Derviş kılıklının üzerindeki hırkayı çekip almaktır kısas

Denetlenemeyen dini eğitimle ilgili önemli detaylara değinen Yenişafak Yazarı Hasan Öztürk, köşe yazısında "“Tevhidi Tedrisatın içinde yer alan İmam Hatip modeli olmasaydı ve Diyanet İşleri Başkanlığı şayet kurulmasaydı Türkiye’de neler yaşanırdı” sorusunun cevabını verdi.

Derviş kılıklının üzerindeki hırkayı çekip almaktır kısas
Derviş kılıklının üzerindeki hırkayı çekip almaktır kısas
GİRİŞ 29.09.2020 12:52 GÜNCELLEME 29.09.2020 13:18
Bu Habere 34 Yorum Yapılmış

Hasan Öztürk'ün çok konuşulan köşe yazısı:

Denetlenebilir, sağlıklı bir din eğitimi modeli ile “irfan mekteplerinin” denetime açık olarak yeniden faaliyetlerini yürütmesinin, “Derviş kılıklı madrabazların üzerindeki hırkayı çıkartıp atmakta” etkili bir model olacağını söylemiştik; bir önceki yazıda.

Denetlenemeyen dini eğitimin sonuçlarını Afganistan ve Pakistan örneklerinde görmüştük.

 

Bugün sizlerle “Tevhidi Tedrisatın içinde yer alan İmam Hatip modeli olmasaydı ve Diyanet İşleri Başkanlığı şayet kurulmasaydı Türkiye’de neler yaşanırdı” sorusunun cevabını sorgulamak istiyorum.

‘DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI OLMASAYDI NE OLURDU GÖRMEK İSTERSENİZ AFGANİSTAN’A BAKIN’

Bundan birkaç yıl önce Kanal 7’nin yemekhanesinde bizim öncü kuşaklarımız ile bir akşam yemeğinde buluşmuştuk. İçlerinde büyük ilim adamları da vardı, aksiyon erleri de…

Yemek sonrası çay kahve faslı başladığında bir köşeye oturdum. Türkiye’nin yetiştirdiği bu ender isimlerin güncel meseleler üzerine başlattıkları tartışmayı izledim.

1979 Aralık ayında Rus işgaline uğramış Afganistan’da uzun süre kalmış isimlerden biri konuyu “Meşru güç olarak devlet ve dini eğitim”e getirdi. Afgan cihadının her aşamasını bilen isim, “Türkiye’de devletin zaafa uğradığında ne olacağını ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın neye tekabül ettiğini görmek istiyorsanız Afganistan modeline bakmak gerekir” dedi.

Bunun üzerine masada epeyce bir süre, “dini eğitim modelleri” ve “dini otoritenin denetlenebilirliği” ile birlikte “devletsizliğin, can, mal ve ırz emniyetini yok ettiği” meseleleri tartışıldı.

HANGİ HAKLI MÜCADELEMİZE SELEFİ-VAHHABİLER BULAŞMIŞSA İĞDİŞ OLDU

Afganistan’da önce Rus sonra Amerikan işgaline karşı verilen mücadelede, birçok grup yer aldı. Ne var ki bunlar daha sonra birbirlerini yok etti. Hatta Selefi-Vahhabi bir grup olan El-Kaide Rus işgali sürecinde etkili olamadığı Afganistan’da daha sonra mutedil birçok ismin katledilmesinde rol aldı. Örneğin, Ahmet Şah Mesut’un şehit edilmesi hadisesi.

***

Afgan cihadı, Yugoslavya’nın dağılma sürecinde Bosna savaşı, Çeçenistan direnişi yakın tarihimizin konumuz açısından da turnusol kağıtlarından.

Haklı olduğumuz mücadelenin, nasıl “iğdiş” edildiğine de tipik örnekler.

Mesela, Bosna savaşının son merhalesine geçildiğinde bazı şehirlerin hakim mevkilerindeki villaları kiralayan “Arap savaşçılar”ın (Selefi-Vahhabi) hiç de savaş ahlakıyla bağdaşmayan türden dürbünlü tüfeklerle silahsız Sırp ve Hırvatları vurması gibi. (“Savaşı düşmanınıza benzediğinizde kaybedersiniz” sözünü hatırlayalım.)

Çeçenistan direnişinde yine Selefi-Vahhabi Arap savaşçıların rahmetli Dudayev’in ahlaklı direnişine helal getirmesi gibi.

(Basayev’in nasıl dönüştüğünü de tartışabiliriz ama bu yazının konusu olmasın.)

Bu iki küçük örnek bile bize dini eğitimin denetlenmemesi halinde nasıl sonuçlar doğuracağını gösteriyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’ın yakın zaman önce itiraf ettiği üzere bir “Proje olarak” ortaya çıkartılan “Selefi-Vahhabi” grupların İslam dünyasına nasıl zarar verdiği görülüyor.

Hatta, “Müslüman eşittir terörist” algısının oluşmasında, İslam düşmanlığının (İslamofobi) artmasında bu grupların büyük rolü oldu. Aynı şekilde haklı olduğumuz direniş hatları bu grupların yüzünden “iğdiş” edildi.

