Bursa Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş'tan Haber7'ye özel açıklamalar

Bursa Marmara Bölgesi'nin yükselen yıldızı olmaya devam ediyor. Tarihi, eşsiz doğası, endüstriyel birikimi ve tarım gücü ile önemli bir büyükşehir konumunda olan Bursa, Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş'ın 'seferberlik ilanı' sonrası adeta atağa kalkmış görünüyor. Kısa bir süre içinde gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarla öne çıkan Aktaş, Bursa'nın geleceğini ve projelerini Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'ye anlattı.

Kültür-turizmden tarıma, ekonomiden sanayiye, üretimden teknolojiye her alanda şehre katma değer kazandırmak için yoğun bir çalışma başlattıklarını ifade eden Başkan Alinur Aktaş, Kovid-19'la mücadele konusunda da önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ali Nur Aktaş'ın Haber7'ye özel yaptığı açıklamaları şu şekildeydi:

BURSA'DA KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ

- Salgın önemli gündem başlıklarımızdan biri olmaya devam ediyor. Nüfus yoğunluğu da dikkate alındığında Bursa da salgının en fazla etkilediği şehirlerden biri. Pandemi ile başa çıkmak için ne gibi tedbirler almaktasınız?

Öncelikle çok teşekkür ediyorum Haber7.comu Bursa’da ağırlamaktan son derece mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum. 31 Aralık tarihinde Çin’in Vuhan kentinde başlayan Covid-19 salgını 13 Mart'tan itibaren ülkemizde ilk vakanın görülmesiyle birlikte yaklaşık 8 aydır yoğun bir şekilde devam etmekte. 13 Mart'tan Mayıs sonuna kadar 2.5 ay sanki tabiri caizse birinci dalgayı yaşadık. Haziran, Temmuz duruldu gibi fakat Ağustosun ikinci yarısından itibaren rakamlar tekrardan yükseldi ve son 1 aydır da özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimiz başta olmak üzere Bursa’da da Kovid-19 ile alakalı vaka ve vefat sayıları maalesef artmaya devam ediyor. 

FEDAKARLIK YAPTIK HİÇ BİR ARACIMIZI GARAJA ÇEKMEDİK

Aslınsa süreç tamamen Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun kontrolü altında... Biz de talimatlar doğrultusunda şehrimizde tedbirlerimizi uygulamaya çalışıyoruz.

Yerel yönetimler bu işin önemli bir parçası hayat devam ediyor. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günler hariç bizler insanlarımızı sabah işlerine akşamları da evlerine ve eşlerine, çocuklarına tekrar kavuşturmanın telaşı içindeyiz. Çünkü ulaşım bizim yetki alanlarımız içinde... Yani yüzde 80-90 yolcu sayısının azaldığı günlerde biz hiçbir otobüsümüzü garaja çekmedik ve sistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi adına büyük şehir belediyesi olarak her türlü fedakarlığı yaptık.

Olayı sadece salgınla mücadele boyutunda bir aşamada ele almak mümkün değil yerel yönetimlere düşen gerçekten çok büyük görevler var. Gerek dezenfeksiyon çalışmaları olsun, gerek diğer tedbirler olsun. 17 ilçemize siyasi parti gözetmeksizin tamamına dezenfeksiyon malzemeleri verdik, hijyen setleri dağıttık. Evlere, evde kalan 65 yaş ve üstü vatandaşlarımız 20 yaş altı gençlerimiz için farklı etkinlikler ve organizasyonlar düzenledik. Bu arada 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, farklı bayramları yaşadık. Onlar balkonlarında kaldılar bizler onların ayaklarına farklı etkinlik ve aktiviteler ulaştırdık. Bizim sanat otobüsümüz, tiyatro otobüsümüz gezdi dolaştı bütün şehri beraberinde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız vardı. Yine bu dönemde işlerinin olmamasından mütevellit kirası ve diğer konularla alakalı sıkıntıları olan vatandaşlarımız vardı bunların hepsiyle ilgili çözümler ürettik. Ve hala da çözümler üretmeye devam ediyoruz.

Bakın geçen hafta sonu imtihanlar vardı bize müracaat eden vatandaşlarımız oldu- ben sınava girmek zorundayım lakin karantinadayım benim kendi gitme imkanım yok – dedi ve biz o vatandaşımıza yine imtihana sağlıklı bir şekilde ulaşabilmesi adına özel donanımlı araçlarımızla aldık, imtihan yerine götürdük bekledik ve tekrar evlerine geri getirdik.

"OMUZ OMUZA VERDİK SÜRECİ DAHA RAHAT ATLATTIK"

Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde vatandaşlarımızın hastanelerde devam eden tedavi süreçleri var. O tedavi süreçlerinden geri kalmamaları için bizzat ulaşımlarını biz sağlamaya çalıştık. Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi sağlık çalışanlarımızda ücretsiz bir şekilde ulaşımdan yararlanıyorlar. Hatta ekstra bazı uygulamalar yapıyoruz onların işlerini kolaylaştırmak adına. Bir dönem izolasyonda olanların geçici yurtlarda ağırlanması, onların beslenmesi, gıdasıyla alakalı konuyu da Büyükşehir Belediyesi olarak biz yerine getirdik. Bu özel bir süreç. Sayın Cumhurbaşkanımızın “Biz Bize Yeteriz” kampanyası bence anlamlı bir kampanyaydı. Biz de Bursa için “omuz omuza” dedik ve hep beraber el birliğiyle özellikle bu zorlu süreci aşmaya çalıştık. Benim tavsiyem maske, mesafe ve temizlik konusunda herkesin özellikle dikkatli olması gerekiyor. Bir de yoğunluk oluşturacak bölgelere mümkün olduğu kadarıyla vatandaşlarımızın girmemesi ve mümkün olduğu kadar da eğer dışarıda işleri yoksa evlerinde kalmalarını biz bu dönemde tercih ediyoruz. Özellikle kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızla alakalı. Aşı ile ilgili artık son düzlüğe gelindi. Ben çok yakın bir zamanda inşallah süreci aşacağımızı ve tekrar normal günlere döneceğimizi ümit ediyorum.

