Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tunus hamlesi ne anlama geliyor?

Haber7.com Özel

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile önemli bir görüşme gerçekleşti. Doğu Akdeniz ve Libya'yla varılan mutabakat çerçevesinde değerlendiren bu görüşmenin ne anlama geldiğini konunun uzmanları Haber7.Com'a değerlendirdi. 

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun:

 

Bu ziyaretin iki boyutu var: İlki yeni Cumhurbaşkanı’na ilk ziyaret ve ilişkilerin aynı ölçüde devam edecek olması. Diğeri ise Libya’yla yapılan mutabakat ve askeri işbirliği. Çünkü Tunus’ta hiç şüphesiz bu anlaşmadan etkilenecek ülkelerden biri. Tunus şu ana kadar Libya’daki iç karışıklık ve istikrarsızlıktan en çok etkilenen ülke Tunus. O da Libya’nın istikrarından yana. Bundan sonra Libya’nın güvenliğinin sağlanması ve bölge ülkeleriyle işbirliği yapması gayet yerinde bir hamledir. Libya’nın geleceği konusunda önemli bir görüşmedir.

Türkiye’nin Libya anlaşması öncesinde Rum kesimi, Mısır ve İsrail kendi aralarında yaptıkları mutabakatla bir şey planlamışlardı ama Türkiye bu oyunu bozdu. Bu açıdan bölgedeki ülkelerle işbirliğine gidilmesi oyunu ikinci kez bozmuştur.

Güncel meselelerin Tunus tarafından takip edildiği aşikar. Bundan sonra Tunus’la da iş birliğine gideceğimiz görülüyor. Gerek münhasır ekonomik bölgeler gerekse yeraltı kaynaklarının aranmasına yönelik yapılacak hamleler Tunus’un da isteyeceği bir işbirliği olarak görülüyor.

Emekli Albay Stratejist Coşkun Başbuğ 

Tunus'taki olayı şöyle değerlendirmek lazım; Afrika kıtasında başta Fransa olmak üzere bütün emperyalistlerin yürüttüğü kanlı senaryolar var. Kıtanın kanını emdiler. Buna dur diyecek tek ülke Türkiye. Bunu herkes bugün itibariyle gördü. Böyle bir mücadelenin bir başlangıç noktası olacağı gibi bir genişleme noktası olması beklenir. Başlangıç noktası Libya idi, genişleme de bence Tunus. Bizim Afrika ile maksadımız yeni bir hadise değil. Oradaki görüşmelerimiz, Somali'de başlayan ilk askeri destek ve harekattan sonra bütün emperyalist yapılar ayağa kalktı. Türkiye'nin Somali'de yaptığı hukuka aykırıdır, kıtaya zarar verecek dediler fakat başaramayınca terörü oraya taşıdılar.

 

Bir anda DEAŞ, bombalı saldırılar ile karşılaştık. Dolayısıyla bu Somali'nin bu kadar tepki almasının sebebi Afrika kıtasında domino etkisi yapması korkusuydu. Türkiye yılmadı, Afrika'da bir atak başlattı. THY, elçilikler nezdinde bir ataktı bu. Bundan çok daha önce oldu. Orada pek çok devlet ile ticari ilişkiler başladı. Bunlar bugünlerin bir habercisiydi. En büyük atak Libya'da olup hem askeri hem siyasi bir hamle. Emperyalist yapıların yine en büyük korkusu bunun domino etkisi yapması idi, şuan o korkuları gerçekleşiyor. Tunus kritik bir ülke. Cezayir ile Libya arasında. Bu küçük yüz ölçümüne rağmen Akdeniz'i tam ikiye bölen bir noktada. Akdeniz'in en dar alanı, karşısında Sicilya var. Uluslararası hukuk da Doğu/Batı Akdeniz'i bu iki burundan sınır olarak kabul ediyor. Dolayısıyla hem Tunus hem Libya Doğu Akdeniz'in kapısı durumunda. Libya'nın yer altı kaynaklarını da buna ekleyebiliriz. Türkiye'nin hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirdiği bu askeri, siyasi işbriliğinin diğer ülkelere de sıçrayacağını düşünüyordum. Bunun gerçekleşmesi çok hızlı oldu. Tunus bir anda gündeme geldi.

"TÜRKİYE HER DEDİĞİNİ SAHAYA YANSITTI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde "Libya konusunda bir gecikme olamaz, hemen talepleri karşılanır" demiştir. Libya'nın Büyükelçisi de, "Biz Türkiye'den askeri üs talebi dahil taleplerde bulunuyoruz. Umuyoruz ki Türkiye hızlı davranır" dedi. Gerçekten Türkiye her konuda yaptığını sahaya yansıtır bir ülke. Bunu KKTC'de de gördük. Ersin Tatar kararı meclisten geçirdi ertesi gün Geçitkale'de Türk İHA'ları vardı. Türkiye -cek/-cak'ı bıraktı. Anında kararları sahaya yansıtıyor. bana kalırsa önümüzdeki zamanlarda dünyanın konuştuğu tek unsur haline gelecek. Ben benzer talebin Tunus'tan da geleceğine inanıyorum. Bu bölgedeki halkalar emperyalist yapı tarafından cahil bırakıldı, askerden yoksun bırakıldı. Milis yapılar ile iç savaşlar çıkarıldı. Biz Suriye Milli Ordusu ile rüştümüzü ispat ettik. Bana kalırsa sırada Libya var. Aynı benzer yapılanma, askeri teşkilatlanma ve eğitim desteği ile orada da hava,kara ve deniz üssü kuracağız. Suriye'de olduğu gibi Libya Milli Ordusu sahneye çıkacak. Bu yapılanlar ile de göreceksiniz Afrika kıtasındaki en düzenli birlik ortaya çıkacak. Biz Somali'de kurduğumuz ordu ile Afrika kıtasından bir çok kişiye askeri eğitim veriyoruz. Biz bunları boşuna yapmıyoruz. Tunus'un böyle bir talepte bulunması çok doğal. Biz Libya ile birlikte Tunus'u da konuşacağız. Önümüzdeki süreçte Libya meselesinde hızlı, büyük ve iyi gelişmeler olacak. Sayın Erdoğan'ın Tunus'u bilgilendirmesi ve taleplerini dikkate alarak bölgeye gitmesi önemli bir gelişme olarak yorumlanmalıdır.

Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet

Cumhurbaşkanlığından üst düzey bir yetkiliye “Aniden gelişen Tunus ziyaretinin sebeb-i hikmeti nedir” diye sordum “Ağırlık Libya, oradaki gelişmeler çok hızlı ilerliyor, ayrıca Tunus CB’nını ilk ziyaret eden lider Cumhurbaşkanımız oldu” dedi.