Hrant Dink davasında sürpriz gelişme!

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin de yargılandığı davada eski jandarma istihbarat görevlisi Muharrem Demirkale ve gazeteci Ercan Gün'ün tahliyesine karar verildi.

Hrant Dink davasında sürpriz gelişme!
Hrant Dink davasında sürpriz gelişme!
GİRİŞ 14.03.2019 11:54 GÜNCELLEME 14.03.2019 13:07

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada tutuklu bulunan 4 sanıktan dönemin jandarma istihbarat görevlisi yüzbaşı Muharrem Demirkale ve gazeteci Ercan Güntahliye edildi. Başka suçlardan tutulu bulunan iki sanık serbest kalamayacak ve haklarında yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

 

 

DURUŞMA 11 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Davada tutuklu bulunan 4 sanıktan dönemin jandarma istihbarat görevlisi yüzbaşı Muharrem Demirkale ve gazeteci Ercan Gün tahliye edildi. Başka suçlardan tutuklu bulunan iki sanık serbest kalamazken, hakkında yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Eski İstanbul Valisi Muammer Güler ve Vali Yardımcı Ergün Güngör'ün de arasında bulunduğu tanıkların dinlenmesine karar verildi. Duruşma, 11 Haziran'a ertelendi.

 

 

DÜN YAPILAN DURUŞMA

Dün yapılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdür Yardımcısı Aydın Patan ve cinayet döneminde İstanbul'da polis memuru olarak görev yapan Özcan Özkan'ın görevli oldukları yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı sağlanarak tanık sıfatıyla beyanları alındı.

''OSMAN HAYAL'LA İLGİLİ DE ÇALIŞMA YAPTIK''

Halen Lapseki'de komiser yardımcısı olarak görev yapan tanık Özcan Özkan, 2003 yılında İstanbul'da göreve başladığını ve görevinin söylenilen kişiler hakkında tahkikat yapmak olduğunu belirterek, "Osman Hayal ile ilgili de çalışma yaptık. 24 Şubat 2006 tarihli rapor da buna ilişkin. Bizden, Sarıgazi'deki bir fırında çalıştığına dair bilgi gelen Osman Hayal isimli şahısla ilgili araştırma yapmamız istendi. Tüm fırınlara baktık. O şahsın orada çalışmadığını tespit ettik. Buna ilişkin rapor düzenledik. Süreçten iki yıl sonra bu konuya ilişkin sorular soruldu. Bu nedenle hatırlayamıyorum. Sabah çok erken saatte fırına gidip inceleme yapmıştık." demişti.

TANIK: BİR ŞEYİ BİLMEMİZ GEREKİYORSA BİLİRDİK

Samsun'da görev yapan tanık Aydın Patan ise cinayet döneminde İstihbarat Daire Başkanlığı (İDB) Personel Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını ve 2003 ile 2013 yılları arasında İDB'de çalıştığını kaydederek, "İstihbarat dairesi ve şubelerde çalışan personelin atama işleriyle ilgiliydi çalıştığım şube. Başkanlığı Sabri Uzun'dan sonra Ramazan Akyürek devraldı." demişti.

Mahkeme heyeti başkanının, "İstihbari paylaşımın oluyor muydu senin biriminde?" sorusunu yanıtlayan Patan, "Bir şeyi bilmemiz gerekiyorsa biliriz. Operasyonel konularda bilgimiz olmaz. Hangi personelin ne görevle gittiğini biz bilmiyorduk. Şubelerden bize geçici görevlendirme talep yazısı gelirdi, biz de görevin ifası olarak yazardık, görevin ne olduğunu bilmezdik." diye konuşmuştu.

TANIK: CİNAYET GÜNÜNE KADAR BİR ŞEY PAYLAŞILMADI

O dönem cinayetle alakalı bilgiye vakıf olup olmadığı da sorulan Patan, orada çalışmasına rağmen genelde cinayetle ilgili bilgileri basından takip ettiğini, "bilmesi gereken" prensibi gerekçesiyle bilgi sahibi olmadığını ve birimde haftalık değerlendirme toplantılarında konuşulursa bazı şeyler duyabildiklerini ifade etti.

Tanık Patan, "Bu toplantılarda Hrant Dink suikastı olacağına dair bilgilendirme olup olmadığına yönelik soruya karşılık da, "Hayır. Hiçbir şekilde bilgi sahibi değilim. Cinayet gününe kadar bir şey paylaşılmadı." şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Ramazan Akyürek'in ifadesinde, "Patan'ın Cerrah ile konuşmasına şahit olduğunu" söylediği hatırlatılan Patan, Cerrah'ın Akyürek'e, "F4 belgesini imha et." dediğini duyup duymadığı sorusuna da, "Ben böyle bir görüşmeden haberdar değilim. Herhangi bir bilgim de yok. Başkanın odasına evrak imzalatmaya giderdik. Evrakla ilgili soru sorabilirdi başkan bize. Maksadımız tamamen evraklarımızı imzalatmak üzereydi." yanıtını verdi.

''KİMİNLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BİLMİYORUM''

Akyürek'in zaman zaman telefonla konuştuğuna şahit olduğunu ancak kiminle görüştüğünü bilmediğini söyleyen Patan, duruşma savcısınca yöneltilen, "yardımcı istihbarat elemanlarının dosyasının şubelerinde bulunup bulunmadığı" ile ilgili soruya karşılık da, "Doğrudur. Ancak başka bir şubeye geçti sonradan. Yardımcı elemanlarla ilgili kod isimli özlük bilgileri personel şubede bulunurdu. Bize elemanla konuşma notu geliyordu. Ama ne bilgi verdiği bize gelmez, operasyonel şubeye gider." şeklinde konuştu. 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
'Savaşta Türkiye bize yardım etti'
Cüneyt Özdemir: Suriye'deki gelişmeler bizim muhalefeti delirtmiş