"PANDEMİYE RAĞMEN MÜTHİŞ REKORLAR KIRIYORUZ"

Bursa tabi sanayi şehri... 18 tane organize sanayi bölgesi var. İhracat rakamlarımızı geçen seneye göre arttırıyoruz. Her ne kadar çarşı pazar biraz olumsuz etkilense de özellikle sanayi kuruluşlarımızda büyük bir heyecan var, büyük bir gayret var. Yeni pazarlara ulaşmaya çalışıyorlar. Bursa’nın tekstil, otomotiv ve ahşap sanayisinde müthiş bir alt yapısı var. 2-3 gün önce gümrükçü bir ağabeyimizi misafir ettik. "müthiş rekorlar kırıyoruz" dedi. Bunlar güzel şeyler. Tedbirlerle birlikte çalışmalara devam edeceğiz. O yüzden her bir çalışan kardeşimizin her bir firma sahibimizin firma yöneticimizin bu hassas süreçte daha dikkatli olması gerekir. Hem Bursa üzerinden hem Türkiye üzerinden tekrar uyarıları hatırlatmak isterim.

YEŞİL BURSA YENİDEN CANLANIYOR

- Yeşil Bursa’yı geri döndürme hayaliyle adeta atağa kalktınız. Tarihi şehri yeniden ihya noktasında çok önemli projeler var. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan röportajınızdaki bir cümle çok dikkat çekiciydi. ‘Şehir sadece yaparak değil yıkarak da güzelleşir’. Bize bu mücadelenizden bahsedebilir misiniz?

Her belediye başkanı park yapmak ister, yeşil alanı çoğaltmak ister. Şehri yeşile bezemeyi ister. Projeler üretmek hedefleri arasında bulunur. Yeşil, Bursa ile özdeşleşmiş bir renktir Bursa’nın adıdır “Yeşil Bursa”. Bursa 60'lı, 70’li yıllardan itibaren artarak devam eden yoğun sanayileşme, nüfus artışı ve göçlerle beraber maalesef bu özelliklerini bir miktar kaybetti. Gelinen noktada biz bir irade ortaya koyma gereği hissettik. Bursa Türkiye’nin çınarıdır. Çınar Osmanlının sembolüdür ve Bursa Osmanlının ilk başkentidir. İlk 6 padişahı bağrında barındırır. Bursa buram buram tarih kokar. Dolayısıyla bunu yaşatmak lazım. Eski şehir kavramını yaşatmak adına ve aynı zamanda Bursa’da tarihiyle beraber yeşili de tekrardan gün yüzüne çıkarmak adına önemli hamlelerimiz var. Bunun yanında ilçe belediyelerimizin de ayrı gayretleri var. 300 metrelik 500 metrelik mahalle parkları yapılıyor. Bu devam edecek. Biz Bursa’yı genel anlamda yeşile bezeyebilmek adına büyük alanlı büyük ölçekli rekreasyon alanları yapıyoruz. Millet bahçeleri yapıyoruz, kent parklar yapıyoruz, tema parklar yapıyoruz ve 1.5 milyon metrekare bu dönemde yeni tanımlanmış yeşil alanı şehre kazandıracağımızı ifade ettik. Şuan 380 bin metrekarelerdeyiz. 3 yıllık süreç bittiğinde ümit ediyorum Bursalı hemşerilerimiz şehrin doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde farklı alternatifleri hemşerilerimiz görme ve yaşama imkanına sahip olacaklar. İlçe belediye başkanı arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde ifade ediyorum biz çekme mesafelerinden yeşil alandan, imarla alakalı teknik konulardan asla taviz vermeyelim. Her yaptığımız hamle her verdiğimiz ruhsat, her yaptığımız hareket bu şehrin geleceğini tayin ediyor. Çok büyük ölçekli olan 30 dönümlük, 80 dönümlük,120 dönümlük, 225 dönümlük yeşil alanlar inşa ediyoruz. Yeni biten Vakıfköy Kent Parkımız şehrin doğusunda muhteşem bir yer oldu. Henüz resmi açılışını yapmamıza rağmen Bursalı hemşerilerimiz tarafından müthiş ilgi görüyor. Şehrimizin değerini arttıracak, vatandaşlarımızın da yeşille iç içe yaşayabilecekleri alanları bizim şehrimizde kazandırmamız gerekiyor. Koyduğumuz bu hedef doğrultusunda biz hızlı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.

HANLAR BÖLGESİ VE BEY SARAYI İÇİN DEV PROJE

- Bursa ciddi tarihi birikimleri olan bir şehir. Medeniyetlere beşiklik yapmış, Osmanlı’nın kuruluş dönemi başkenti. Bu tarihi canlandırmak adına çok önemli çalışmalarınız var. Hanlar bölgesi ve Bey Sarayı projelerine bütün konuşmalarınızda yer veriyorsunuz. Hangi aşamadasınız?

Bursa Osmanlı'yı kuran şehir. Osmanlı Devletine ilk başkentlik yapan şehir. Bu tarihi misyonun bilinciyle biz Bursa'da bir strateji geliştirdik. Uygulama adına mottomuz var bizim: Biz sadece yaparak değil sadece restore ederek değil aynı zamanda köhnemiş ekonomik anlamda aktivitesini kaybetmiş yapıları yıkarak da Bursa’yı güzelleştiriyoruz. Biz yıkarak da güzelleştiriyoruz Bursa’yı... Bursa’nın Osmanlı dönemine ait birçok eseri kenarda köşede, mahallelerimizde, ilçelerimizde, semtlerimizde var. Özellikle şehrimizin merkezindeki Hanlar Bölgemiz, UNESCO Dünya Mirası listesinde tanımlanmış durumda... 480 dönümlük alanda 13 tane üstü açık çarşı, 14 han, 21 cami, 3 türbe, 1 okul, 170 küsür sivil mimarlık örneği yapı var. Nihayetinde Bursa’nın her bir köşesi bu 480 dönümlük alanıyla beraber tabir yerindeyse tam bir üstü açık hava müzesi şeklinde. Bu değerleri Türkiye ve dünyayla tanıştırma sorumluluğumuz var. Lakin gelin görün ki 60'lı, 70'li yıllarda yapılan binalar tabir yerindeyse bu güzelliği bu 480 dönümlük alanı sarmış kapatmış durumda... Hemen yanında Tophane var. Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin olduğu yerde hemen onun yanı başında Eski Bey Sarayı... Bakın Topkapı Sarayı yokken Bey Sarayı vardı. Osmanlı'nın kültür merkeziydi, idare merkeziydi. Şu anda orda eski bir ordu evimiz var. Orduevi buradan kaldırılacak. Tophane'de Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin olduğu yer, saat kulesi ve yamaçlarındaki çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor. Hemen yanı başında Hisar var. Osmanlı'nın ilk mahallesi... Orada Osman Gazi Belediyemizin yaptığı çalışmalar var. Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız çalışmalar var. Bu alanı bir bütün alan olarak kabul ederek hanlar bölgesiyle buluşturacak yaya olarak da bu aksın gezilebileceği bir ortam hazırlıyoruz. Bu, şu an mimari ve kültür aleminin Türkiye’de en çok konuştuğu projelerden bir tanesi diyebiliriz. Hanlar bölgesi eylem planı, Çarşı Başı Meydan Projesi ile beraber Bey Sarayı için oluşturduğumuz bilim kurulunda çok değerli hocalarımız var. Prof. İlber Ortaylı hocamız kurul üyelerimizden bir tanesi.. 1326 yılı Osmanlı’nın kuruluşu Bursa’nın fethinin gerçekleştiği tarih. 2026 büyük kuruluşun büyük fethin yedi yüzüncü yılı dolayısıyla da kendimize böyle bir hedef koyduk.

