Arefe günü ve Kurban Bayramı boyunca kılınacak namazlar, edilecek dualar!
Kurban Bayramına sayılı saatler kala, arefe günü ve Kurban Bayramı boyunca hangi ibadetlerin yapılacağı, hangi duaların okunacağı araştırılıyor. Peki arefe gününde ve Kurban Bayramında hangi namazlar kılınır, hangi dualar edilir?
Kurban Bayramı Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'i kurban etmek istemesi ve Hz. İsmail'in buna razı olması, sonunda Allah'a karşı gösterilen büyük sadakatin karşılığı olarak hayvan kurban edilmesinin hâtırasını taşımakta ve mü'minler bu günlerde kurban kesmek suretiyle, bu iki peygamberin Allah'a karşı verdikleri başarılı imtihanın sevincini yaşamaktadırlar. Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Bu ibadeti taçlandırmak için arefe günü ve Kurban Bayramı boyunca yapılacak bir takım ibadetler ve dualar vardır. İşte arefe günü ve Kurban Bayramında yapılacak ibadetler ve kılınacak namazlar…
AREFE GÜNÜ KILINACAK NAMAZLAR
Tövbe Namazı Kılmak: İkindi namazını kıldıktan ve Arefe Duasına başlamadan önce göğün altında iki rekat namaz kılmalı ve Hak Teala'nın huzurunda günahlarını itiraf ederek ikrar etmelidir. Böylece Arafat sevabına nail olsun ve günahları bağışlansın.
Mahsus Namaz: Zeval vakti olduğunda göğün altına çıkmalı (yani açık alanda olmalı) öğlen ve ikindi namazlarını ruku ve secdesini güzel bir şekilde yaparak kılmalı. Namazları bittikten sonra iki rekat namaz kılmalı. Namazın birinci rekatında Fatiha Suresinden sonra ihlas suresini, ikinci rekatta Fatiha Suresinden sonra Kafirun Suresi okunmalıdır. Bu namazın ardından 4 rekat namaz kılmalıdır. Namaz iki rekat iki rekat kılınmalıdır. Her rekatta Fatiha suresinden sonra 50 kere ihlas suresini okumalıdır. Bu namaz Emire'l Mümin'in Hz. Ali'nin namazıdır.
AREFE GÜNÜ YAPILACAK İBADETLER
1. Arefe günü sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilir.Teşrik tekbiri "Allâhüekber, Allâhüekber, Lâilâhe illallâhü vallâhüekber, Allâhüekber ve lillâhi'l-hamd" demektir.Arefe günü sabah namazından başlayıp, Bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakitte, farz namazlardan sonra teşrik tekbiri getirmek vâciptir.
2. Arefe günü oruç tutulmalıdır.
3. Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.
4.Arefe günü çokça dua ve istiğfar edilmelidir.
5. Arefe günü çokça ihlas suresi okunmalıdır.
AREFE GÜNÜ OKUNACAK DUA
Resûl-i Ekrem Efendimiz arife gecesinde şu duâyı okuyana Cenâb-ı Hak istediğini vereceğini beyân buyurmuştur.
Duâ şudur:
* "Sübhânellezi fi's-semâvâti arşuhu. Sübhanellezi fi'n-nâri sultânühu. Sübhanellezi fi'l-kubûri kadâuhu. Sübhanellezi fi'l-hevâi rûhuhu. Sübhânellezi raa's-semâe bigayri amedin. Sübhânellezi vadaa'l-arda. Sübhânellezi lâ melcee illâ ileyhi."
İmam-ı Tirmizi, Resûl-i Ekrem Efendimiz'in, "Duânın hayırlısı arife günü yapılan duâdır," buyurarak Peygamberlerin arife günü duâsını şöyle okuduğunu haber verir:
* "Lâ ilâhe illâllahü hüve lehü'l-hamdü ve hüve alâ küli şey'in kadir."
