Bağdadi PKK'yı aşıp İdlib'e nasıl geldi?

Binlerce insanın ölümüne neden olan terörist Bağdadi, Suriye'nin İdlib kentine nasıl geldi, operasyon öncesi Türkiye için planlanan hain tuzak neydi? Taha Dağlı kritik soruların cevabını köşe yazısına taşıdı.

Taha Dağlı'nın işte o köşe yazısı:

ABD 2003’te Irak’ı işgal etti.
Bağdadi işgal sırasında tutuklanan binlerce Iraklıdan biriydi.

Tutukluların bir bölümü Guantanamo’ya gönderilirken bazıları Saddam döneminden kalan Ebu Garip cezaevine bazıları da ABD’nin Irak topraklarında kurduğu kamplara hapsediliyordu.

Ronald Bucca New Yorklu bir itfaiyeciydi.
11 Eylül 2001 saldırılarında hayatını kaybetti.

ABD Afganistan’dan sonra Irak’ı işgal edince Basra yakınlarındaki Umm Kasr’da bir esir kampı kurdu.

Kampa 11 Eylül kurbanı itfaiyecinin adı verildi.

OBAMA DÖNEMİNDE SALIVERİLDİ

2005’te tutuklanan Bağdadi Bucca Kampında tutuluyordu.
Obama 2008’de başkan seçildikten sonra 2009 yılında Bağdadi Bucca kampından tahliye edildi.

Kamptan çıkarken kapıdaki Amerikalı komutan Albay Kenneth King’e “sizinle yakında görüşürüz” dedi.
Albay onun espri yaptığını sanıyordu.
Haziran 2014’te Bağdadi’yi televizyon ekranlarında görünce hemen tanıdı ve sözlerinin espri olmadığını anladı. Bağdadi Suriye ve Irak’taki en büyük terör örgütünün elebaşı olmuştu.

“DAEŞ’İ OBAMA GÜÇLENDİRDİ”

Obama döneminin ikinci Dışişleri Bakanı John Kerry, “Obama DAEŞ’in büyüyüp güçlenmesini istedi” demişti.
Trump’a göre ise DAEŞ’i kuran güç bizzat Obama’ydı.
Başkan seçildikten sonra DAEŞ konusunda Obama’yı en az iki kez direk suçlayan ifadeler kullandı.

Trump’ın başı azil süreciyle dertteyken bir de Suriye’de PKK-PYD’yi ortada bıraktığı için sıkıntıya girdi.
Çünkü Obama’nın büyüyüp güçlenmesine yol verdiği DAEŞ’le sadece ve sadece Obama döneminde ABD’nin müttefiki olan PKK-PYD mücadele edebiliyordu.

BAĞDADİ’Yİ İDLİB’E  PKK-PENTAGON MU GÖNDERDİ?

Tam bu ortamda ABD Başkanı Trump dünyaya Bağdadi’nin İdlib’te öldürüldüğünü duyurdu.

Peki Bağdadi, İdlib’e nasıl gelmişti?

Çünkü yakın zamana kadar Deyrizor civarında olduğu rapor edilmişti.
Deyrizor’dan İdlib’e ulaşabilmek için Rakka ve Halep’ten geçmek gerek.
Rakka PKK-PYD işgalinde Halep ise Esed rejiminin kontrolünde.
Bağdadi PKK işgalindeki bir bölgeyi nasıl aşıp da İdlib’e ulaşmıştı?
Yoksa PKK daha önce Kamışlı’dan Afrin’e yolladığı DAEŞ teröristleri gibi Bağdadi’yi de İdlib’e mi göndermişti?

PKK ve akıl hocaları, “Bağdadi İdlib’te öldürüldü” vurgusuyla Türkiye’ye yakınlığından dolayı Türkiye’yi zan altında mı bırakmayı amaçlamışlardı acaba?

ANKARA’DAN KUMPASI BOZAN HAMLELER

Trump’ın TSİ 16.00’daki resmi açıklamasından önce iddialar basına sızmıştı.
Ankara saat 16.00’ya kadar peş peşe hamlelerle olası bir tezgahın önüne geçti.
Hem Milli Savunma Bakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun, “operasyondan haberimiz var ve hatta yardımcı da olduk” mesajlarını verdi.

Pentagon inkar etse de Trump, operasyonda Türkiye’nin desteğini vurguladı ve Türkiye’ye teşekkür etti.

Bağdadi PKK’nın göz yummasıyla Türkiye’ye yönelik bir kumpas amacıyla İdlib’e transfer edilmiş gibi görünüyor. Belki de terörist başını Türkiye sınırına iyice yaklaştırıp, başka şeyler planlıyorlardı.

Ama belli ki bu girişim, Türkiye’nin İdlib ve çevresindeki istihbarat ağına takılmış ve hatta bizzat Türkiye’nin istihbaratıyla Trump’a da bildirilmiş olabilir.

BAĞDADİ ÖLDÜYSE PKK’IN GÖREVİ DE BİTTİ

Sonuçta ABD’de Bağdadi’ye yönelik bir operasyon en çok ve hatta sadece Trump’ın işine gelir.

PKK-PYD’yi müttefik belleyen Pentagon ve CIA için ise aynı şeyleri söylemek güç.
Onlar başından bu yana PKK-DAEŞ-Bağdadi arasındaki ilişkileri kullanan taraf oldular.

PKK-PYD’nin de Bağdadi’nin ölüm haberi sonrası operasyona ortak olma ve rol çalma çabalarına ayrıca dikkat çekmekte fayda var.
Neticede Bağdadi öldüyse, DAEŞ de yüzde yüz bittiyse tek özelliği DAEŞ’le mücadele olan PKK-PYD’nin misyonunun da sona ermiş olması gerekmiyor mu?