BU PROJE PEK ÇOK BAŞKANIMIZIN HAYALİYDİ: SADECE KAMULAŞTIRMA BEDELİ 150 MİLYON TL

- Yıkım çalışmaları başladı mı?

Yıkım çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Bu proje birçok belediye başkanımızın hayal ettiği bir projeydi. Hem hukuki anlamda hem mali anlamda açıkçası kolay üstesinden gelinebilecek projeler değil. Sadece 150 milyonluk istimlakla, kamulaştırmayla alakalı bedel var. Sayın Cumhurbaşkanımızın, çok değerli Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un büyük destekleriyle bir sürece başladık ham olsun. Yoğun bir gayretle de süreci devam ettiriyoruz. Ben inanıyorum ki 2022 yılı sonları 2023 başlarında ülkemizin turizmi adına ülkemizin değerleri adına ne kadar büyük bir envanteri bünyemize kattığımızı hep beraber göreceğiz. Eski şehri de modernleşen, gelişen Bursa’nın içerisinde daha güzel bir şekilde muhafaza etme imkanına sahip olacağız.

PANDEMİ SÜRECİNDE TURİZM

Hamasi nutuklarla şehre sahip çıkmaktan ziyade bunu yaptığımız faaliyet ve icraatlarla ortaya koymamız lazım. Bakın Türkiye Cumhuriyeti en son 18-20 yıl içerisinde özellikle Ak Parti hükümleri döneminde çok önemli işler başardı. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, raylı sistemlerde... İstanbul’daki raylı sistemlerin tamamına yakını Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapıldı. Bizim 54 kilometre raylı sistemimizin tamamı biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kendi imkanlarımızla yaptık ve hâlâ borçlarını biz ödüyoruz. Lakin artık şehirlerimizin bu alt yapı sorunları halledildi. İstanbul da bugün dünyaya örnek bir havaalanı yapıldı. Daha pek çok önemli projeleri hayata geçirildi. Bizim değerlerimiz olan çarşılarımıza, hanlarımıza ve beraberinde turizmle alakalı elimizdeki unsurları geliştirmemiz gerekiyor. Şunu çok net biliyoruz pandemi sürecindeyiz. Evet turizm inkıtaya uğradı. Rakamlar belki düştü ama turizm önemli bir pasta, geliştirmemiz lazım. Bir taraftan o dönüşümü sağlıyoruz bir taraftan da bu işin pazarlamasını yapmaya yani insanları burayla buluşturmaya çalışıyoruz.

BU HAYAL BÜTÜN BURSALILARIN HAYALİ!

Bir şehir tasavvuru oluşturma hayaliniz vardı.  Bunun için kültürel alanda da önemli çalışmalarınız var. Üç gün önce bir görsel şölen eşliğinde 2020-2021 kültür ve sanat etkinlikleri tanıtım toplantısını yaptınız. Neler var bu yılki kültür sanat programınızda. Bu alandaki çalışmalarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Biz bir hayal kurduk. Ama bu hayali Bursalılar olarak kurduk. Bu sadece benim hayalim değil, benim çevremdeki ekip arkadaşlarımın hayali değil. Bu hayalin içerisinde; 17 ilçemizin, Bursa da yaşayan herkesin hayali var.

Tam 20 bin kişiye sorduk. Ben Kasım 2017 tarihinde göreve geldim. 17 ay sonra yerel seçimler vardı. Biz şehir tasavvuru yaptık. Bursalılara sorduk ve Bursalılar söyledi özlediklerini, beklediklerini, geleceğe dair hayallerini... Bursa’nın dinamikleri var. Bu dinamiklerin de görüşlerini alarak, iş aleminin basın dünyasının ve diğerlerinin nihayetinde şehir tasavvuru oluşturduk. Şehir strateji belgemizi bir arada hazırladık. Ve o doğrultuda plan ve projelerimizi hazırlayıp yola koyulduk.

"KÜLTÜR SANAT BİRİLERİNİN TEKELİNDE DEĞİL"

Evet kültür ve sanat birilerinin tekelinde değil ki... Biz Ak Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak iddia ediyorum; 30 büyükşehir arasında en sürdürülebilir, en dinamik ve en kapsayıcı programları yapıyoruz. İddialı bir şekilde söylüyorum bunu. Tiyatrodan sinemaya, panelden söyleşiye, çalıştaylara... Gençleri, kadınları, çocukları, engellileri şehrin bütününü ilgilendiren konular başta olmak üzere pek çok etkinlikte bir araya getiriyoruz.

Pandemi sürecinin zorluklarına rağmen sürdürebildiniz mi?

"PANDEMİ DÖNEMİNE RAĞMEN KÜLTÜR SANAT VE TANITIM FAALİYETLERİMİZ HİÇ DURMADI"

Şiirle, sanatla, fotoğrafla, çeşitli etkinlik ve organizasyonlarla Bursalı hemşerilerimizi buluşturuyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Kültür sanat konusunda bütün projelerin ertelendiği, hatta sanatçılarının işlerine son veren belediyeleri gördüğümüz bir dönemde kararlı ve istikrarlı bir şekilde bu işin arkasında durduk.