Buhâri'de geçen bir hadisten öğrendiğimize göre arife günü şu duayı okuyan, şeytanın tasallutundan kurtulur, kendini muhafaza altına almış olur.
* "Allahümme'c'al fi kalbi nûran ve fi basari nûran. Allahümme'şrah li sadri ve yessir li emri..."
"Allah'ım, kalbimi, gözümü, gönlümü nûrlu kıl. Allah'ım, kalbime genişlik, işlerime kolaylık ver."
Peygamberimiz (s.a.s) buyurdu ki: Arefe gününe hürmet ediniz! Çünkü Allahü Tealänın kıymet verdiği bir gündür. Arefe gecesi ibadet edenler Cehennem'den azad olur. Arefe günü ibadet edenlerin iki senelik günahları affolur. Biri geçmiş senenin, diğeri gelecek senenin günahıdır. Arefe günü bin ihlas okuyanın bütün günahları affolur ve her duası kabul olur. Hepsini besmele ile okumalıdır.
Peygamber Efendimiz bugün için "En hayırlı, kabulü şayan olan dua, Arefe Günü yapılan duadır" şeklinde bir Hadis söylemiştir. Müslümanlar bugünü oruç, namaz ve dua eşliğinde geçirmelidir.
Efendimiz (s.a.v.) Arefe gününün faziletini şu hadisle müjdeliyor:
"Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahü Teâlâ o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat'taki hacıları kastederek) şöyle buyurur:
Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu halleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim. Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz."
KURBAN BAYRAMINDA HANGİ İBADETLER YAPILIR?
Kurban, kelime olarak yakın olmak, yakınlaşmak demektir. Allah'a yaklaşmak ve o'nun rızasını kazanmak amacıyla belli zamanda belli nitelikteki hayvanı(kurban) kesmektir.Kurban ibadeti, nefse muhalefet ederek sadece Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için yapılan ibadettir. Bu bayrama adını veren Kurban; Hz. İbrahim ve Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi ilâhî emirlere kayıtsız teslimiyet göstergesi, hak yolunda fedakârlığın bir nişanesi, Allah'ın bize lütfettiklerinden onun hoşnutluğu için verebilmenin hâl ile ifadesidir.
Kurban, sahip olduklarımızı fakir ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın tadına varma fırsatı, katılaşan kalplere, hayatın ve varoluşun gerçek anlamını unutan zihinlere öze dönüş çağrısı içeren bir hikmetler bütünüdür.
Kurban, Allah'a, yüce ve ilâhî olan her şeye yakın olma arayışıdır. Nitekim Cenab-ı Hak, şöyle buyurur:
“Allah'a kurbanlarınızın ne etleri ulaşır, ne de kanları. Ona ulaşan takvanızdır..." (Hac, 37)
Ramazan bayramında kabirleri (ölmüşleri) ziyaret etmek, onlara Yasin ve mülk sureleri gibi Kuran okumak, onlara hediyeler göndermek çok faziletli ibadetlerdir. Yine bu mübarek bayram günlerinde istiğfar, salavat, kelime-i tevhit okuyarak hususi hatimler yapmakta faziletli ibadetlerdendir. Ayrıca bin ihlası şerif okuyarak ihlas hatmi yapmak tavsiye edilen ibadetlerdendir. Ramazan bayramı süresince en çok İhlas Suresi'nin okunması gerektiği belirtiliyor.
Kurban Bayramı kadar Kurban Bayramı Arefesinin de İslam Alemi için önemi büyüktür. Bu mübarek günü en uygun bir şekilde geçirmek için vatandaşlar Kurban Bayramı Arefesinde neler yapılabileceği yönünde araştırmalar yapıyorlar. Öncelikle Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır. Ardından Arefe günü oruç tutulmalı, Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmeli, çok dua ve istiğfar edilmeli ve 1000 âdet İhlas-ı şerif okunmalıdır.
KURBAN BAYRAMINDA OKUNACAK DUALAR?
- Bismillahirrahmanirrahim.Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
- La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey`in kadir.
- Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhül muk`adel mükarrebe ındeke yevmel kıyameh.
- La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr.
- Ayrıca Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle, buyurmuştur:
"Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer."
- Duaların en faziletlisi Arife günü yapılandır. Benim ve benden önceki Peygamberlerin buyurdukları en hayırlı dua şudur:
"La ilahe illallahü vahdehü la şerike lehü. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir. Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhül mak’adel mukarrabe ındeke yevmel kıyameh."
KURBAN BAYRAMI DUASI NASIL YAPILIR?
اعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
رَبِِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ ﴿﴾ وَلََ عُدْوَانَ إِلََّ عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾
هَّ ألَْحَمْدُ لِِلَ وَالصَّه لٰة وَالسَّ ه لٰمُ هُمَّ رَبَّنَا يَا رَبَّنَا
هَّ عَهلى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ه ألِه۪ وَصَحْبِه۪۪ٓ أجَْمَع۪ينَ ﴿﴾ ألَل
تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أنَْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾
Ey rahmeti ile bütün varlığı, bütün kâinatı kuşatan Rahman ve Rahim olan Allah'ım
Şu mübarek Bayram sabahında huzuruna geldik. Lâyıkı veçhile kul olamayışımızın mahcubiyeti içinde divanına durduk. Şükrümüzü hakkıyla eda edemeyişimizin bilinci içindeyiz. Bizi huzuruna kabul buyur, dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Kıldığımız namazları, “Kurban Bayramı günlerinde senin katında en sevimli amelimiz olan kurbanlarımızı”, okuduğumuz Kur'anları, indirdiğimiz hatm-i şerifleri, yaptığımız zikirleri, tesbihatı, dua ve niyazları, va'z-u nasihatleri, hasılı bütün ibadet ve taatlerimizi, hayır ve hasenatımızı, şu Bayram günü hürmetine en güzel şekliyle kabul eyle Allah'ım!
Bu mübarek bayram sabahında, yürekten itiraflarımız ve samimi tövbelerimizle sonsuz rahmet ve mağfiretine iltica ediyoruz. Bizi gönüllere şifa, dertlere deva, huzur ve barış kaynağı olan Kur'an'la buluştur Allah'ım!
Bize bahşeylediğin en büyük sermaye olan ömrümüzü rızana uygun geçirmeyi nasip eyle Allah'ım! Bizleri Sana layık bir kul, Habibine layık bir ümmet eyle.
Onları cennetinle ve cemalinle müşerref eyle! Ailelerine sabır ve metanet ihsan eyle! Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici belalardan, sıkıntılardan, musibetlerden, kederlerden ve terörden bizleri muhafaza eyle!
Ya Rabbi!
Aziz milletimizi ağır imtihanlardan muhafaza eyle! Fitne ateşiyle bizi tutuşturmak isteyenlere karşı yekvücut olmayı, tek bilek olmayı milletçe hepimize nasip eyle Allah'ım!
Bütün acılara rağmen milletimizin hiçbir ferdini haktan, hukuktan, adaletten, merhametten bir an olsun ayırma! Sana inanan bu aziz milletten yardım ve inayetini, kuvvet ve rahmetini esirgeme Allah'ım!
Bizleri bütün mazlumların, mağdurların umut bağladığı ülkemize ve tarih boyunca canlarını veren bütün şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere sahip çıkanlardan eyle Allahım!
Ya Rabbi!
Bizlere anne-babalarımıza hayırlı evlatlar olmayı nasip eyle!
Hayatımızı paylaştığımız eşlerimize, göz bebeğimiz olan yavrularımıza karşı görevlerimizi bihakkın yapabilmeyi ihsan eyle Allah'ım! Onlara sevgi, rahmet, merhamet, şefkat, muhabbet ve ülfetle muamele etmeyi nasip eyle Allah'ım!
Ailelerimize dirlik, düzenlik ve huzur ihsan eyle Allah'ım!
