Yalçın Topçu: Diş geçiremedikleri tek ülke Türkiye’dir!

Akdeniz’in güvenlik ve huzurunun Türkiye’nin istikrarını doğrudan ilgilendirdiğini ifade eden Topçu, “Akdeniz’le hiçbir sınırı olmayan ülkeler bile operasyonel hal almışken, Türkiye olan biteni izleyecek değildir” dedi. Libya’ya yapılan operasyonun gizli hedefinin Türkiye olduğunu vurgulayan Başdanışman Topçu, “Bölgede diş geçiremedikleri tek ülke olarak Türkiye kaldı. Türkiye’nin kararlı ve milli duruşu, tek sesli devlet refleksi küresel emperyal çeteleri rahatsız etmiştir” ifadelerini kullandı. Topçu, Milli Mücadele yıllarında Türkiye ile Libya’nın birlikte hareket ettiğini hatırlatarak, “Libya’ya asker gönderilmesi kararı, Libya’nın toprak bütünlüğüne ve bölgenin barış ve istikrarını tehdit edenlere de önemli bir mesajdır. Milli mücadele yıllarını hatırlarsak; Libya ile Türkiye’nin birlikte mücadelesini görürsünüz” değerlendirmesinde bulundu. “200 yıllık nekahet dönemi biiznillah bitmiştir” diyen Topçu, “Türkiye, ayağa kalkmıştır. Her türlü operasyonla karşı karşıya kalmasına rağmen hamd olsun, tökezlemeden kutlu hedefe emin adımlarla yürümektedir. Burada devlet ile millet birlikteliği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hızlı kararlar alma ve tek elden yönetme kabiliyeti sunma avantajları çok önemlidir” ifadelerini kullandı. Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesiyle ilgili de konuşan Topçu, “ ABD’nin Bu operasyonu, Irak’ın ve bölgemizin barış ve istikrarına dahada zarar  vereceği görülüyor. Türkiye ve Türk Halkı bölgede istikrarsızlığı artıracak bu gibi adımların şiddeti tırmandırarak etnik ve mezhepsel çatışmaları artıracağını  düşünerek istemiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Libya’ya asker gönderilmesi ile ilgili Akit’e önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin ayağa kalktığının altını çizen Topçu, “200 yıllık nekahet dönemi bitmiştir” dedi.

''LİBYA OPERASYONUNUN GİZLİ HEDEFİ TÜRKİYE''

Türkiye’nin tek sesli devlet refleksinin küresel emperyal çeteleri rahatsız ettiğini ifade eden Başdanışman Yalçın Topçu, “Akdeniz’in güvenlik ve huzuru Türkiye’nin istikrarını doğrudan ilgilendirmektedir. Akdeniz’de milli politikalar yürüten Türkiye’ye yönelik ciddi bir karşı cephe oluşmuştur. Akdeniz’le hiçbir sınırı olmayan ülkeler bile operasyonel hal almışken Türkiye olan biteni izleyecek değildir. Hem KKTC’nin güvenliği hem de Akdeniz’deki doğal kaynaklar Türkiye’yi doğrudan ilgilendirir. Bu çerçevede Libya ile Türkiye’nin ortak bir zeminde hareket etmesi sevindirici bir gelişmedir ve gerekli bir hamledir. ‘Arap Baharı’ diye sözü edilen sürecin gizli amaçları artık su yüzüne çıkarmaya başladı. İlgili ülkeleri kaos ve istikrarsızlığa sürükleyenlerin asıl amacının enerji kaynaklarına kolayca hükmetmek olduğu apaçık ortadadır. Yeni hedef Türkiye’dir. Bölgede diş geçiremedikleri tek ülke olarak Türkiye kaldı. Türkiye’nin kararlı ve milli duruşu, tek sesli devlet refleksi küresel emperyal çeteleri rahatsız etmiştir. Türkiye’nin ittifak içinde olduğu ülkeleri istikrarsız hale getirmek için adeta seferberlik ilan etmişlerdir. Libya’daki meşru yönetimin Türkiye ile yakınlaşması küresel Emperyalistlerin Akdeniz üzerindeki hesap ve çıkarlarını etkilemektedir. Dolayısıyla Libya’ya yapılan operasyonun gizli hedefi Türkiye’dir. Türkiye’de bunu gördü” şeklinde konuştu.

