Hrant Dink davası devam ediyor

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Hrant Dink davası devam ediyor
Hrant Dink davası devam ediyor
GİRİŞ 27.11.2019 17:59 GÜNCELLEME 27.11.2019 17:59

Duruşmada, Ogün Samast'ın emniyette Türk bayrağıyla fotoğrafının çekilmesi sırasında dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü ve Samsun Jandarma Komutanlığı çalışanları tanık olarak dinlendi. Tanıklardan dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabahattin Artun, "Orada olsaydım bu fotoğraflara asla izin vermezdim" dedi. Dönemin Samsun Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde yüzbaşı olarak çalışan tanık Mustafa Kuraş ise "Fotoğraf çekilmişse de arşivlerde kalması için talimat verilmiştir" dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 tutuksuz sanık katıldı. Taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, Ogün Samast'ın emniyette Türk bayrağıyla fotoğrafının çekilmesi sırasında dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü ve Samsun Jandarma Komutanlığı çalışanları Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile aracılığıyla tanık olarak ifade verdi.

"İSTİHBARİ BİLGİ VARDI"

Hrant Dink cinayeti işlendiği dönemde terörden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabahattin Artun cinayet gününü anlattığı ifadesinde, "Bu cinayetin Samsun ile bir alakası olduğunu düşünmüyorum. 2007 yılında 19 Ocak’tı zannediyorum, ben basından öğrendim gelişmeleri" dedi. Mahkeme başkanının yönelttiği, "Ogün Samast’ın Samsun’a geleceğinden nasıl haberdar oldunuz?’" sorusuna tanık Artun, "21 Ocak’tı sanıyorum. İstihbari bilgi vardı. Ekiplerimiz otogar bölgesine gitti. Şahıs orada alındı. Üst araması yapıldı. Otagarda yakalama tutanağı yazıldıktan sonra yapılan işlemlerle ilgim yoktur. Dönemin emniyet müdürü, bana sanığın uçakla İstanbul’a götürüleceğini ve organize etmem gerektiğini söyledi. Emniyet müdürü, 'sağ salim Samsun ilinden gönderelim bu şahsı' dedi. Ben o işlemlerle uğraştım" şeklinde konuştu.

"İHBAR BİZE YAPILMIŞTI"

Mahkeme başkanının, "Otogar Jandarma bölgesinde. Neden şahıs Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü?" diye sorması üzerine Artun, "Ben Ogün Samast yakalandığında nezarethaneye götürüldüğünü uzaktan gördüm. Emniyet ekiplerinin kolunda gördüm şahsı. Benim düşünceme göre, ihbar ve bütün bilgiler bize gelmişti. Bu nedenle  Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü şahıs" şeklinde yanıt verdi.

"ORADA OLSAYDIM BU FOTOĞRAFA ASLA İZİN VERMEZDİM "

Mahkeme başkanının sorusu üzerine, Sabahattin Artun emniyet müdürlüğünde Ogün Samast’ın yanına hiç çıkmadığını belirtti. Tanık Sabahattin Artun, Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde olay tarihinde çekilen görüntü ve fotoğraflara ilişkin şunları söyledi:

"TEMA vakfına ait bir takvim dağıtılmıştı tüm birimlere. Çay ocağında da o takvim konulmuştu. Ben terör ve güvenlikten sorumlu müdürdüm. Orada olsaydım bu fotoğraflara asla izin vermezdim. O rezillikten haberim olsaydı sorardım. Fotoğraflar basına yansıdıktan sonra öğrendim. Elindeki bayrakla fotoğraf çekme gibi bir talimat verildiği düşünmüyorum. "

"ORADA YAŞANANLAR TABİİ Kİ REZALETTİR"

Hrant Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu’nun "Fotoğrafları gördükten sonra herhangi bir disiplin soruşturması yaptınız mı?" şeklindeki sorusuna tanık Artun, "Olay basına yeterince yansımıştı. İlgili personelimle bu konuyu kurcalamadım. Adli işlemler zaten yapıldı. Fotoğraf çekme konusuyla ilgili müfettişler geldi. Herkes çekingen oldu. Orada yaşananlar tabii ki rezalettir" şeklinde yanıt verdi. Tanık Sabahattin Artun son olarak, "Olayın başından beri jandarma-polis tartışması yapıldı. Bölge Jandarma bölgesi ve terminal noktası yeni açılmıştı. Bilgi kesin değildi. Oraya operasyon amacıyla gidilmedi. Orada jandarma olmasaydı bu duruşmalar yapılmıyor olurdu. Biz emniyet olarak gereğini yapardık" dedi.

