Koronavirüs tehdidi Cuma namazlarının kılınmasını engeller mi?

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi paylaştı: 17 soru 17 cevapla koronavirüs

GALERİNİN DEVAMI

Haber7 - İbrahim Can

Çin'den yayılan koronavirüs, dünya çapında salgına dönüştü. 100'den fazla ülkede görülen salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bini geçti. Vaka sayısı ise yüz binlerle ifade ediliyor. 

Geçtiğimiz günlerde, Türkiye'de de ilk vakanın görülmesinin ardından geniş çaplı önlemler alındı. İlk, orta ve lise düzeyinde okullar tatil edildi. Üniversitelerde de 3 haftalığına eğitime ara verildi. 

Koronavirüsün belirtileri nelerdir?

Koronavirüs nedeniyle sosyal etkinlikler ve organizasyonlar da bir bir iptal ediliyor. Bu durum, Müslümanların bir araya geldiği ibadetleri de gündeme getirdi. Koronavirüs nedeniyle, Suudi Arabistan umre kayıtlarını da askıya almıştı. 

Peki İslam'a göre salgınlara karşı önlem olarak, tehdit geçene kadar Cuma namazları kılınmayabilir mi? Bir diğer merak edilen soru ise, koronavirüs tehdidinin devam etmesi durumunda, bu sene hac ibadetinin yapılmaması gündeme gelebilir mi? 

İslam'da karantinanın yerini, nasıl önlem alınması gerektiğini İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu ile konuştuk. Müslümanın tedbir alması gerektiğini kaydeden Döngeloğlu, gerektiğinde Cuma namazı ve hac ibadetinin yapılmamasının mümkün olduğunu belirtti. Müslümanların toplu ibadetlerde bir araya geldiğini ve bu durumun salgının daha hızlı yayılmasında etkili olduğunu vurgulayan Döngeloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının alacağı karara uyulması gerektiğini söyledi.

Döngeloğlu, "Koronavirüs tehdidi büyürse Cuma namazları kılınmayabilir mi sorusunu?" şöyle yanıtladı: 

"MÜSLÜMAN TEDBİRDEN DOLAYI VEBALE GİRMEZ"

"Cuma namazı için Müslümanların idarecisi, bugün Diyanet İşleri Başkanlığı diyebiliriz, eğer halkın genel sağlığının tehdit altında olduğuna dair ciddi bulgu olduğunu düşünüyorsa namazın kılınmaması kararını alabilirler. Müslümanlar bu karara itaat ettiklerinde bir vebale girmezler.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN KARANTİNA TAVSİYESİ

Buna benzer salgın Peygamber Efendimiz zamanında da vuku bulmuş ve Resulullah Aleyhisselam, ‘Hastalığın olduğu yerlere girmeyin, oradan da çıkmayın’ demiş. Yani bugünkü karantinayı birebir ifade eden tavsiyede bulunuyor. Bu bir sağlık tedbiridir.

"BİR KADERİNDEN ÖBÜR KADERİNE KAÇIYORUM"

Yine Hazreti Ömer Efendimiz, Ürdün tarafına gidiyordu. Hazreti Ömer o bölgeye giderken, yolun yarısında salgını duyunca geri döndü. Ona, ‘Siz niye geri dönüyorsunuz, Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsunuz?’ diye sorduklarında Hazreti Ömer çok güzel bir cevap verdi: Ben, Allah’ın bir kaderinden öbür kaderine kaçıyorum.

Tedbirli olmayı bize tavsiye etti. Bu konu bütün dünyanın gündeminde olduğu için paniklemeden, soğukkanlılıkla; doktorlarımızın ve onların verdiği bilgilerle hocalarımızın, başta Diyanet İşleri Başkanlığının alacağı karara uymak en sağlıklısıdır. Bu tür durumlarda herkesin kendi kafasına göre bir şey yapması ne takvadır ne de doğrudur. Salgını yaygınlaştırır.