''VİCDANEN DE, AKLEN DE DOĞRUDUR''

Topçu, şöyle devam etti; “BM nezdindeki meşru Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin talebi doğrultusunda Libya'ya asker gönderme konusu için Milli iradenin temsilcisi TBMM olağanüstü toplanarak 184'e karşı 325 oyla asker gönderme kararı almıştır. Bu karar Libya’nın toprak bütünlüğüne ve bölgenin barış ve istikrarını tehdit edenlere de önemli bir mesajdır. Milli mücadele yıllarını hatırlarsak. Libya ile Türkiye’nin birlikte mücadelesini görürsünüz. Yine 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde bütün dünya Türkiye’ye silah ambargosu uygularken Libya bu karara uymayarak Türkiye’ye destek olmuştur. Türkiye’nin kararı meşruiyetini uluslararası hukuktan almış olup, hem vicdanen hem de aklen doğrudur. Burada bir kısım muhalefetin adeta gayri milli bir tavırla olayları değerlendirmesini ve Türkiye’nin kararına karşı duruş sergilemesini sağduyulu milletimiz takdir edecektir. Türkiye bir maceranın değil, Libya’nın meşru hükümetinin daveti gereği uluslararası hukukun meşruiyeti ve hakları ile ilgili mecburiyetin gereğini yapmaktadır. Ana muhalefet sözcüleri ve sempatizanlarının Libya konusunda söyledikleri menfi sözler küresel emperyalist güçlerin basın organlarınca manşetten verilmesi dikkate şayandır”

''TÜRKİYE AYAĞA KALKMIŞTIR''

Türkiye’nin artık ayağa kalktığını ve Ankara’dan yönetildiğine dikkat çeken Yalçın Topçu, “Türkiye, ayağa kalkmıştır. Her türlü operasyonla karşı karşıya kalmasına rağmen hamd olsun, tökezlemeden kutlu hedefe emin adımlarla yürümektedir. Burada devlet ile millet birlikteliği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hızlı kararlar alma ve tek elden yönetme kabiliyeti sunma avantajları çok önemlidir. Türkiye milli politikalar yürütmektedir. Küresel çetelerin egemenliğine karşı milli menfaatleri önemseyen bir yönetim anlayışı artık oturmuştur. Türkiye artık Ankara’dan yönetilmektedir. Yüzünü kendi medeniyet coğrafyasına dönmüş, buradan alacağı enerjiyle dünyaya karşı daha özgüvenli davranmakta, mazlum milletlerin sözcülüğünü daha kuvvetli şekilde yürütebilmektedir. 200 yıllık nekahet dönemi biiznillah bitmiştir. Yeni dönemde hem Türk dünyası, hem İslam âlemi, hem de mazlum milletler tek ümit olarak Türkiye’yi görmektedir. Türkiye yeni yönetim sistemi, Cumhur İttifakının tarihten süzülüp gelen vatansever ruhuyla yeni dönemde dünyanın yükselen yıldızı olacaktır. Bu noktada meselenin özüne tam hâkim olamamış bir kısım çevrelerin haset ve kin dolu yaklaşımları sayesinde yürüyüşümüz bazen ağır aksak olsa da, bizlerin bir tamam hedefin kutsiyetine odaklanıp yeniden tarih yazmamız gerekiyor. Türkiye’nin bu kutlu seferinde, Türk-İslam ülkelerinin halkları da durumu gayet net görmektedirler. Buralarda gezerken yakanızdaki Ayyıldızı görenler öperek başlarına koymalarına şahit oluyorsunuz. Siyasi partilerin ismi önemli değildir, Türkiye bir devlet ve millet iradesi olarak bu kutlu yola girmiştir, bu yükselen değerin takipçisi kalıcı olacaktır. Eski Türkiye özlemi duyanlar milli iradeden karşılık bulmaları mümkün değildir. Evet, bir kez daha tüm kalbimle inanıyorum ki ‘21. Asır Türk asrı olacak ve bu asırda en gür seda İslam olacaktır. ‘Dünya ve insanlık buna muhtaçtır. Bir obadan tarihin her devrinde ve dünyanın dört bir yerine ayak basmış büyük medeniyetler ve Cihan devletleri kurmuş bir milletiz. Ve bizim milletimizin ‘Kızılelma Ülküsü’ zaman ve mekân üstüdür” ifadelerini kullandı.