Pandemi yokken salonlarımız doldu doldu taştı. Salgın döneminde dijital ortamdan biz bu etkinlik ve aktivitelerimizi Bursalı hemşerilerimizle buluşturduk. Bir de kültür ve sanatı şehrin her köşesine yansıyacak şekilde icra ettik. Bizim 700 tane kırsal mahallemiz var dolayısıyla biz en ücra köşelere bunları ulaştırmaya çalışıyoruz. Şehir tiyatromuz var iddia ediyorum Türkiye’nin en aktif şehir tiyatrolarından bir tanesi. Yüzlerce gösterim yaptılar, bütün köylerimizi gezdiler Bir tek amacımız var çalışan, üreten, kendini yenileyen güzelleşen Bursa’yı biz kültür ve sanatla daha da güzelleştireceğiz.

Biz aynı zamanda şehrimizin daha iyi tanınması, daha iyi kavranması, farklı kesimler tarafından bilinmesi için de hamleler yaptık. Şükürler olsun bugün geldiğimiz noktada ciddi mesafe aldığımızı düşünüyorum. 

TÜRKİYE'NİN 2'İNCİ BÜYÜK İHRACATÇISI

Bursa ticarette de lokomotif olmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Bursa’yı tam anlamıyla lojistik üs haline dönüştürmek adına ne gibi yatırımlar yapılıyor?

Çok avantajlarımız var. Şu hakikati gittiğimiz her yerde söylüyorum artık. Klasik park bahçe yol yapan belediye olmak artık yeterli değil. Bizim bu hizmetlerin yanında şehrin ekonomik aktivitesini artıracak çalışmalara da bazen öncülük, bazen aracılık, bazen de destek veren olmamız gerekiyor. Bursa 18 tane organize sanayi bölgesiyle Türkiye’nin hem istihdamına, hem de ihracatına destek veren önemli bir şehir. Biz Türkiye’nin 2'inci büyük ihracatçısıyız. Ekim 2020 ihracatımız pandemi sürecine rağmen bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat rakamlarını geçmiş durumda... Bunun arkasında kararlı bir duruş var. İş adamlarımızın kararlılığı var. Yerel yönetimin, buradaki kurum ve kuruluşların kararlılığı var. Biz artık fasoncu olmaktan ziyade yüksek teknolojiyle Bursa'yı buluşturmak istiyoruz. Bursa yüksek teknolojinin hakim olduğu bir şehir olacak. Biz ihracat katma değerimizi daha da arttıracağız. İşte Gökmen Havacılık Uzay Merkezi bunun için var işte... Türk otomobil girişim grubu onun için Bursa da. Artık biz tekstilde de ahşap sanayide de daha akıllı ürünler üretmenin ve bu ürünleri bütün dünyaya pazarlamanın derdi ve hesabıyla hareket ediyoruz. Bunlara dair fuarlar yapıyoruz. Yeni sanayi bölgelerimiz ile ilgili çalışmalarımız da olacak. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ilgili bakanlarımızın destekleriyle Bursa, otoyollarla bütün Türkiye’ye bağlandı. İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya...

ULAŞIM ARAÇLARI VE İMKANLAR

Hızlı tren ve hızlı trenle alakalı belirli sanayi bölgelerine bizim kılçık diye tabir ettiğimiz bağlantı kılçıklarının yapılması ve beraberinde orada oluşturulacak lojistik üstlerle beraber Bursa tabir yerindeyse Türkiye’nin ticaret konusunda kalbi hükmünde bir yer olacak.

Gerek Sabiha Gökçen Havalimanı gerek İstanbul Yeni Havalimanı gerekse de otoyollarla Osman Gazi Köprüsüyle Bursa’nın önemi giderek artıyor. Ama özellikle 2022 senesinde ilk otomobilini çıkarma hedefiyle yola çıkan TOGG’a alt yapı desteği veriyoruz.

TOGG'un üretileceği fabrikanın kurulacağı alanı ilk Sayın Cumhurbaşkanımıza ben açmıştım. O yerin düzenlenmesi, alanın açılışa hazırlanması, gerek su ihtiyacı, gerek yol, gerek zemin çalışmalarıyla alakalı Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her türlü imkanı seferber ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki; katma değeri yükseltecek yüksek teknolojiyle biz Bursa’nın rakamlarını büyüteceğiz.

BURSA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜSSÜ OLUYOR

Bilim ve teknoloji alanında da Türkiye’de ilk diyeceğimiz projelere imza atıyorsunuz? Bursa’nın gençlerini geleceğe hazırlamak adına yapmış olduğunuz projeleri de bize aktarabilir misiniz?

Benden önceki Başkanımız döneminde Bilim Teknoloji Merkezimiz başlatılmıştı. Türkiye'de bir ilkti bu. Daha sonra sayıları arttı. Bunların deney düzenekleri ve malzemelerinin tamamı ithal ediliyordu yurt dışından. Şimdi bunların yarıdan fazlasını üreten bir kuruluş haline geldik. Bizim Bursa Kültür AŞ diye bir şirketimiz var. Sekiz belediye iktisadi teşekkülümüzden bir tanesi. Ve biz bunu ithal eder durumdan üretir duruma geldik. İddia ediyorum biz 2023 yılında dünyadaki en iddialı 5 kuruluştan birisi olacağız. Bunların ihracatını yapacağız Avrupa'ya. Hedef dünyadaki 5 kuruluştan biri olmak. Şu an Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki bilim teknoloji merkezlerindeki deney düzenekleri, Bursa Kültür AŞ tarafından yapılmıştır. Türkiye'deki 12 tane bilim teknoloji merkezlerindeki deney düzeneklerinin yarıdan fazlasını yine iştirakimiz tarafından yapılıp yerine getirilmiştir. Tabi Bilim Teknoloji Merkezimiz kendini Gökmen Uzay Havacılık Merkezi'ne taşıdı. Artık İHA/SİHA'ların konuşulduğu bir dönemdeyiz. TEKNOFEST yokken biz Science Expo'yu yapıyorduk.

Bu yıl sadece pandemi dolayısıyla yapamadık. 9'uncu Science Expo olacaktı. İnşallah biz bunu önümüzdeki yıl çok görkemli bir şekilde yapacağız. Türk Hava Yolları'nın, TÜBİTAK'ın da sponsor olduğu, destek olduğu önemli bir organizasyon. Türkiye'nin her yerinden 200 bin genç evladımızı bir araya getirdiğimiz bir organizasyon bu.

TEKNOFEST'e de evsahipliği yapmayı düşünüyor musunuz? 

