğun olarak Hocanın çevresinde oldum.''
HAYATINI İLME VE TALEBELERİNE ADADI
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı, Orhan Okay’ın ve eşi Behice Hanım’ın talebesi olma bahtiyarlığına eriştiğini ve kendileriyle aile olarak yakın olabildiklerini dile getirdi. Onların ahlakından ve bilgi birikiminden son derece istifade ettiklerini anlatan Kavakçı, ''Yeri doldurulamaz nitelikte şahsiyetlerdi. Onlar Orhan Bey Ağabeyi’mizve Mübeccel Teyze’mizdi.Hayatını ilme ve öğrenci yetiştirmeye adamış olmalarından ötürü ahiretlerinin de güzel olacağına inanıyorum. İnşallah biz de onlar gibi güzel evlatlar ve talebeler yetiştiririz. Özlemle ve hasretle yâd ediyoruz.'' dedi.
Mehmet Güneş de akademik dünyada hocanın ayrı bir yeri itibarı olduğunu kaydederek ''Örnek gösterdiğimiz şahsiyettir'' dedi.
Ailesi adına Yeliz Okay da vefa gösterip katılan herkese ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'ne teşekkür etti.