İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin tüm detaylar

İşte Boğazlar üzerinde yaklaşık 300 yıldır yürütülen girişimlerin son halkasını oluşturan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin merak edilen tüm detaylar.

İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin tüm detaylar
İşte Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin tüm detaylar
GİRİŞ 10.04.2021 21:37 GÜNCELLEME 10.04.2021 21:39

Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarında egemenlik haklarını düzenleyen sözleşme, aslında boğazlar üzerinde yaklaşık 300 yıldır yürütülen girişimlerin son halkasını oluşturuyor.

Batı Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın tehditleri doğrultusunda boğazlar politikasını yenileyen Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkması sonucu Sevr Antlaşması'yla boğazların yönetimini İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya'nın başı çektiği bir komisyona bıraktı.

Kendi bayrağı ve bütçesi bulunan bu komisyon boğazların güvenliğini de sağlayacaktı. Ancak Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı'nı kazanmasıyla Çanakkale ve İstanbul boğazlarının kontrolü 1923'te Boğazlar Sözleşmesi'yle Milletler Cemiyeti'ne bağlı Türkiye başkanlığındaki Uluslararası Boğazlar Komisyonu'na devredildi.

Barış zamanında sınırlama olmaksızın askeri ve ticari gemi geçişine izin verilen bu dönemde, Türkiye'ye sadece savaşta kısıtlama uygulama hakları tanındı.

- SİLAHLANMA YARIŞININ BAŞLAMASIYLA ŞARTLAR DEĞİŞTİ

Söz konusu komisyon, boğazların askerden arındırılmasını da öngörüyordu. Bu durum Türkiye'nin egemenlik haklarını kısıtlarken, savaş dönemlerinde savunma anlamında da bir zafiyet oluşturuyordu.

Bakan Kurum duyurdu: Tarihi değiştireceğiz

Özellikle 1930'larda yeniden başlayan silahlanma yarışı, komisyonun oluşturulduğu dönemin şartlarının ortadan kalktığını gösteriyordu.

Uluslararası düzendeki kutuplaşmadan istifade edip harekete geçen Türkiye'nin boğazların statüsünü değiştirme hamlesine, 1936'da İngiliz Dışişleri Bakanlığı, "Türkiye'nin Boğazlar Sözleşmesi'nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir." açıklamasıyla destek verdi.

İngiltere ve Balkan Antantı ülkelerinin desteğiyle 22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde Türk boğazlarının statüsünü değiştirecek konferans toplandı. Konferans 20 Temmuz 1936'da Türkiye'nin egemenlik haklarını iade etti ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

Rusya'dan Kanal İstanbul ve Montrö açıklaması

SÖZLEŞME, 9 KASIM 1936'DA YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

- Kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri Karadeniz'de 21 günden fazla kalamıyor

Montrö'ye göre, Karadeniz'e kıyıdaş olmayan devletlerin askeri gemileri ile bunlara yardımcı deniz araçları, sözleşme şartlarını yerine getirmek kaydıyla boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip.

Sözleşmede geçiş için belirtilen şartların başında ise gemilerin tonajı ile Karadeniz'de kalış süreleri gibi sınırlamalar bulunuyor.

Türk Boğazlarından bir gün içinde geçecek askeri gemilerin kıyıdaş olsun ya da olmasın toplam tonajının 15 bin tonu aşmaması gerekiyor.

Kanal İstanbu 1 milyar dolar getiri sağlayacak

Sözleşmede uçak gemilerine ilişkin bir madde bulunmazken, bu gemiler yapıları gereği uygulanan tonaj sınırını aştığı için boğazlardan geçerek Karadeniz'e giremiyor.

İlke olarak, yabancı ülke denizaltıları Türk Boğazlarına giremiyor. Kıyıdaş ülkeler ise sipariş edilmiş denizaltılarını teslim almak ya da onarıma göndermek ve getirmek için Boğazları kullanabiliyor.

Sözleşmeye göre, ne sebeple olursa olsun Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelere ait savaş gemileri bu denizde 21 günden fazla kalamıyor.

- 15 GÜN ÖNCEDEN BİLDİRİMDE BULUNMALARI TERCİH EDİLİYOR

Montrö'ye göre tüm ülkeler Türk boğazlarını geçmeden önce Türkiye'ye geçiş günü, rota, Karadeniz'de kalış süresi gibi bilgileri içeren ön bildirim yapmak zorunda.

Ön bildirimin süresi Karadeniz ülkeleri için 8 gün iken, kıyısı olmayan ülkeler için bu süre en az 15 gün olarak uygun görülüyor.

Ayrıca Türkiye'ye verilen bilgilerde bir değişiklik meydana gelirse, durumun geçişten en az 3 gün önce Türkiye'ye bildirilmesi gerekiyor.

- "İNSANCIL BİR AMAÇ" İÇİN ÖN BİLDİRİM ŞARTI GEREKMİYOR

Sözleşmenin 18. maddesine göre, Karadeniz'e kıyıdaş olmayan devletler, bu denize "insancıl amaçla", ön bildirime gerek olmaksızın savaş gemisi gönderebiliyor.

Bununla birlikte, insancıl amaçla gönderilen savaş gemilerinin tonajının 8 bin tonu geçmemesi gerekiyor.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre ticaret gemileri ise yükleri ne olursa olsun boğazlardan serbest şekilde geçebiliyor.

Kanal İstanbul Projesi'nin güzergahı belli oldu

- YABANCI ASKERİ GEMİLERE TONAJ SINIRLAMASI

Montrö Sözleşmesi, Karadeniz'deki askeri varlığın yoğunluğunu da düzenleyen hükümlere sahip.

Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelerin burada aynı anda bulundurabileceği gemilerin toplam tonajı 45 bin tonu, kıyıdaş olmayan tek bir ülkenin ise 30 bin tonu aşamıyor.

- SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE GEÇİŞLERİ DURDURABİLİR

Savaş zamanlarında ise Türkiye'ye askeri gemi geçişi uygulamalarında kısıtlama hakkı tanınıyor. Buna göre Türkiye savaşta değilse, askeri gemiler barış dönemindeki şartlarla boğazları geçebiliyor.

Türkiye savaştaysa ya da savaş tehdidi hissediyorsa savaş gemisi ve askeri yardım gemilerinin geçişini engelleme hakkına da sahip.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Almanya'daki kanlı Noel saldırganıyla ilgili sır perdesi aralandı!
Türkiye hakkında alçakça ifadeler: İstanbul Barosu için harekete geçildi!