2022 TEKNOFEST BURSA'YA GELİYOR

Tabi, 2022 yılında TEKNOFEST'e Bursa'da ev sahipliği yapmak istiyoruz. Bu yıl Gaziantep'teydi. Bir yıl İstanbul'da bir yıl dışarda. 2021 yine İstanbul'da. 2022'de inşallah biz TEKNOFEST'i Bursalı hemşehrilerimiz ile buluşturacağız. Bu da hemşehrilerimize müjdemiz olsun.

BURSA'NIN KÜRESEL TURİZM GİRİŞİMLERİ

Bursa’yı küresel ölçekte turizm çekim ve cazibe merkezi haline getirme konusunda da önemli tanıtım çalışmalarınız ve girişimleriniz olmuştu. Gastronomi önemsiyorsunuz. Salgın süreci kesintiye uğratsa da hedefe dönük çalışmalar devam ediyor mu?

Evet salgın bütün turizm sektörünü olduğu gibi bizim çalışmalarımızı da zaman zaman sekteye uğrattı. Sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için böyle maalesef. Ancak hayat halen devam ediyor. Biz en kısa zamanda bu zorlu sürecin aşılmasıyla ilgili beklentimiz, ümidimiz var. Buna dair çalışmalar var. Aşıyla alakalı çalışmalar var. Biz hazırlıklarımızı her halükarda devam ettiriyoruz. Biz Güney Kore Büyükelçimiz, her iki tarafın da büyükelçileri ve beraberinde gelen misafirler ile -Güney Kore ki bizim GSYH'mizin 3, 4 katına sahip. Dünyada en çok turist veren ülke konumunda- 52 milyonluk Güney Kore nüfusunun 35 milyonu en az yurt dışında 1 hafta tatil yapıyor. Biz o kadar az sayıda Güney Koreli misafir ediyoruz ki Türkiye olarak. Yapacağımız çalışmalarla da bu sayı ciddi olarak artacaktır. Yine Malezya, Japonya, Singapur... Bu ülkeler üzerinde B2B'lere katıldık, fuarlara katıldık. Biz şu an tohum ekiyoruz ve bunların karşılığını alacağız. Alternatif pazarları bulup ülkemiz turizmiyle buluşturmak bizim önceliğimiz. YouTuber'larını getirdik misafir ettik. Turizm acentelerini getirdik. Bizler orada bir ajansla anlaştık. Bursa şehrini tanıtıyoruz. Ülkemizi onlarla tanıştırıyoruz. Bursa'yı kuru kuruya tanıtmanın derdi içerisinde değiliz. Bursa'da tarih var, kültür var, deniz var, dağ var, kış turizmi var, sağlık turizmi var, kaplıca turizmi var. Velhasıl türlü türlü özellikleri var. Dolayısıyla biz bunların tamamını anlatıyoruz. Farklı organizasyonlarda da buluşuyoruz.

DÜNYA AYNASINA EV SAHİPLİĞİ YAPMAK BÜYÜK MUTLULUK

Güney Kore'den dünya aynasını, Mevlana'nın sözündeki gibi İnsan İnsanın aynasıdır sözünü doğrulayan çok güzel bir heykeli, Millet Bahçemiz içerisinde konuşlandırdık. Çok pahalı bir eserdi. Özellikle Türkiye'ye ve Bursa'ya koymak istediler. Kendileri tercih ettiler. Bu bizim için büyük bir mutluluk.

Bizim Güney Kore'ye zaten 70 yıl öncesinde ecdadımız gitmiş. Oranın bağımsızlığı için orada şehit vermişiz. Biliyorsunuz bizim orada şehitliğimiz var Türkiye olarak. Bin civarında şehidimiz var orada. Dolayısıyla orayla böyle bir yakınlaşmamız vardı. Daha da yakınlaşmamızı sağlayacağız. 

Güney Kore tercihinizin elbette bir sebebi olmalı...

GÜNEY KORE VE BURSA İŞ BİRLİĞİ

Güney Kore potansiyel olarak bizim için daha bakir bir pazar. Hem de bizim için çok verimli ve özel bir pazar. Dolayısıyla Güney Kore merkezli yaptık biz bu Uzak Doğu'daki çalışmamızı... Bizim Japonya'da da faaliyetlerimiz var, Malezya'da da. Biz Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanlığı'nı müstakil bir daire başkanlığına dönüştürdük. Daha önce Şube Müdürlüğü'ydü. Amacımız sadece buna odaklanmak. Bunu yaparken de, biz direkt satıcısı değiliz belediye olarak. Bizim paydaşlarımız var konuyla alakalı. TÜRSAB'ın temsilciliği var. Burada turizm acentelerimiz, otellerimiz var. Bunların hepsi bizim için partner, mesai arkadaşı. Ve inanın öyle güzel bir birliktelik sağladık ki, hedefe kitlendik. Dolayısıyla şu an pandemi sürecinde olmamız bizim için bir handikap değil. Biliyoruz inşallah en kısa zamanda bitecek ve biz bu ektiklerimizin karşılığını alacağız. 

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Şu an bile bir faaliyet var. Bu çalışmalar 2 yıl öncesinde başladı. Pandemi şurada 8 aydır var. Nihayetinde biz iki yıldır devam ediyorduk ve rakamlarımız da devamlı artıyordu. Biz bunun karşılıklarını almaya başladık. Gece kalış ortalamaları artmaya başladı. Beraberinde burada belirli revizyonlar değişimler başladı karşı tarafın beklenti ve taleplerini görünce. Hasılı ben turizm konusunda şu an devam eden Bursa markası ve turizm master planı isimli bir çalışmamız var. Biz bir taraftan da alt yapımızı revize etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla gastronomi dediğiniz için söylüyorum. Bursa aslında saray mutfağının en güzel icra edildiği yerlerden bir tanesi. Bu yıl aslında çok güzel bir gastronomi festivalimiz olacaktı ve ilk olacaktı Bursa için. Lakin pandemi sürecinden ötürü yapamadık. Seneye yapacağız inşallah. Sadece gastronomi başlığında değil. Bursa'nın o kadar çok konu başlığı var ki; UNESCO'nun Dünya Mirası Aday Listesi'ndeki İznik, başlı başına bir açık hava müzesi. Gölyazı. Hanlar bölgesi, Cumalıkızık, Sultan Külliyeleri... Bursa'nın her bir cadde ve sokağı değerdir açıkçası. Dolayısıyla biz bunu bütün Türkiye ve dünya ile buluşturmaya kararlıyız. 

