Kripto vurgunu hakkında çarpıcı yazı: Hesabını Kemal beyden sorun

İşte Murat Alan'ın, ''Hadi bakalım kriptocular, sorun hesabını Kemal beyden'' başlıklı yazısı:

CHPatik kafanın, “kapatılsın” dediği Diyanet İşleri Başkanlığına soruldu:

“1 koyup 5 almak istediğimiz bir sistem var, adına kripto para borsası diyorlar ne düşünüyorsunuz bu helal mi?” 

CHPatik kafanın “kapatılsın” dediği Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı cevap verdi, “Kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar gibi belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital kripto- paraların kullanımı caiz değildir.”

CHPatik kafanın “128 milyar doları kayboldu” eleştirisi yönelttiği Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, kripto para yönetmeliği yayınladı. 

Merkez, “Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz. Ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz. Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez” diyerek bankacılık sistemini ve vatandaşları koruma altına almak istedi. 

Sonuç ne oldu?

Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ayça Han, haber yaptı..

Kripto para araştırmacısı diye birini bulup konuşturdular..

Merkez Bankasının bu kararı, “Oxymoron”luk, “öngörüsüzlük”, “iş bilmezlik” olarak yorumlandı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan sabahı bir tweet attı.

“Yine bir gece yarısı zorbalığı, kurtulamadılar bu zihniyetten. Kripto kararını kime danıştın ey iktidar” dedi Merkez’in hamlesine.

Yetmedi öğleden sonra yine geçti klavyenin başına, “Tüm gün farklı paydaşlarla görüştüm. Kripto 1 milyar dolarlık teşebbüsümüzün çıkacağı yegâne alandır. Türkiye’nin finansal teknoloji girişimlerine darbe vurdular. Gençlere tahammülleri yok bunların. Yok yok yok!” 

28 bin CHPatikte “Bir dakika başkan bu yönetmelikle önemli bir şey amaçlanıyor olabilir. Açgözlüğü fırsata dönüştürmek isteyen dolandırıcılara engel olma girişimi olabilir bu uygulama” bile demeden bastılar beğeniyi..

Mahmut Erdal isimli bir yoldaşı, “Kripto paraya dokunan yanar, Z kuşağından oy dilenenler özellikle iyi bilmeli öz babası karşı çıksın onu da siler Z kuşağı. Dünya dijitalleşirken bu hamlenin gelmesi ülkenin geleceğine vurulan büyük bir darbedir” paylaşımıyla destek verdi Kemal beye. 

Ve dün sabah bomba patladı. 

Ajanslara “Türkiye’nin en büyük üçüncü kripto para borsası Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer, siteyi kapatıp 2 milyar dolarla yurt dışına çıktı” haberi düşünce eyvah dedim.

Anlaşılan o ki..

İlgili yönetmelik yayınlanınca, düzenleme yapılacağı bilgisi sızınca herif firar etmiş.

İşe bakın..

5816 sayılı kanun önünüzde dursun ve her yıl yüzlerce kişi bu kanundan sebep cezaevini boylasın ama sosyal medya profiline Atatürk fotosu koyan kripto paracılar 2 milyar dolar çalsın.

Faruk, yarın öbür gün “nasıl dolandırdım” başlıklı bir kitap yazıp, birileri gibi 1881 tane de bastırırsa şaşmayın.   

Hadi bakalım, babasını bile sileceğini söyleyen Z Kuşağı cevap versin.

Merkez Bankası mı haklıymış yoksa Kemal Bey mi?

“İktidar bizden oy dilenirken dikkatli olsun” diyen Mahmut, Diyanet mi haklı yoksa Cumhuriyet gazetesinin “oksimoron”ları mı?

Bilgisayarı, sahte hesap açıp sağa sola sövmek için kullananlardan bir tanesi de çıkıp “yahu biz niye bu düzenlemeye karşı çıkıyoruz” dedi mi?  

“Bu kripto paraların ve borsalarının hiçbir güvencesi yok, acil bir düzenleme yapalım” diyen CHP’li vekilleri duydunuz mu?

Duyamazsınız..

Çünkü CHP’li vekiller “128 milyar dolar nerede” yalanıyla meşgul..

Yüzleri dahi kızarmayacak..

 “Partimizdeki taciz tecavüzlerin sorumlusu İstanbul Sözleşmesini uygulamayan AKP’dir” diyenlerin yüzü kızarır mı?

Bekleyin görün, “sorumlusu hökümet” diyecekler. 

Hükümetin sorumlu olduğu ama kimsenin konuşmadığı bir olay var..

Gazeteci Zihni Çakır’ın gözaltına alınması hadisesi.

Salı günü haberim oldu, Amiraller Bildirisini haberleştiren Zihni Çakır gözaltına alınmış.

Bunu aklım almıyor, mantıklı bir cevap bulamıyorum.

Bildirinin karşısında yer alan bir gazeteci, sırf Halk TV’deki azgın azınlık hedef gösterdi diye nasıl gözaltına alınır? Bu işin peşini bırakmayacağız, arka planında kim bilir neler çıkacak..

Selametle..