MİT görevlileri o anları anlattı

FETÖ 1 Ocak 2014’te Kırıkhan’da ve 19 Ocak 2014’te Adana’da eşi görülmemiş ihanete kalkışarak Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larına el koymak istedi. MİT görevlileri o günleri anlattı...

MİT görevlileri o anları anlattı
MİT görevlileri o anları anlattı
GİRİŞ 14.09.2019 07:15 GÜNCELLEME 14.09.2019 07:18
Bu Habere 29 Yorum Yapılmış

Türkiye’yi teröre destek veren ülke konumuna düşürmek isteyen FETÖ’nün talimatıyla 1 Ocak 2014’te Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde, 19 Ocak’ta da Adana’da MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili 54 sanığın yargılandığı davada karar, 28 Haziran’da çıkmıştı. İlk derece mahkemesi sıfatıyla yargılamayı yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin önceki gün tamamladığı gerekçeli kararında, söz konusu ihaneti yaşayan MİT mensuplarının ifadeleri de yer aldı.

 

 

“İHBAR VAR” DEYİP DURDURDULAR

1 Ocak’ta Kırıkhan’da durdurulan TIR’lardan sorumlu olan MİT mensubu tanık x1, “bölücü terör örgütüne silah götürüldüğü” yönünde jandarmaya ihbar geldiğini söyleyen trafik polisleri tarafından durdurulduklarını belirterek, “Teşkilat personeli olduğumuzu söyleyip kimlik gösterdik. Daha müsait bir yere gitmek için polisleri takip ederek Kırıkhan’a yaklaşık 4-5 kilometre kala jandarma ekibinin bulunduğu bölgede yol kenarında durduk. Jandarma komutanına durumu anlattım, Adana başsavcıvekilinin talimatı olduğunu, gelene kadar beklememiz gerektiğini söyleyince ben de olayı üstlerime ilettim” ifadelerini kullandı.

 

 

BAŞSAVCI ÇEKİM YAPIYORDU

TIR’ların durdurulduğunu öğrenince olay yerine giden bir başka MİT mensubu x5 ise, Kırıkhan Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu ve jandarma görevlilerinin, özellikle istihbaratçıların TIR’ın aranması konusunda ısrar ettiklerini belirterek, “Hatta başsavcı olay mahallinde kamera çekimi yapıyordu. Bir süre sonra Kırıkhan Jandarma Komutanı kendi birliklerini olay mahallinden çekti. Bu fırsattan istifade ederek TIR kendi güzergahı doğrultusunda hareket etti” dedi.

BEN SORUMLU FİLAN TANIMAM!

Jandarma istihbaratçılarının kendilerini takip etmesi üzerine TIR’ın dönmesi yönünde talimat verdiğini söyleyen x5, “İleride TIR tekrar durduruldu. Adana özel yetkili savcısı Özcan Şişman geldi. Kızgınlıkla ‘görevlilerin telefonlarına el koyun, kelepçe takın, amirlerle ve başkaları ile konuşmaları engelleyin, TIR’ın da kasasını açtırın, arama yapacağım’ şeklinde talimat verdi. MİT görevlisi olan arkadaşların sorumlusu olduğumu, devlet sırrı olması nedeniyle MİT’i arama yetkilerinin bulunmadığını söyledim. Özcan Şişman ‘ben sorumlu falan tanımam’ dedi. Hatay MİT Bölge Başkanımız da olay yerine geldi. Hakim kararı gerektiği söylenince Şişman bir süre daha bekleyip ayrıldı. Sonra TIR bırakılınca teslimat alanına değil, depoya döndü” diye konuştu.

ÜZERİMİZE ÇULLANIP SİLAH DAYADILAR

FETÖ’nün ikinci TIR ihaneti 19 Ocak’ta Adana’da yaşandı. Ankara’dan Hatay’a yola çıkan 3 TIR’ın sorumlusu olan MİT mensubu x9, TIR’ların durdurulmasını şöyle anlattı: “Saat 02.00 sularında Ankara’dan yola çıktık. Ceyhan gişelerine vardığımız da gişelerin sağdan 5 şeridinin araçlarla ve askerle kapatıldığını, soldan 2 şeridinin açık olduğunu gördük. Gişeleri geçer geçmez büyük bir askeri kalabalığın bulunduğunu fark ettik. 14-15 kişilik bir grup doğrudan bizim bulunduğumuz araca geldi ve MİT mensubu olduğumu söylememe rağmen üzerime çullandılar. Hatta bizim aracımız daha tam durmadan iki jandarma personeli uzun namlulu silahlarını bize doğrultup tam dolduruş yaparak çöktüler ve pozisyon aldılar. 4 tane el kamerası ve cep telefon kameralarıyla aracımızın görüntülerini almaya başladılar. Defalarca MİT mensubu olduğumuzu söylememe rağmen dinleyen olmadı, üzerimize çullanıp kollarımızı bacaklarımızı bükmek, boğazımızı sıkmak suretiyle müdahalede bulundular, silah dayadılar, botları ile kafamıza ve üstümüze bastılar, sonra kelepçelediler ve götürdüler.”