GÖSTERİŞ YAPARAK, 'ALLAH BİZİ KORUR' DENMESİ DOĞRU DEĞİL

Dikkat ederseniz İran’da sırf hastalıkla kavga etmek için türbenin demirlerini yalayarak gösteriş yapıp, ‘Korkmayın Allah bizi korur’ gibi şeyler söylüyorlardı. Bunlar doğru değil. Müslüman hem akıllı hem tedbirli olur. Allah, sağlığı olmayanları ibadetin bazılarından muaf tutuyor. Sağlığı olmayana oruç tutma, sonra tutarsın diyor. Hiç tutamayacaksan fidye ver diyor."

KORONAVİRÜS TEHDİDİ DEVAM EDERSE HAC DA İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?

Döngeloğlu'na, salgın tehdidinin devam etmesi durumunda hac ibadetinin ertelenip ertelenemeyeceğini de sorduk. Suudi Arabistan yönetiminin tehlike görmesi durumunda böyle bir karar alabileceğini kaydeden Döngeloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Elbette ki haccı şu anda yöneten Suudi Arabistan devletidir. 15-20 kişide de olsa bir anda yayılabilir. Aynı yerde secde ediyoruz. Aynı yerde oturup kalkıyoruz. Hapşırıyoruz. Özellikle klimalar o havaları alıyor, başkalarını solumamıza sebep oluyor. Eğer Arabistan haccı veya umreyi belli bir süreyle kapatırsa bu da doğrudur. Yanlış bir karar olmaz. Ama bu tamamen istismar etmeden, Allah için; gerçekten salgın tehlikesi varsa, bundan dolayı o sene haccedemeyen ama ertesi sene vefat etse bir insan Allah katında vebalde olmaz, kendini kurtarır. Çünkü orayı yöneten bir devlet var, onlar halkın sağlığı için böyle bir karar almışlardır ve haccı erteleseler bile bundan bir şey olmaz. Ama tabii bu sağlam bir bilgiyle, gerçekten salgın tehlikesi varsa böyle bir kararı alırlar.

İnşallah Allah bu koronavirüsün de üstesinden gelmeyi insanoğluna nasip eder. Rabbim hastalara da şifa versin. Tedbirli olmamız lazım. Peygamberimizin ve bilim adamlarımızın örneklerine bakarak yolumuza sakin bir şekilde devam etmeliyiz."

İSLAM'DA KARANTİNANIN YERİ 

İslam dini, temizliğin önemine sürekli vurgu yapar. Bir Müslüman, ibadetlerini temiz olarak yapmalıdır. Günlük hayatında da aynı temizliğe özen gösterir. Vefat eden kişi de defnedilmeden önce usullere uygun olarak temizlenir. 

Peygamber Efendimiz, kişisel temizliğin yanı sıra, toplumun sağlığı için de tavsiyelerde bulunmuştur. Peygamber Efendimiz, bir yerde veba çıktığını duyanların oraya girmemelerini, bulundukları yerde zuhur etmesi halinde ise oradan çıkmamalarını emretmiştir. Türkiye Diyanet Vakfı'nın hazırladığı İslam Ansiklopedisi'nde yer alan bilgiye göre, cüzzamlı hastalardan kesin olarak uzak durulmasını isteyen Peygamber Efendimiz; kendisine biat etmek üzere Medine'ye gelen Sakîf heyetinde cüzzamlı bir hastanın bulunduğunu haber alınca onun geri dönmesini istemiş ve biadının kabul edildiğini haber vermiştir. 

Buhari de, Halife Hazreti Ömer'in gittiği yerde veba salgını olduğunu duyunca geri döndüğünü bildirmiştir. 

Daha sonraki dönemlerde Emevi Halifesi I. Velid, cüzzamlı hastaların tecridi için tedbirler almış, yaptırdığı hastanede bakım ve tedavileri için ödenek ayırmıştır.