''ANALARIN KARARLILIĞI PKK'YA DİZ ÇÖKTÜRDÜ''

Diyarbakır’daki evlat nöbetine ilişkin görüşlerini aktaran Topçu, “Analarımızın bölücü küresel terör örgütüne karşı yaptıkları bu sivil direniş her türlü takdirin üzerindedir. Yıllardır söylüyorduk, ‘elin eşkiyası olan bölücü terör oradaki halka baskı ve zulümle hükmediyor’ diye. ‘Halkın onların peşinden gitmesi mümkün değildir’ diyorduk. Bölücülerin bölgedeki hâkimiyeti, otoritesi özellikle son yıllardaki askeri operasyonlarla yerle bir edilmiş, halk rahat bir nefes alıp gerçek iradesini gösterme fırsatı bulmuştur. Bölücü Terör örgütü ve yandaşlarına karşı yapılan bu sivil isyan mevcut siyasi ve güvenlik güçlerimizin başarılı mücadelesi ile oluşmuş müsbet atmosferin neticesi. Anaların kararlılığı elin eşkiyası bölücü küresel terör baronlarına diz çöktürmüştür. Konunun siyasallıktan uzak insani ve vicdani bir düzlemde yürütülmesine, doğal mecrasında akmasına azami dikkat edilmektedir. Demokrasi ve insan hakları havarisi batı medyasının Diyarbakır annelerinin feryadına kulak tıkamaları da dikkate değer bir durumdur. Anaların bölücü terör örgütüne ve yandaşlarına yönelik sivil itaatsizlik mücadeleleri ile ilgili, batının siyasetçileri de medyaları  da çifte standardın en bariz örneklerini sergiliyor. Ayaklarının altında cennet ile gezen Analar,evlatları özelinde birlik ve dirliğimiz istiklal ve istikbalimiz için gereğini emperyal güçlerin ‘elin eşkiyası’ olanlara karşı göğsünü siper ederek gereğini yapmış ve yapıyor. ‘Beşik sallayan еllеr, dünyayı yеrindеn oynatacak bir gücü simgеlеr.’ sözünün ispatı İstiklal harbimizde ve 15 Temmuz ihanetinde olduğu gibi şimdide de Diyarbakırlı analarımız olmuştur” dedi.

''KİMSE BİZİM VATANIMIZLA İLGİLİ HAM HAYALLERE DÜŞMESİN''

2019 yılını da değerlendiren Topçu, şöyle konuştu; “2019 yılında devletimizin de milletimizin de öncelikli gündemi  bence bölücü küresel terör örgütlerine karşı içeride ve sınırlarımız ötesinde uluslararası hukuktan alınan meşruiyet çerçevesinde devlet millet el ele yaptığımız mücadele gereği TSK'nın, güvenlik güçlerimizin ve şanlı Mehmetçiğimizin yaptığı başarılı operasyonlardır. Türkiye’nin güneyinde uydu bir devlet oluşturma ile ilgili dış destekli yoğunlaşmış ihanet,kararlı ve başarılı askeri ve siyası kararlılığın neticesindeki operasyonlarımız ile engellenmiş oldu. Türkiye, ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın barışı, güvenliği ve refahı için her türden küresel terör örgütleri ile mücadelesinde, uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını sonuna kadar kullanmaya devam edecektir. Kimse bizim vatanımız ve hinterlandımızla ilgili ham hayaller peşine düşmesin. Geçmişte yaptıklarımız ortadadır, gelecekte de söz konusu vatan, memleket ve beka olunca Türk milletinin neler yapabileceği bellidir. Bu vesileyle bir kez daha başta Mehmetçiklerimiz güvenlik güçlerimiz olmak üzere, ordumuzun komuta kademesine, kararlı ve dirayetli yönetimiyle Sayın Cumhurbaşkanımıza ve tabi ki söz konusu vatan olunca her şeyi teferruat olarak gören MHP’nin Sayın Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’ye bu vesile bir kez daha minnet ve şükranlarımızı arz etmek istiyorum. Bir diğer önemli gündemimiz ise 2019 da yapılan seçimler idi. AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı yüzde 51,74 oy oranıyla bu seçimi önde tamamladı. CHP ve İYİ Parti'den oluşan ittifak ise yüzde 37,64 oy aldı. Milli irade, bu seçimlerde de siyasi istikrarımızın devamından yana oldu.''