150 KİŞİLİK BİR EKİP DURDURDU

“TIR’ların aranması için organize bir hazırlık içindeydiler. Jammer ve narkotik köpekler dahil 10-15 araç ve yaklaşık 150 kişilik bir ekip vardı. Sonra kelepçelerimizi çözdüler bizi serbest bıraktılar ve bu şekilde TIR’ları Adana’ya doğru hareket ettirdiler. Şoförlere gayet yavaş gitmelerini telkin ettim ve bu arada üstlerimize haber verdim. Bir yüzbaşı biraz daha tedirgin duruyordu, yaptıklarının suç olduğunu, bunun vatana ihanet anlamına geleceğini söyleyince TIR’ların Özkan Çokay ve Savcı Aziz Takcı’nın talimatı ile Adana’ya götüreceklerini söyledi. Bu yüzbaşıyla birlikte bizim araçla TIR’ların peşinden gittik ve TIR’ları durdurduk. Araçlardan ikisinin anahtarını alabildik, birinin anahtarını askerler zorla aldılar ve TIR’ın birini Adana’ya doğru götürmeye devam ettiler.”


TIR’LARIN ÜZERİNE ÇIKIP İNCELEME YAPTI

“Saat 14.00 gibi savcı Aziz Takcı olay mahalline geldi. MİT mensubu olduğumuzu söyleyip kendisiyle görüşmek istediğimi ifade edince jandarma personeline çok sert bir şekilde, ‘beni MİT’çilerle muhatap etmeyin’ diye talimat verdi. Aziz Takcı araçların üzerine çıktı, elindeki cep telefonu ile inceleme yaptı. Adana Valisi ve ardından il jandarma alay komutanı olay mahalline geldi. Vali Beyin makam aracında Savcı Aziz Takcı ve emniyet müdürü ile görüşürken ekibin sorumlusu olarak beni çağırdılar. Vali bana ‘MİT mensubu olduğunuzu söylediniz mi?’ diye sordu. Ben de defaatle bu durumu görevlilere yüksek sesle söylediğimi ifade ettim ve yaşadıklarımızı anlattım. Bir süre sonra MİT Adana Bölge Başkanı da geldi. Saat 16.00 gibi araçlar Bölge Başkanına teslim edildi.”

Anahtarları bulamayınca ağladı

Adana’daki TIR’ların durdurulmasıyla ilgili operasyonu o dönem Adana Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli eski üsteğmen Önder Kır’ın yönettiğini söyleyen MİT mensubu x10, TIR’ların Adana’ya götürülmeye çalışıldığı sırada TIR’ları tekrar durdurup anahtarları aldıklarını, Kır’ın anahtarları bulamayınca ağladığını anlattı. Tanık x10, “Yani işi bu kadar sahiplenmişti” dedi. MİT mensubu x10, olay yerine gelen eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay’a durumu izah etmek istediğini, Çokay’ın ise “Sen tarafsın konuşamazsın” dediğini anlattı. x10, “Ben de ‘Benim tarafım belli, sen kimin tarafındasın’ diye bağırınca dönüp gitti” diye konuştu. Operasyonu yapanların faaliyetlerinden haberdar olduğunu dile getiren x10, “Hatta içlerinden birisi biz gişelere vardığımızda ‘nerede kaldınız?’ diye sordu” ifadesini kullandı.

