Türk askeri 11 aydır aynı yerde! Ev yok, izin yok, eş yok, çocuk görmek yok

İşte Fatih Çekirge'nin o yazısı;

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve komutanlarla gittiğim Kayseri gezisinden kalan bir söz: “Onlar öyle bir kahramanlığı yaşıyorlar ki... Aylardır aynı yerdeler. Ev yok, izin yok, eş yok, çocuk görmek yok. Dağlarda destan yazan bu çocuklar her gün yeni bir operasyona hazırlanıyorlar ve çıkıyorlar.”

İşte o evlatlarımızdan 11’ini kaybettik. 

Nice çatışmaların, pusuların deviremediği aslan yürekli evlatlarımızı bir helikopter kazasında kaybettik.

Mekânları cennet olsun. Ruhları şâd olsun...

AK Parti’den işte o 4 madde

O söze dönersem...

Merak etmiştim...

“Aylardır aynı yerde kalıyorlar” ne demekti?

Şöyle:

Mesela Akdeniz’in her hangi bir noktasında olan bir savaş gemimiz...

O gemideki bahriyeliler, pandemi başladığından bu yana karaya çıkmamış.

Görev yaptıkları o gemide kalmışlar.

Aylar böyle geçmiş...

Aynı şekilde mesela, Erbil’de görev yapan askerlerimiz... Dağ karakollarındaki komandolarımız yaklaşık 11 aydır yerlerinden ayrılmamışlar.

Somali’de olan Somali’de...

Afganistan’da olan Afganistan’da... 

Libya’da olan Libya’da... Azerbaycan’da olan, Kuzey Irak’ta olan orada kalmış. Yer değiştirmemişler. 

11 ay önce pandemiye karşı önlem olarak alınmış bu karar.

O nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde COVID-19 yüksek risk yaratamadığı gibi mükemmel bir koruma sağlanmış.

Vaka sayıları o nedenle 10’lara düşmüş.

Milli Savunma Bakanı Akar’ın, “Ev yok, izin yok, tatil yok. Bu kahramanlar işte böyle mücadele ediyor” sözü bu bilgiyle daha da netleşiyor.

TSK’nın bu kararlığı sayesinde pandemi asker içinde yüksek riskli bir salgına dönüşmemiş.

Hatta askerimiz pandemiyi böyle yenmiş.

Yani bir yandan terörle savaşırken, diğer yandan pandemiyle de böyle mücadele etmişler.

O harekâtları düşünün... Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı... Harekât sonrasında orada kalan birlikleri...

Pandemiyle birlikte hepsi yerlerinde kalmışlar...

Bu durum, muazzam bir mücadele azmi, muazzam bir moral güç gerektiriyor elbette...

FETHİYE KÖRFEZİ’NDEKİ TÜRK SAVAŞ GEMİSİ

Örnek...

Geçtiğimiz yaz sonu Marmaris-Fethiye arasında seyreden birçok denizci dostumdan mesaj gelmişti:

“Birkaç aydır buradayız, Fethiye Körfezi’nde bir savaş gemimiz var. Ne karaya çıkan var, ne de bir yere gidiyor. Acaba bir şey mi var?”

Doğrusu o zaman bu mesajlara bir anlam verememiştim...

Şimdi Kayseri’deki sohbetlerimden anlıyorum ki...

Yalnız Fethiye’de değil, denizlerde hangi gemimiz varsa, bu şekilde karaya çıkmadan görev yapmış. Aylarca denizlerde kalmışlar. Böylece salgın gemilere uğramamış.

ASIL KAHRAMANLIK BU DURUMDA BİLE MORAL 

Şimdi düşünün, asker aynı yerde aylarca oradan ayrılmadan çatışıyor, görev yapıyor...

Bu ciddi anlamda bir moral ve motivasyon gerektirir.

O nedenle “Bu da başka bir kahramanlık” dedim. 

Elbette bu durumda askerin moralini diri tutmak gerekiyor.

O nedenle de komutanlar sık sık o bölgelerdeki birlikleri ziyarete gidiyor.

Adı denetim de olsa, aslında bu ziyaretlerin amacı, “aslanlara sarılmak, arkalarında bir milletin duası olduğunu göstermek.” 

Muhtemelen Korgeneral Osman Erbaş ve silah arkadaşları, oradaki aslanlara moral için gidiyordu.

Evet arkadaşlar...

Bu millet, askeriyle polisiyle teröre karşı muazzam bir savaş veriyor. 

Bu sene buna bir de pandemi eklendi.

Neyse ki TSK yönetimi çok keskin ve doğru bir kararla salgının ordu içinde yayılmasını engelledi. Cephedeki zorluklara bir de pandemi eklendi...

Kolay değil, bir gemide aylarca karaya çıkmadan görev yapacaksınız...

Uzak diyarlarda, dağlarda evinizi eşinizi çocuğunuzu görmeden savaşacaksınız...

Helal olsun size kahramanlar...

Bütün kalbimizle helal olsun...

11 evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum... Mekânları cennet olsun...

Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum...