CHP'nin ABD ile Montrö pazarlığı ortaya çıktı! Kan donduran görüşme

Sabah gazetesi Yazarı Mahmut Övür, 5 yıl önce ABD Büyükelçiliği ile CHP'li diplomatların 'Montrö' görüşmesi yaptığını ileri sürerek çarpıcı bilgiler paylaştı.

CHP'nin ABD ile Montrö pazarlığı ortaya çıktı! Kan donduran görüşme
CHP'nin ABD ile Montrö pazarlığı ortaya çıktı! Kan donduran görüşme
GİRİŞ 08.04.2021 17:06 GÜNCELLEME 08.04.2021 17:13
Bu Habere 101 Yorum Yapılmış

Övür, 'Meğer bu Montrö meselesi, birilerinin ulusal takıntısı sonucu tartışılıyor değil, tam tersine küresel bir el içerideki uzantılarıyla bu işi uzun süredir pişirip hazırlıyor. O elin kim olduğu da malum; her darbenin arkasındaki ABD...' dedi.

Skandal bildiri yayınlayan amiraller hakkında yeni karar!

Övür'ün 'ABD Büyükelçiliği, Montrö için kimlerle görüştü?' başlıklı yazısı...

CHP'nin, 27 Mayıs Darbesi'ne sahip çıkmasıyla başlayan darbelerle ilişkisi bugüne kadar hiç değişmedi. Ne zaman askerlerin sivillere müdahalesi olsa, bir iki istisna hariç CHP hep askerden yana oldu. Bu yüzden de darbeci suçlamasından hiç kurtulamadı. Son emekli 104 amiralin gece yarısı bildirisinde de durum değişmedi. İktidarın ve demokrat aydınların "muhtıra" dediği bildiriye, "fikir özgürlüğü" diyerek sahip çıktı. Sorun keşke bu kadar basit olsaydı. Öyle olmadığını Ankara kulislerini dolaşınca öğrendim ve "kanım dondu". Meğer bu Montrö meselesi, birilerinin ulusal takıntısı sonucu tartışılıyor değil, tam tersine küresel bir el içerideki uzantılarıyla bu işi uzun süredir pişirip hazırlıyor. O elin kim olduğu da malum; her darbenin arkasındaki ABD...

Hadsiz bildirinin ardından... 'Soru ve cevaplarla amiral bildirisi'

Belki daha öncesi de var ama bana anlatılan tarih 2015 yılının sonbaharı... O günlerde eski CHP Genel Başkan Yardımcılarından Yılmaz Ateş'in telefonu çalar. Arayan eski genel başkan yardımcısı, tecrübeli diplomat Onur Öymen'dir.
Öymen, "Anadolu Kulüp'te buluşalım" der ve iki CHP'li orada buluşurlar. Öymen, ABD Büyükelçiliği'nden geldiğini söyler ve şunları anlatır:

"ABD Büyükelçiliği benimle bir konuyu konuşmak için çağırdı. Ben de gittim. Orada Hüseyin Bağcı da vardı. Bize ABD'den özel bir heyet geldiği, uzun süredir de Montrö Sözleşmesi üzerine çalıştıkları söylendi. Sonra da açık açık şu soruyu bize sordular: 'Biz Montrö'yü gündeme getirip tartışılmasını istiyoruz, siz ne dersiniz?' Ben hemen, 'Sakın gündeme getirmeyin. Bu Türkiye'nin tapusu meselesidir, tartışılması da doğru değildir' dedim."

Otoplantıda Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'nın ne cevap verdiğini bilmiyorum, ama şunu merak ettim: ABD'liler başka kimlerle bu konuyu konuştu? Emekli diplomatlar, generaller, amiraller de var mıydı? Görünen o ki, Montrö'nün tartışılmasını Türkiye'ye dayatan ABD, açanlar ulusalcı ve Kemalistler, suçlananlar ise tartışmanın açılmasını istemeyen hükümet. Bu konuda Başkan Erdoğan ve en son da Meclis Başkanı Mustafa Şentop çok net tavır ortaya koydu. Ama buna rağmen bir gece yarısı 104 emekli amiral, geçen yıl da 126 emekli diplomat olmayan bir tartışmayı "varmış" gibi gösterip tartışmayı gündemden düşürmediler. Neden acaba? Çok duyarlı oldukları için mi?