DİZİLER, YAPIMLAR VE DOĞAL PLATO BURSA

Son dönemde özellikle tarihi yapımlar ve dönem dizileri büyük ilgi görüyor. Bu yapım ve dizilerden birine Bursa’nın ev sahipliği yapması konusunda bir girişiminiz oldu mu?

Olmaz mı? Hatta biz Güney Kore ile bu tip bir görüşme gerçekleştirdik. Güney Kore'deki bir filmin bile platosu olabilir Bursa. Güney Koreli turistlerin, kendi filmlerinin çekildiği ülkelerdeki o platoları ziyaret etmek, o bölgede misafir olmak gibi alışkanlıkları var. Bizim orada yaptığımız araştırmalarda ortaya çıktı bu durum. Üstadım Bursa'da tarih var, turizm var, göl var, deniz var, dağ var, ova var, her türlü aktivite var. Bursa doğal bir plato. Niçin olmasın. Bursa'nın bu özellikleri de zaman içinde artacaktır. Biz sadece bunu yurt içindeki senaristler için değil, yurt dışındaki senaryolar için bile bir plato olmaya adaydır. 

ULUDAĞ KIŞA HAZIR AH ŞU PANDEMİ OLMASA...

Uludağ kış turizminin önemli rotalarından biri… Sezonun açılmasına kısa bir süre kaldı. Nasıl bir sezon bekliyorsunuz? Pandemi sürecinin sezonu etkilemesi için bir önlem düşünülüyor mu?

Uludağ'da yol çalışmamız bitmek üzere. O büyük bir handikaptı. Uludağ merkezde günübirlik tesisler, otoparklarla ilgili yatırımlar yapılıyor. Uludağ Alan Başkanlığı kurulmak üzere. Alan başkanlığı ile bir çok eksiğimiz giderilmiş olacak. Ticaret ve Sanayi Odamızın yapmış olduğu çok güzel bir yatırım var orada. Bu yatırım da inşaallah önümüzdeki yıla tamamlanacak.

Yeni tesis yatırımı mı yapılacak?

Evet tesis yatırımı. Hem de tarihi bir tesis. Hem ulaşımıyla, hem oradaki alt yapısıyla, hem de yeni kayak merkezleriyle Uludağ'da inşallah pandemi sürecinin gidişiyle daha güzel bir potansiyeli ortaya çıkarmış olacağız. Tabi ben Uludağ'ı sadece kız turizmiyle ilgili düşünmüyorum. Uludağ aynı zamanda doğal güzellikleri ve endemik bitkileriyle de çok doğal bir plato. Biz Uludağ'dan 12 ay istifade etmeliyiz. Uludağ insanların yalnızca kar yağdığında 3-4 ay aklına geliyor. Uludağ sadece kış turizmiyle alakalı değil. Uludağ'ı 12 ay bir doğal turizm alanı olarak düşünmemiz gerekiyor.

Bunula ilgili bir proje var mı?

KIŞ TURİZMİNDEN 12 AYLIK CAZİBE MERKEZİNE 

Bakın Üstadım biz çok da güzel bir şey yaptık aslında. Şu an 500 dönümlük bir alanda devam eden projemiz var. Yap-işlet-devret proje. Orman Bakanlığı'ndan kiraladığımız, 250 dönümü de bize ait olan bir yer. İkinci etapta orası da bize bağışlanacak. İçerisinde bungalov evleri, kır kahvelerinin, restoranların Dağ Yenice Göletine nazır bir yerde, değişik adrenalin parklarının, aktivite yerlerinin yer aldığı müthiş bir park. İster günü birlik, ister 3 gün ister bir hafta 10 gün kalabileceğiniz bir yer. Muazzam bir tesis geliyor. Mayıs 2021'de bitiyor ve faaliyete başlıyor. Yani şu son süreç bize gösterdi ki artık insanlar daha doğal ortamlarda tatil yapmak, daha kırsal alanlarda kalmak istiyorlar. Bursa'da da bunun karşılığı çok ciddi oranda var. Ben özellikle ilgililerine Bursa'yı takibi öneriyorum. Bursa'yı izlesinler. Bursa'da kırsal turizmle alakalı çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Bir kaç yıl sonra biz kırsal turizmde Bursa olarak başkent olacağız. Önemli tesis yatırımlarımız var şu an. İnsanlar büyük bir otel içerisinde, beton yığını arasında tatil yapmaktan ziyade daha doğal ortamla iç içe bir tatil anlayışını, şehirlerin yoğun betonlaşmasıyla beraber çok daha fazla arzu ediyorlar. Bunun karşılığı Bursa'da hayat buluyor. Dolayısıyla Uludağ'ı da önemli bir alan olarak düşünüyorum. 12 ay kullanılacak şekilde biz revize etmeye çalışıyoruz.

BURSA TARIM ÜRETİMİNDE YENİ BİR DEVRİM YAPIYOR

Tarım Bursa’nın en önemli gelir kalemlerinden biri…Bursa’nın bereketli topraklarının daha iyi işlenmesi ve ürünlerinin pazarlanması için çiftçilere destek olduğunuzu biliyoruz. Daha nitelikli üretim ve katma değeri yüksek ürünler için çalışmalar yapılıyor mu?

Şimdi iki konuyu dile getireceğim. Birincisi biz yüz ölçümü olarak 10 bin 800 kilometre karelik bir alana sahibiz. Aslında biz tarım alanları anlamında bazı şehirlerimiz kadar opsiyonlu değiliz. Lakin dört mevsimi yaşıyoruz. Sulama imkanlarımız her geçen gün yatırımlarla hem DSİ'nin hem Büyükşehir'in gölet yatırımlarıyla daha da fazlalaşıyor. Bir kere toprak analizimizi iyi yapıyoruz. Nerede ne yetişir? Bu sene Türkiye'de şu para yaptı hurra, önümüzdeki sene onu ekelimden ziyade Bursa'nın toprak analizlerini iyi yapıyoruz. Sadece bu konuyla hemhal olan bir iştirakimiz var. Bursa Tarım AŞ. Tarım AŞ hem hal işletmeciliğimizi yapıyor, hem de aynı zamanda bu süreçleri takip ediyor. Ahududu ve Yabanmersini. Bu iki kalemi özellikle söylüyorum. Lavanta var. Gojiberry var. Deveci armudu var. Siyah incir zaten Bursa'nın önemli bir markası. Bugün Avrupa'nın bir çok marketinde, Uzak Doğu'da, Hong Kong'da Black Bursa'yı görmek mümkün. Bu yıl ilk ihracatlarını yaptık. Bunlar uçakla yapılan ilk ihracatlar oldu. Bunların önümüzdeki yıl deniz yoluyla yapılan ihracatları da gelecek. Biz bunu Tarım AŞ olarak yapıyoruz. Piyasayı regüle ediyoruz. Ciromuzu ciddi şekilde artırıyoruz. Bu manada, ürünün değerli satılması noktasında ekmek fabrikamız, su fabrikamız gibi tabir yerindeyse regülasyon görevi görüyoruz biz. Lakin biz al şu tohumu, al şu bitkiyi, al şu fidanı demiyoruz. Önce toprak analizini yapıyoruz. Bu toprak şuna uygundur. Dolayısıyla ona yönelik çalışmalar yapıyoruz.

