Uzmanlardan bugün için kritik ikaz: Şemsiyesiz çıkmayın
Meteoroloji, Tuzla’daki yangın sonrası “Kimyevi maddeler yüklü bulutlar Türkiye’yi terk ediyor” dedi ama uzmanlar yine de yağmur altında dolaşmamak gerektiğini söylüyor.
Tuzla’da meydana gelen yangın sebebiyle havaya salınan kimyasalların rüzgarın etkisiyle İstanbul’un yanı sıra Kocaeli, Sakarya ve Eskişehir’e kadar yayılması, bu bölgelerde yaşayanlarda korkuya yol açtı. Dumanla birlikte havaya karışan kimyasalların İstanbul ve çevresinde bugün yağması beklenen yağmurla yeryüzüne inebileceği iddiası paniğin sürmesine sebep oluyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün “Tuzla’da meydana gelen yangın neticesinde atmosfere karışan kirletici emisyonların gece geç saatlere kadar Türkiye’yi terk edeceği tahmin edilmektedir” açıklamasına rağmen uzmanlar yine de tedbirli olunması gerektiğini belirtiyorlar.
Havaya karışan kimyasalların sağlık etkilerini öğrenmek için görüşlerine başvurduğumuz Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, özellikle etkilenen bölgelerde yağmurda dolaşılmaması gerektiğini bildirdi. Yangınla havaya karışan gazların çeşidinin bilinmemesi sebebiyle etkileri konusunda net bir şey söylemenin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Bayram “Bu tür kimyasallar, her durumda sağlık açısından risktir. Ancak riskin derecesini söyleyebilmek için bu maddelerin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Bazen bu gazlar solunum sistemini; bazen de dolaşıma karışarak karaciğeri, sinir sistemini, böbrekleri yani vücudun tamamını etkiler. Hava yollarını tahriş eden gazların ilk etkisi öksürük ve nefes darlığı olabilir. Tahriş yoğunsa akciğerler su toplayabilir. Yanan maddeler, sülfür içeren maddelerse bunlar yağmurla birleşip sülfirik asite dönüşür ve asit yağmurları dediğimiz şey oluşur. Bu en masum durumlardandır” diye konuştu.
ÇOCUKLAR, YAŞLILAR VE HAMİLELER KORUNMALI
Tedbir için yağmurdan korunmak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bayram “Gökyüzüne yükselen maddeler yağmurla birlikte cilde değdiğinde ciltten geçiş olur. Bir kısmı havada asılı kalır; o da solunum yoluyla vücuda girer. Özellikle çocukların, yaşlıların ve hamilelerin korunması gerekir” dedi.