Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili bağ evinde yapılan keşfe itiraz
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı'ya cinayet mahallindeki bağ evinde yaptırılan keşfe itiraz etti.
Rezan Epözdemir, AA muhabirine, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince alınan karar gereği Pınar Gültekin'in öldürüldüğü bağ evinde yapılan keşfe ilişkin bilirkişi raporlarının 10 gün içinde tamamlanmasını beklediklerini söyledi.
Tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı'nın beyanlarının çelişkili olduğunu iddia eden Epözdemir, sanıkların cezada indirim alma düşüncesiyle kurgulanmış ve ezberletilmiş ifadelerinin olduğunu öne sürdü.
"SAĞLIKLI KEŞİF KOŞULLARI OLUŞMADI"
Cinayetin işlendiği bağ evinde yapılan keşfin olayın yaşandığı andaki durumu ortaya koymakta yetersiz olduğunu savunan Epözdemir, şunları dile getirdi:
"Yanan bir varil var ama yanan varil temin edilemedi. Maktule ile birlikte varil ve içindeki beton 162,5 kilograma tekabül ediyor. Bu konuda bilirkişi ve jandarma tutanakları var. Bu ağırlığın varilin tamamına eşit oranda dağıtılması lazım. Oraya konan ağırlıklar ancak dibe konuldu. Dolayısıyla çekim merkezi dip oldu. O da cinayetin olduğu andaki mahalde sağlıklı keşif koşullarını oluşturmadı. 162,5 kilogram ağırlığındaki varilin bir kişi tarafından arabadan indirilmesi hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırı. Hakeza taşınması da öyle. Maktule 1,83 metre boyunda ve 65 kilogram ağırlığındaydı.
Oradaki varilin uzunluğu ise 60 santimetredir. Maktulenin bu varile konulması da hukuken, fiilen pek mümkün görünmüyor."
Varilin bir kişi tarafından araçtan indirilip taşınmasının mümkün görünmediğine dikkati çeken Epözdemir, "Bu aşamada sağlıklı keşif koşullarının oluşmadığını görüyoruz. Cinayet mahallindeki ve anındaki koşulların oluşamadığını keşif sırasında da beyan ettik. Keşif, cinayet mahallindeki koşullar sağlanamadığı için hükme esas alınamaz. Buna ilişkin itirazlarımızı da yaptık." diye konuştu.
"SANIKLAR GÜLÜYORDU"
Keşif sırasında sanıklarla yaşadığı diyaloğu da aktaran Epözdemir, "Bu kadar canavarca hisle, eziyet çektirerek işlenen bir cinayette sanıklar son derece soğukkanlıydı. Hiçbir pişmanlık ifadesi yüzlerinde ne yazık ki yoktu. Tam tersi gülüyorlardı." şeklinde konuştu.
Mertcan Avcı'ya "Sen yanan varilin içine baktın mı?" diye sorduğunu ifade eden Epözdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"'Geçerken baktım, birşeyler yanıyordu.' dedi. 'Peki ağabeyine sordun mu?' dedim. O da 'Evet, sordum. Bozulmuş kokoreçleri yaktığını söyledi.' dedi. 'Peki sen cansız bir insanın bedeninin kokusuyla, kokoreç kokusunu bilmiyor musun?' dedim. 'Kokoreç kokusuna benziyordu.' dedi. Dolayısıyla böyle dalga geçer gibi ifadeler öne sürülüyor."
"SANIK EZBERLENMİŞ, KURGULANMIŞ İFADESİNİ SÖYLÜYOR"
Sanığın panikatağının bulunduğu yönündeki tanık ifadeleri doğrultusunda akıl sağlığının incelenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı görüşünü savunan Epözdemir, "Bunun hukuken isabetli olmadığı kanaatindeyiz. Sanık son derece soğukkanlı, ezberlenmiş, kurgulanmış ifadesini söylüyor." dedi.
-
Sınır 3 yıl önce Şikayet EtHaberden anlaşılıyorki.bunlar variliyakarken tek kişi değildi.o kardeşide büyük ihtimalle yardım etmiş olabilir.sanıkları tanıdıkları avukatlar yönlendirebilir.şöyle konuş böyle konuş diye.ama ilahi adalet zerresini soracak.kim ne derse desin.Beğen Toplam 2 beğeni