Tamamen kurgulanmıştı

Olay tarihinde MİT Adana Bölge Başkanı olan Y1’in beyanları da gerekçeli kararda yer aldı. 19 Ocak günü saat 12.40 sıralarında Adana Valisi telefonla arayıp, “Yanımda İl Jandarma Alay Komutanı var, 3 TIR durdurulacakmış, sizinle ilgisi olabilir mi?” diye sorduğunu, kendisinin de “Bilgim yok yetkilileri arayayım 15 dakika sonra size dönerim” dediğini anlattı. Durumu Ankara’ya soracağı sırada televizyonda “TIR’lar durduruldu” diye alt yazı geçmeye başladığını belirten Y1, “TIR’ların teşkilata ait olduğunu öğrenince olay mahalline gittim. Savcı, ‘Yazı getirin yoksa TIR’ları size teslim etmem’ dedi. Olayın çok organize bir şekilde gerçekleştirildiğini, Kırıkhan’da arama işlemi yapılamadığı için aynı akıbete uğramamak bakımından arama noktasına çok büyük bir kuvvetle gelindiğini fark ettim. Hatta bir asker ‘Kırıkhan’ın intikamını aldılar’ diye söylemişti. Olayda ciddi bir kurgu söz konusudur” ifadelerini kullandı.

Telefonları dinleyip ihbar etmişler

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesince MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin 54 sanıklı davanın gerekçeli kararında FETÖ organizasyonu gözler önüne serildi. Gerekçeli karara göre, “doğrudan hükümeti ve MİT’i hedef alan, planlı bir örgütsel organizasyonu” hayata geçiren FETÖ, ilk olarak 1 Ocak 2014’te, Hatay Kırıkhan’da MİT’e ait, gizli görev kapsamında devlet sırrı niteliğinde malzeme taşıyan TIR’ı uydurma bir ihbarla durdurup aramaya teşebbüs etti. Sanıklardan dönemin Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Yarbay Erdal Turna ve bu birimde görevli bazı sanıklar, 19 Ocak 2014’te MİT tarafından yerine getirilecek gizli ve içeriği devlet sırrı olan faaliyette görev alacak 7 MİT görevlisinin telefonlarını bir şekilde tespit etti. Görevlilerin telefonları sözde uyuşturucu ticareti yaptıkları için savcılık izniyle dinlenmeye başladı. Telefonların dinlenmesi ve teknik takibine 10 gün süreyle devam edildi.

BAŞINDA ERDAL TURNA VARDI

Böylelikle MİT mensuplarının görevlerini ifa ettikleri esnada iletişimlerini dinleyip, kayda alan, sinyal bilgilerini değerlendiren örgüt mensupları, bu şekilde yardım faaliyetiyle ilgili süreçten anbean haberdar oldu, faaliyetin tüm ayrıntısını öğrendi. Bu yolla TIR’ları ve MİT görevlilerini Ankara’dan yola çıktıklarında fiziki olarak takip eden, olay günü ihbarı yapmadan önce organizasyonun Adana ayağındaki unsurlarını öğrendikleri ayrıntılarla ilgili bilgilendiren örgüt mensupları, sonrasında da ihbar organizasyonunu gerçekleştirdi. Gerekçeli karara göre, sanık Erdal Turna, bu dinleme faaliyetlerinin ve ihbara kadarki takip işlemlerinin tüm organizasyonunu yaptı.

Yenişafak

YORUMLAR 29
  • ahmet 5 yıl önce Şikayet Et
    bu hainleri ifşa edin geride biraktiklari kucuk hainler insan icine cikamasin...suc bireyseldir ewet lakin vatana ihanet genetiktir lutfen uygulayin...
    Cevapla
  • Abbas kamil 5 yıl önce Şikayet Et
    İdam idam idam başka cözüm yok vatana ihanetin cezası idam olmalı
    Cevapla
  • Vatandas 5 yıl önce Şikayet Et
    Bu ihanetin emirbaslari bellidir.vatana ihanetten idama mahkum edilmeli ler.
    Cevapla
  • Aydozt Bulgarisyan 5 yıl önce Şikayet Et
    Vatana ihanet eden hayinleri,idam etmedikçe,veya daha kötüsü,direk sülâlesinide hayin saymak ve,devlete karln tokluğuna çaLlştlrmak,geberene kadar.
    Cevapla
  • Erguny 5 yıl önce Şikayet Et
    Ah Abdülhamid han ah!!! Eğer zamanında sağlam temizlik yapsaydın kelle alsaydın şuan dünya ya hükmeden ülke olurduk...bir asır öncede durum aynı bir asır sonrada... Hainler hep aynı hain...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
AK Parti İstanbul İl Başkanlığında bayrak değişimi
Galatasaray'dan rakiplerini kıskandıracak başarı!