Yabanmersini'nin Türkiye'de üretiminin yüzde 30'u bizde, ahududu üretiminin ise yüzde 95'i bizde. Biz Türkiye olarak 6 bin ton üretim yaptık ahududunda. Ama 30 bin ton ahududunu hala dışardan alıyoruz. Bir iddiamız var: 2023'te biz ahududu ithalatını sıfırlayacak altyapıyı oluşturacağız burada. Her sene 200 bin fidandı, bu yıldan itibaren 1 milyon fidana çıkardık. Ve köyden kente diye bir slogan var son yıllarda Türkiye'de, biz kentten köye geri dönüş diye bir sloganı başlattık.

Şimdi insanlar 2 dönümlük, 3 dönümlük, 5 dönümlük o tarlalarında ahududu ve yabanmersini ekerek çok ciddi gelir sağladıkları gibi toprakla da tekrar hemhal olup buluşuyorlar. Bursa nitelikli tarım yapacak. Bu konuda her türlü eğitimleri, faaliyetleri ekibimiz -120 kişinin çalıştığı bir organizasyon Tarım AŞ.- yerine getiriyor. Ben inanıyor ve ümit ediyorum: Nitelikli ürünlerde -tabi bunu soğuk hava depolarıyla da destekleyerek- özellikle meyvecilikte Bursa, hem ihracat rakamlarını hem de altyapısını daha da güçlendirecek. Sanayileşen toplumlar tarımdan uzaklaşır gibi bir algı var. Biz inşallah bu algıyı da değiştireceğiz inşallah. Sanayi ile tarımı da beraber devam ettiğini Bursa yakın zamanda bütün Türkiye'ye ispatlayacak inşallah. 

ÇEKİRGE TERAS PROJESİ İLE ŞEHİR AYAKLARINIZIN ALTINDA OLACAK

Şehri ayaklar altına serecek bir teras projeniz vardı. Hangi aşamada?

Çekirge Teras projemiz yaklaşık 32 yıldır, 88 yılında temelleri atılmış, kaba inşaat ve hiç bir şekilde bir şey yapılmamış. 40 dönümlük bir alan. Şehrin en merkezi yerinde. Sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu açtık. Allah razı olsun gerekli bakanlara talimatlar verildi, şimdi bina yıkılıyor. Mimari proje hazırlanıyor. Bursa ayaklarınızın altında olacak şekilde bir seyir terası yapılacak Çekirge Teras projesi adı altında. Bütün Bursalıların keyifle gidip istifade edebileceği bir alana dönüşecek orası. Şu an metruk, aciz bir yerken bütün Bursalıların istifade ettiği güzel bir proje olacak. İçerisinde yine vatandaşımızın gelip çayını kahvesini yudumlayacağı, fotoğraflarını çekilebileceği hatta kütüphanesinden de istifade edebileceği çok güzel bir alan olacak orası. 

DEPREM ÇALIŞMALARI

İzmir depremi ile bir kez daha depremi ve binalarımızın güvenilirliğini konuşur olduk. Bursa’da imar sorunlarının çözümü ve kentsel dönüşüm konusunda neler yapılıyor?

Şimdi maalesef biz depremlerle beraber bu işleri hatırlıyor, depremin sıcaklığı gittikten sonra biz bunları tekrar unutuyoruz. 1999 senesinde Türkiye olarak biz çok ciddi bir boyutta silkelendik. Bi kendimize gelir gibi olduk. Konu hassasiyetini yitirdi. 2001 senesinde Düzde depremiyle bir kez daha uyandık. Arada bazı depremler oldu. En son Malatya ve Elazığ'da, sonra da İzmir'de... Riskli yapılarımız var. Ben ilçe belediye başkanı arkadaşlarımızı topladım. Siyasi parti gözetmeksizin çok net bir şekilde ifade ettim. Önce sorumluluk kaçak yapılarla ilgili ilçe belediyelerinde. Her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu ifade ettim. Devam eden projelerimiz var. Buradan vatandaşlarımıza ben şunu aktarmak istiyorum. Kentsel dönüşümü bir rantsal dönüşüme dönüştürmemek lazım. 3-4 katlı binaları yıkıp, 15-20 katlı binalar yaparak dönüşüm yapacaksak hiç yapmayalım bence. Çünkü sadece binanın yüksekliği sorun değil elbette. Ancak işin emsal boyutu da önemli. Yoğunluğu artırarak, yeşil alanlardan taviz vererek, otopark ile sağlık ve eğitim alanlarından taviz vererek şehirler kurarsak biz sonumuzu hazırlamış oluruz. O zaman şehirler işin içinden çıkılmaz, yaşanmaz bir hale girer. Dolayısıyla vatandaşlarımızın her birinin de bunu dert etmesi lazım. Nasıl ki eskiyen arabamızı değiştirmek, eskiyen eşyamızı, kıyafetimizi, ayakkabımızı değiştirmekle ilgili bir plan yapıyorsak her bir vatandaşımızın da üzerine düşen sorumluluklar var. Hasar tespit ettiğimiz binalar var. 20 biniyle alakalı çalışmalar başladı ve başlamak üzere. Çalışmaları hızlandırmak için her bir vatandaşımızın vazife alması gerektiğini hatırlatmak durumundayım. Deprem olursadan sonraki boyut. Ona AFAD marifetiyle zaten çalışıyoruz. Sorumluluk aldığımız konulardan biri bu. Bursa'da en son 1858 yılında yıkıcı bir deprem olmuş. O günkü panik, yangın, sağlık imkanlarının kısıtlılığıyla 2 bin civarında bir vefatımız olmuş. Dolayısıyla bugün 3 milyonluk bir şehir var. Ve çok daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor.