Tam da bu yüzden birçok insanın kafası karıştı. Nasıl karışmasın ki? ABD'nin, Başkan Erdoğan'ı iktidardan indirmek için terörü bile kullandığı, muhalefete açık destek verdiği bir dönemde, içerideki ulusalcı-Kemalist emekli diplomatlar, amiraller ve CHP yönetimi, aynı Erdoğan'ı "Montrö'yü kaldıracak, ABD'nin önünü açacak" diye suçluyor. Gerçekten müthiş ve bir o kadar da kirli bir operasyon bu... Bütün darbeler de böyle olmadı mı? Sağ gösterip sol vurdular.

MUHTIRAYA İTİRAZ EDEN CHP'LİLER

Bu kirli tabloyu artık CHP'nin milli ve yerli siyasi aktörleri de görüyor. Kemal Kılıçdaroğlu dahil çok sayıda eski ve yeni CHP'li, hatta Muharrem İnce gibi değişmeyenler, emekli amirallerin muhtıra gibi bildirisine açık destek verirken, sayıları az da olsa birçok CHP'li o bildiriye imza vermedi. Bu son 70 yıllık darbeler tarihi açısından önemli bir kırılma noktası. Tarihe not düşmek adına, emekli amirallerin muhtıravari bildirisine imza istendiği halde vermeyen CHP'lilerin adını yazıyorum: Yılmaz Ateş, Mehmet Sevigen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Önder Sav, Oya Araslı, Gülsüm Bilgehan ve Adnan Keskin...

Dikkatinizi çekmiştir, bunlar arasında "solcu" geçinen siyasi aktörler yok. Gel de sorma, ABD neden hep "Amerikancı" diye suçlanan sağ-muhafazakâr iktidarları darbeyle devirdi?

YORUMLAR 101
  • Diyarbakır 3 yıl önce Şikayet Et
    CHP ye oy veren taban zaten Türkiye'nin parçalanmasını isteyen kesim hepsi yancı paraci aç gözlü laik geçinen insanlar ne ana ne avrat ne vatan umrunda olan insanlar değil tek dertleri cepleri ve iskembeleri hepsi bukadar Bu sebeple gözlerini kırpmadan hainlik ettiler ve halada ediyorlar ..
    Cevapla
  • ÖNCE VATAN 3 yıl önce Şikayet Et
    daha dur bakalım bu gidişle neler donacak ne hainlikler çıkacak çıkıyor da türk milletine bayrağını vatanını insanlığı seven kişilere sesleniyorum bunlar başa gelirse yemin ederim allah bir olduğuna nasıl inananı yorsam bunlar şimdiden türkiyeyi sattılar ya ele alır salar aynı ırak suriye libya gibi oluruz allah korusun aklımızı başımıza alalım başka türkiye yok sefil oluruz bu tipler kişiler abd avrupanı haçlıları uşaklığını yapan kesimdir bunu kafanıza sokun
    Cevapla
  • Yusuf.ir 3 yıl önce Şikayet Et
    Bir ülkeni iç hainler sadece yıkar başkası yok.
    Cevapla
  • ÖNCE VATAN 3 yıl önce Şikayet Et
    iç hainlerde belli
    Cevapla
  • Wertsan 3 yıl önce Şikayet Et
    Konu başın Habertürk TV kanalı çekiyor Habertürk hakkinda bir işlem yapıldığı duyan oldumu yok sorun başın Habertürk çekmekte biran önce yayın yönetmeni sorguya almak gerek....
    Cevapla
  • Kriptolara Dikkat 3 yıl önce Şikayet Et
    Sabetay Yahudilerinin 100 yıllık kalesi bu sözde parti ne bekliyorsunuz ki..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kızıldeniz'de gerilim had safhada: ABD uçağı havada imha edildi!
Hamaney'den Suriye'yi karıştırmaya yönelik ima: Gençler harekete geçmeli