Evlatlarımızı ailelerine, vatanına, milletine hayırlı eyle. Çocuklarımızın kalplerini iman ve Kur'an nuru ile tenvir eyle Allah'ım!
Bu mübarek Bayram hürmetine hasta kullarına acil şifalar, borçlu kullarına edalar, dertli kullarına devalar ihsan eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Şu mübarek Bayram hürmetine; ortak evimiz ve imtihan yurdu olan dünyamızı savaşlarla, işgallerle, katliamlarla, açlıklarla, inleyen bir enkaz olmaktan kurtar! Varlık alemine ibret nazarıyla bakabilmeyi bizlere nasip eyle!
Yeryüzü ve tüm mahlukat bize emanet, biz de birbirimize emanetiz. Mazlumlara, gariplere, yetimlere, kimsesizlere sahip çıkmayı; çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların hasılı bütün mahlukatın hak ve hukukunu korumayı bizlere nasip eyle Allah'ım!
Kırık kalpleri onarmayı; yaralı gönülleri imar etmeyi; haset, kin ve nefretten uzak durmayı; aramızda sevgi, merhamet ve kardeşlik köprüleri kurmayı lutfeyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Bizleri, günahta ve düşmanlıkta değil; iyilikte ve takvada yardımlaşanlardan eyle! Hak ve hakikatin yolunda olanlardan eyle Allah'ım!
Bizleri, birbirine kin güdenlerden, nefret duyanlardan, buğzedenlerden; fitne çıkaranlardan, gıybet ve iftiraya bulaşanlardan, kul hakkına girenlerden eyleme Allah'ım!
Bizleri, kendisi için istediğini mümin kardeşi için de isteyenlerden, işlerini adalet, hakkaniyet, merhamet ve şefkatle icra edenlerden eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Şu mübarek bayram sabahında günahkâr beden ve gönüllerimizi istiğfar ile arıtmak istiyoruz. Sen nasip eyle Allah'ım! İmanımızı ve ahdimizi tazelemek muradımız. Sen bahşeyle Allah'ım! Kırdığımız kalpleri onarmak, paraladığımız onurları tamir etmek, ihlal ettiğimiz hak sahipleriyle helalleşmektir borcumuz. Sen lufteyle Allah'ım!
Allah'ım!
“Rabbimiz! Yalnız Sana güvenip dayandık, Sana yöneldik ve sonunda da Senin huzuruna varacağız.” diye sana yakaran Hz. İbrahim peygamberin lisanıyla yalvarıyoruz. Huzuruna tertemiz yüzle, hesabını verebileceğimiz salih amellerle varmayı bizlere nasip eyle Allah'ım!
Rabbimiz!
Peygamberimizin (s.a.s) dilinden hiç düşürmediği dua ile Sana yalvarıyoruz. “Allahümme inneke afüvvün, kerimün, tühıbbül afve fa'fu anna”. “Allah'ım! Sen affedicisin. Sen Kerim'sin. Affetmeyi seversin. Bizleri affeyle Allah'ım!”
Allah'ım! Bütün peygamberlerin yaptığı dua ile Sana yöneliyoruz. “Rabbena atina fi'd-dünya haseneh, ve fi'l-ahirati haseneh, ve kına azabe'n-nar.” “Rabbimiz! Bize dünyada güzellikler ihsan eyle, Ahiret'te de güzellikler ihsan eyle. Bizi cehennem azabından muhafaza eyle.”
Yâ Rabbe'l-Âlemîn,
Bizleri zikrinde, şükründe, hüsn-i ibadetinde daim eyle. Bedenlerimize sıhhat ve afiyetler ihsan eyle.
Ümmet-i Muhammed'e güzel hizmette bizlere güç ve kuvvet ihsan eyle. Vefatımız geldiği zaman da dilimiz zikrinle meşgulken, alnımız secdede iken, Senin sevdiğin ve razı olduğun bir hal üzereyken ruhumuzu kabzeyle Allah'ım. Ecel şerbetini içeceğimiz son nefesimizde, Kelime-i şahadet ki buyurun,
اشهد ان لَاله الَالله واشهد ان محمدا عبده ورسوله
diyerek, ruhumuzu teslim edebilmeyi, imanlı ve selim bir kalp ile huzuruna çıkmayı cümlemize nasip eyle Allah'ım. Bizleri cennetinle, cemalinle müşerref eyle Allah'ım. Dualarımızı kabul eyle Allah'ım.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV) BAYRAMDA NE YAPARDI?
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından ıtibaren kutlanmaya başlanmıştır. Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren mü’minler sonraki ayın (şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazlardı. Yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş’e içinde yaşanırdı. Peygamber Efendimiz bayram sabahında namazgaha çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı.
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır"(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar.
Hz. Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir"(2) buyurmuştur.
Ramazan Bayramı da bu manada bir gün olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan orucunun iftar günü olarak nitelendirmiştir.(3) Bu sır içindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. Bir gün önce oruç bozmak haramken, bir gün sonra oruç tutmanın haram olması, mü'minlerin düşünce ve duygu dünyasında nimetlerin gerçek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir.
Herkes bir gün önce kimin emrine uyarak oruç tutuyorsa, bugün de O'nun rızasına uyarak orucunu açar. Ve Onun gerçek nimet Sahibi olduğunu hakkıyla idrak ederek, gerçek bir şükre yol bulur.
Bayram bir aylık orucun toplu bir iftarı olduğu için, günlük iftarların sünnet türünden âdabı bayramda da yerine getirilir. Nitekim orucunu tatlı bir şeyle açmayı adet edinen Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazlardı. (4)
“Ramazan ve Kurban bayramlarını “La ilahe illallah” lar ile “Allahü ekber” lerle “Elhamdülillah” larla “Sübhanallah” larla süsleyiniz.” (Ebu Nuaym)
“Tekbir getirmek suretiyle bayramlarınızı süsleyiniz.” (Taberani)
Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi. Bunu bir hadis-i şeriflerinde şöyle ifade etmişlerdi:
"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez." (5)
Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş'e içinde yaşanırdı. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bayram sabahında namazgaha çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı.(6) Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan îbni Mes'ud (r.a.) devamla şöyle der:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam üzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden önce kıldı. Sonra hutbe okudu. Daha sonra kadınlara işittiremediğini düşünüp onların yanına geldi. Onlara hatırlatmalarda bulundu. Ve şu ayeti okudu: “Ey Peygamber! İnanmış kadınlar Allah’a hiçbir şey ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında uydurdukları iftira ile gelmemek, iyi işlerde sana isyan etmemek konusunda biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için af dile! Şüphesiz ki Allah, Gafûr ve Rahîm’dir.”
Sonra:
– Bütün bunlar üzerine biat eder misiniz? diye sordu. İçlerinden biri:
– Evet Yâ Resûlallah! dedi. Allah Resûlü (a.s.m.):
– Sadaka verin! buyurarak onları zekât vermeye teşvik etti. Onu dinleyen hanımlar kulaklarındaki küpeleri, kollarındaki bilezikleri çıkarıp ne kadar yüzük gerdanlık varsa onları çıkardılar. Bilâl-i Habeşî elbisesini yere serdi:
– Anam babam size feda olsun bağışlarınızı getirin diye seslendi. Hanımlar bileziklerini, küpelerini, yüzüklerini Bilâl-i Habeşî’nin elbisesinin üzerine koymaya başladılar. Elbise takılarla doldu. Allah Resûlü (a.s.m.) bayram bittikten sonra orada durmayıp evine ailesinin yanına döndü.” (7)
Bu hadiseyi anlatan sahabilerden biri, "Kadınların bu verdikleri Ramazan Bayramı zekatı mı idî?" sualine şöyle cevap verdi: "Hayır, lakin o vakit verdikleri bir sadaka idi. Kadınlar yüzüklerini atıyor ve atıyorlardı."(8)