"FOTOĞRAF ÇEKİLMİŞSE ARŞİVLERDE KALMASI İÇİN ÇEKİLMİŞTİR"

Cinayet döneminde Samsun Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yüzbaşı olarak çalışan Mustafa Kuraş ise "Emniyet ve jandarma görevlileri otobüs geldiğinde şahsı otobüsten aldı. Şahsın üzeri arandı. Üzerinde silah, bere, bayrak vardı. Bayrak elinde olmadan konuşma yapmam şeklinde beyanları olduğunu duydum şahsın. Bu talebi yanlış hatırlamıyorsam Birol başçavuş söylemişti. Kalabalık jandarma noktasına toplanınca, sanığın emniyete götürüldüğü söylendi. Neden Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü hakkında hiçbir bilgim yok. Biz de emniyete gittik. Şahıs çay ocağına konulmuş. Orada mülakat yapılıyordu. Şahsın İstanbul’a gitmesi şeklinde bilgi geldi" şeklinde ifade verdi. Ogün Samast’ın emniyet müdürlüğündeki fotoğraflarına ilişkin görgüsü sorulan Kuraş, "Basında çıkan fotoğraflardan sonra haberim oldu. Fotoğraf çekilmişse de arşivlerde kalması için talimat verilmiştir" dedi.

"ARŞİVDE BULUNMASI İÇİN BİRKAÇ KARE FOTOĞRAF ALINMASINI İSTEDİM"

Cinayet sırasında Samsun İl Jandarma Komutan Yardımcısı olarak görevde olduğunu söyleyen tanık Fuat Kömürcü de  şöyle konuştu.

 "Zanlının geleceği akşam Samsun İl Jandarma Komutanlığı gazinosunda yemek etkinliğimiz vardı. Saat 21.30-22.00 sıralarında İl Jandarma Komutanımız yanıma gelerek katil Ogün Samast’ın Trabzon’da olduğu bilgisini verdi. İl Merkez Jandarma Komutanlığı görevlilerine otobüslerde kimlik kontrolü yapılmasını söyledim. İl emniyet müdürü de telefonda, bir otobüs firmasına ait otobüsün, 21 no’lu koltuğunda oturduğu bilgisini verdi bize. Ortak operasyon yaparak zanlıyı yakaladık. İl Merkez Jandarma Komutanlığı’nca adli işlemler yapıldı. Bakanlıklarla yapılan görüşmeler neticesinde zanlının İstanbul iline götürüleceği söylendi. Çok sayıda telefon geldi o gün. Ben de zanlıya ait fotoğraf ve görüntülerin isteneceğini düşünerek, arşivde bulunması ve istenildiğinde üst makamlara verilmek üzere birkaç kare fotoğraf alınmasını istedim. Mevzuata aykırı bir işlem görmedim ben. Görseydim müdahale ederdim. Zanlı İstanbul iline bu şekilde gönderildi." 

Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, "Bayraklı fotoğraf talimatını birlikte mi verdiniz?’’ şeklinde soru sorması üzerine tanık Kömürcü, "Bayraklı çekimler için ben talimat vermedim. Biz emniyet müdürlüğüne gittiğimizde savcı ifadeyi almayı başlamıştı zaten" dedi. Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan'ın da tanık olarak dinlendiği duruşma, yarına ertelendi.

KAYNAK: DHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Yıllardır kapının eşiğinde kullandı! Değerinin 1 milyon dolar olduğunu öğrendi
ABD'den sürpriz Türkiye çıkışı: Devlet içinde devlet gibi kalamaz...