"PARTİ FARKI GÖZETMEDEN ÇALIŞIYORUZ. BİZİ ELEŞTİRENLER RAKAMLARI İNCELESİN"

İlçelere yaptığınız altyapı çalışmaları....

Altyapıyla alakalı ciddi anlamda sıkıntıları olan ilçelerimiz var. Biz aynı zamanda bir altyapı kuruluşuyuz. BUSKİ'miz var. Siyasi parti farkı gözetmeden hepsine arıtma tesisinden, su kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarımıza, gölet çalışmalarına varana kadar ve hatta tarımcılığı, hayvancılığı geliştirmekte TARIM AŞ'ye varana kadar kırsal destekler ve katkılar sağlanıyor. Bunda da şehrin her yeri kapsanıyor. Bir çok belediyenin yatırımı durdurduğu dönemde biz bunları ısrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bakın bize bu konuda iftira atanlar, başkalarına teşekkür edenler Bursa'da bundan üç yıl önce ulaşım kaç liraymış, şimdi kaç lira olmuş ona bakacaklar. Bundan üç yıl önce su kaç liraymış, şimdi kaç lira olmuş ona bakacaklar ve ondan sonra laf söyleyecekler. Biz kararlıyız. Eldeki imkanları en iyi şekilde kullanıyoruz. Devletimizin imkanlarını kullandığımız gibi beraberinde kendi öz kaynaklarımızı da çok rantable değerlendiriyoruz. Gider ve farklı kayıp/kaçakları minimuma indirdik Allah'a hamd olsun. Bizi dolayısıyla, bir yerleri arpalığa çevirdiğimizi söyleyenleri ben rakamları incelemeye davet ediyorum. Rakamları inceleyecek öyle değerlendirecekler. 

SOSYAL HİZMETLER

Bursa’da evde sağlık hizmetleri gibi dezavantajlı durumdaki vatandaşlara da ulaşarak destek olmaya çalışıyorsunuz. Bu alandaki çalışmalarınızdan da söz edebilir misiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'de engellilere yönelik çok ciddi çalışmalar öncülük etti. Engelli insanlar Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde tabir yerindeyse avantajlı duruma geldi. Ev araba sahibi olmaktan tutun da işe yerleştirme, memur ve işçi olma noktasında gözetildiler. Engelli vatandaşlarımıza yönelik yerel yönetimlerde şehirlerin cadde ve sokakları revize etmesine kadar özellikle son 15-20 yılda çok önemli hamleler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hamiliğini hiç kimse tartışamaz. Çok net söylüyorum bunu. Gerçekten bunu Sayın Cumhurbaşkanımız çok net bir şekilde ortaya koydu. Biz gıpta ederdik 30 sene önce Almanya'da şöyle yapıyorlarmış, Fransa'da böyle yapıyorlarmış diye. Allah'a hamdolsun her alanda aynı ayrıcalıklar, aynı öncelikler bizde de var olmaya başladı şükürler olsun. Kamu da, özel sektör de bir sürü kardeşimiz var. Bunun bir standardı yok. Bizim de bununla alakalı farklı yaş gruplarına yönelik etkinliklere faaliyet gösteren engellilere müstakil bir kurumumuz var. Onlar sürekli düzenli belirli merkezler açıp programlar yapıyorlar. Şehirdeki bu kesimdeki insanları mümkün olduğunca olayın içerisinde tutmaya yardımcı oluyorlar. 

ALİ NUR AKTAŞ'A HALKIN BAKIŞI

Bursalı memnun mu başkanım sizden, sokağa çıkınca teveccüh nasıl?

Şunu çok net bir şekilde söyleyeyim ben ticaretin içerisinden gelen birisiyim. Biz ticaretimiz dolayısıyla Belediye Başkanlığı öncesinde de sokağın, caddelerin içerisindeydik. Şu anda da bundan sonra da öyle olacağız. Çünkü bu konuda Türkiye'ye örnek olmuş bir lider ile çalışıyoruz biz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan hiç bir zaman caddeden, sokaklardan, hanelerden ilgi alakasını kesmedi. Allah'a hamdolsun biz kendimize bunu düstur edinmişiz. Bursalı hemşehrilerimiz ile birlikte 3 yıldır birlikteyiz. Her geçen gün daha fazla kenetlenme içerisindeyiz. Bunu ziyadesiyle sokağa çıktığımızda görüyoruz. Biz gecemizi gündüzümüze ekip olarak katmışız, Bursalılara nasıl değer katabiliriz üzerine çalışıyoruz. Allah'a hamdolsun yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında da her şeyden öte o kahvehanelere oturduğumuz, o evlere misafir olduğumuz, o sokaklarda karşılaştığımızda gördüğümüz ilgi alaka karşısında gerçek anketi anlıyoruz. Şükürler olsun hiç bir problem yok ve inşallah biz Bursa'nın değerinin artması, Bursa insanının şehrine daha fazla sahip çıkması adına çok daha güzel, özel projeleri hayata geçireceğiz. Baki kalan şu kubbede hoş bir sada bırakmaktan başka hiç bir amacımız yok. Hamdolsun cenabı hak bize bu kutlu şehre hizmeti bize nasip etti. Biz de bunun hakkını vermek için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. 

HABER7.COM'A TEŞEKKÜR

Ben çok teşekkür ediyorum Haber7.com'u Bursamızda misafir etmek bizim için büyük bir ayrıcalık. Bizi hem Bursalı hemşehrilerimiz hem de ülkemizdeki vatandaşlarımızla buluşturduğunuz, bu imkanı sağladığınız için teşekkür ediyorum. Temenni ediyoruz ki gelecek günlerimiz bu günlerimizden daha güzel olsun. Büyük bir gayret var, ülkemizde önemli gelişmeler var. İnşallah pandemi süreci de normalleşirse, Allah'ın izniyle ülkemizi bekleyen önemli fırsatlar var. Biz bu doğrultuda koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz inşallah. Herkese saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum.

Not: Başkan Aktaş'ın vatandaşlarla bir arada görüldüğü fotoğraflar pandemi öncesi çekilmiştir.