Yüz yıldır tartışılan yangının belgeleri ortaya çıktı!
1922’de 25 bin ev ve işyerinin yandığı, 10 binden fazla kişinin öldüğü büyük yangının detayları gün yüzüne çıkıyor...
Yüz yıl önce Yunan işgalinden kurtuluş sevinci yaşayan İzmir’de 25 bin taşınmazı yok edip 10 bin kişinin ölümüne sebep olan büyük yangının failleri arasında Ermeni çeteler çıktı. O dönem Türklerin şüpheli olarak gösterildiği yangınlara ilişkin hazırlanan raporlara Yeni Şafak ulaştı. İtfaiye Komutanı Paul Greskoviç imzalı 2 ve 13 Ekim 1922 tarihli raporlar, yangınların Ermeni çeteler ve Yunan askerleri tarafından planlı olarak gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
BIRAKMAYIP YAKACAĞIZ
Raporda, “Son taarruz harekatı başladığı zaman, Yunan subay ve askerlerinin ağızlarından ‘Biz İzmir’i Türklere bırakmak zorunda kalırsak yakacağız, yıkacağız’ lafları çıkıyordu” diyen Greskoviç, 12 Eylül sabahı Buca’da oturan İtfaiye Komisyonu Katibi Mösyö Zakmesir’in “Geceyarısı Buca’ya iki trenin geldiğini ve bütün İngiliz ailelerinin gemiye bindirilerek İzmir’e nakledildiklerini” söylediğini belirterek “Anladım ki İzmir’in başına tarifi imkansız büyük bir felaket gelecek” diyor.
3 GÜNDE 15 YANGIN
11 ve 12 Eylül 1922 günlerinde itfaiyecilerin yangın kulesinde nöbet tutarken Ermenilerin, Ermeni kilisesindeki ve diğer yüksek binaların çatılarındaki haberleşme faaliyetlerini dürbünle görüp bildirdiklerini aktaran Greskoviç’in tespitleri şöyle: “3 gün zarfında, Ermeni mahallesinden Tepecik Mahallesi’ne kadar çıkan yangınlarda gözlemlediklerim, itfaiyenin 30 senelik istatistik cetvelinde görülmemiştir. Türk ordusunun İzmir’e girdiği günden büyük yangının başladığı güne kadar geçen 3 günde Ayavukla, Ayakostanitno ve Ermeni mahallesinde 15 yangın çıktı.”
İTFAİYECİLERE ATEŞ ETTİLER
“Bu yangınlar kazaen çıkmış yangınlara benzemiyordu. 18 seneden beri İzmir’de bu görevde bulunuyorum. Bu üç mahallede bir sene zarfında bile 15 yangın çıkmamıştır. Bu üç mahalledeki yangınların kasten çıkarıldığına hükmetmek gerekir. Çünkü görevimizi yaparken ve sokaklardan geçerken bomba ve tüfek ateşine maruz kalıyorduk. Bazı Ermenilerin damlar üzerinde gezindiklerini gördüm.”
ERMENİLERE BEDDUA
Greskoviç, 12 Eylül’de Ermeni mahallesinde çıkan yangın için Rum hastanesini geçerken 120-150 kadar çocuk ve kadından oluşan bir grubun, acı acı bağırdığını gördüğünü anlatarak “Ne olduğunu sorduğumda, ‘Sayes Hanı’nda oturduklarını, Ermenilerin evlerini yaktıklarını, Hanın yanındaki Ermeni evinin duvarında bir delik açtıklarını ve delikten bol miktarda gaz dökerek evi ateşe verdiklerini’ söylediler” diyor. Greskoviç, Rum kadın ve çocukların Ermenilere beddua ettiklerini aktarırken askerlerden Ermeni mahallelerinin abluka altına alınmasını istediğini anlatıyor.
TULUMBACILARA KURŞUN
Greskoviç raporunda çaresiz kaldıklarını şöyle yazdı: “Bu yangınların kasten çıkarıldığına inandığımdan 11 Eylül 1922 günü İtfaiye Komisyonu Meclisi Başkanı Mösyö Bon’a gittim. Vaktiyle Yunan subay ve askerlerinin söyledikleri aklıma geldikçe, bu yangınların gerçek bir tertiple kasten çıkarıldığına, bütün İzmir’i küle çevirmeye karar verdiklerine ve bütün varlıklarını bu uğurda sarfedeceklerine dair bende tam kanaat oluşmuştu. Bu kanaatimi kendisine anlattım. Beni serbest bırakmalarını ve İzmir’i bu büyük felaketten kurtarmak için malzeme, asker, hayvan ne gerekiyorsa tedarik edilmesine izin verilmesini rica ettim. Mösyö Bon İtfaiye Meclisini topladı. Ben Meclis huzurunda durumu tamamıyla anlattım. Meclis tekliflerimi aynen kabul etti ve motorlu tulumbanın Kemer’in karşısında her an hazır bekletilmesi emrini verdi. Yangının ikinci günü ateşlerini söndürmeye çalışırken bana da kurşun sıktılar.”
CEHENNEME ÇEVİRDİLER
Yangından sonra 1. Kolordu Komutanı Tuğgeneral İzzettin’in kaleme aldığı 3 Ekim 1922 tarihli istihbarat raporunda, yangının İzmir’de yol açtığı yıkım ortaya konuldu. Yangında 8 mahallenin tamamen, 7 mahalle ve bölgenin kısmen yandığı, tahminen 20-25 bin ev, dükkan ve mağazanın yandığı kaydedildi. Yangının sahil boyunca uzunluğu 3 bin 200 m, denizden içeriye derinliği 5 bin metre olarak aktarıldı.
ÇETE İŞİNE KANIT
İzmir’de Fasulya Mahallesi’ndeki ilk yangın üzerine 1’inci Kolordu İstihkam komutanı bir binbaşı tarafından tutulan raporda ise yangının Ermeni çeteler tarafından çıkarıldığını ortaya koyan şu tespitler yer aldı: 1.Kolları dirseklerine kadar yağlı ve yarı çıplak bir kişi görülerek hemen yakalandı. Küçük bir tahkikattan sonra bu kişinin Ermeni olduğu anlaşıldı. 2.Plavisna’da Rum halkın feryadı üzerine o istikamete gidildi. İki kişinin ellerinde yağlı paçavralar olduğu görüldü. Bu iki kişi, yapılan tahkikattan sonra Ermeni oldukları anlaşılarak, karakola teslim edildi.
Yenişafak