Bosna savaşının sonunda, Aliya İzzet Begoviç’in “yabancı savaşçıları” ülkeden neden gönderdiği de bugün daha iyi anlaşılıyor.

***

Din eğitimin hem imam hatipler özelinde hem de müfredat ile Milli Eğitim’in içinde yer alması… Bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini eğitimde aktif olması Türkiye’nin bu tür selefi-vahhabi akımlardan daha az etkilenmesine neden oldu.

Aynı zamanda, derviş kisvesi giymiş kimi ahlak yoksunu sahte şeyhlerin etkisi de bu yolla kırıldı.

***

Mesela, Diyanet’in 2018 yılında başlattığı bir proje var ki çok dikkat çekici.

Bu projede, her cami görevlisine mahallenin 10 genci zimmetlenmiş Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’ın ifadesiyle, “Tüm din görevlilerine hizmet içi eğitim kapsamında pedagojik eğitim verilmiş.”

***

Birkaç aylık üstünkörü eğitimden sonra “ben molla oldum” diyerek ortaya çıkanların Pakistan ve Afganistan’da oluşturduğu erozyonun bir benzerini kendilerine şeyh kisvesi geçirmişler üzerinden biz de yaşıyoruz.

Derviş kılıklı müptezellerin toplumsal dokumuzu zedeleyecek boyutlara ulaşan fiilleri “din, dindarlık, ahlak ve güven” tartışmasını alevlendirir.

Sahtekarların ve cahillerin üzerindeki derviş kisvesini çıkartıp atmak devletin olduğu kadar irfan merkezlerinin de görevidir.

“Kol kırılır yen içinde” demeden, içlerindeki çürük elmaları ayıklamaları boyunlarının borcudur.

(SON)

***

Muhatabına Not: Azerbaycan’ın öz toprağı olan Karabağ’ı Rusya ve Amerika’yı arkasına alarak işgal eden Ermeni çeteleri bugünlerde Azerbaycan Türkünün gücünü gördükçe, yine ağababalarını göreve çağırıyor. Bizler Karabağ’ın özgürlüğü için Azerbaycan’ın yanındayız.

YORUMLAR 34
  • hüseyin ölçek 4 yıl önce Şikayet Et
    ALLAH var KURAN varken Cübbeli Cübbesiz Sakallı Sakalsız sapkın ve sapıklara sığınmak aracı olarak kullanmak bu dünyada işiniz bal kaymak iş öbür dünyada sizi kim kurtaracak ALLAH sizden sormaz mı ??
    Cevapla
  • Bozoklu Turan 4 yıl önce Şikayet Et
    Diyaneti eleştirmek , kaldırılsın diye yüksek perdeden atıp tutmak,entel müslüman görünebilmek için ben de dahil bir zamanlar kapıldığımız moda rüzgarı idi..! Oğlum üniversiteye başlarken şunu söyledim : '' AMMAN OĞLUM FAZLA SALLAYAN,CİHAT,MÜSTEKBİR,MUSTAZAF GİBİ JANJANLI LAFLARIN ARKASINA SAKLANAN VE EBU BİLMEM NE , EBU FÜLANE GİBİ TUMTURAKLI İSİMLERLE ŞÖHRET YAKALAYAN TİPLERDEN UZAK DUR....!!! BEN BU YAŞIMA KADAR O TİPLERİN FİTNELERDEN BAŞKA , İSLAM BİNASINA TEK TUĞLA KOYDUKLARINA ŞAHİT OLMADIM...
    Cevapla
  • Canlı yayında 4 yıl önce Şikayet Et
    Yeni dininiz hayırlı olsun
    Cevapla
  • Bozoklu Turan 4 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazıda nasıl bir yeni din tarifi var , lütfedip bizi de aydınlatırsanız epey hora geçer....!!!!
    Cevapla
  • Selim 4 yıl önce Şikayet Et
    Çağdaş olacan diye çok zorluyorsun kendinin yazar bey. Yüzeysel yorum yapma. Formül açıklarken parametreleri yarım bırakma, sonuç yanlış çıkar.
    Cevapla
  • gerçekler 4 yıl önce Şikayet Et
    beğenmediğin afganistan önce sovyetlerin dağılmasına sebeb oldu sonrada notoyu ve ben benin ben dünyanın kralıyım diyen abd yi dize getirti bre cahil bunlarıda çanakkalede olduğu gibi sadece ALLAHA iman ve itaatle yaptılar en büyük silahları buydu
    Cevapla
  • Bozoklu Turan 4 yıl önce Şikayet Et
    Ama 40 senedir daha rahat huzur yüzü görmediler ve Batıya kaçmaya çalışanların büyük çoğunluğunu Afgan Müslümanları teşkil ediyor bu durum BİR ŞEYLERİN YANLIŞ GİTTİĞİNE DAİR senin kafan da hiç soru işareti oluşturmuyor mu..?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İzmir'in çilesi: Çeşme'de yollar göle döndü, masa ve sandalyeler akıntıya kapıldı
Suriye'de Türkiye'yi bekleyen Rusya faktörü