"Aşı olmamak kul hakkına girer mi?" sorusuna Diyanet'ten yanıt
Diyanet İşleri Başkanlığı vatandaşlardan gelen, 'Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul ve kamu hakkı olarak değerlendirilebilir mi ?" sorusuna, "Salgında aşı olmamak kul hakkı ihlalidir" yanıtını verdi.
Diyanet İşleri başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul ve kamu hakkı olarak" değerlendirildiğini ifade etti.
"KUL HAKKIDIR"
"Haksız yere bir cana kıymak yasaklandığı gibi bir insana hayat vermek bütün insanlara hayat vermek gibi değerlendirilmiştir. İnsanların kendilerini kendi elleriyle tehlikeye atmaması emredilmiştir. Her hastalığın mutlaka şifasının yaratıldığını bildiren Hz. Peygamber (s.a.s.) ayrıca "Tedavi olun ey Allah'ın kulları!" buyurarak tedavinin önemine de dikkat çekmiştir.
Sabah'tan Burak Çelik'in haberine göre; sağlık otoritelerince "salgın" olarak ilan edilen bir hastalığa karşı gerekli tedbirlerin alınması ve gerekli tedavilerin uygulanması noktasında Müslümanlar üzerlerine düşen görevi yapmakla dinen mesuldürler. Bilimsel usullere uygun olarak üretilen, alanında uzman hekimlerce salgın hastalıklara karşı koruyucu olduğu belirtilen aşıların kullanımı dinen de uygundur.
Buna göre toplum sağlığını tehlikeye atacağı konusunda galip zan bulunan durumlarda gerekli tedbirlere uymamak, kul ve kamu hakkı ihlali olur."
ÖNLEYİCİ TEDBİRE BAŞVURMALIYIZ
İslam'a göre canın, insana bahşedilen ve korunup kollanması gereken bir emanet olduğunu ifade eden Diyanet, " Şu halde bir Müslüman, öncelikle ruh ve beden sağlığını birtakım hastalık ve rahatsızlıklara karşı korumalı ve bunun için elinden gelen her türlü önleyici tedbire başvurmalıdır. Gerek kendisinin gerekse diğer insanların sağlığını tehlikeye atacak tutum ve davranışlardan sakınması Müslüman bireyin önemli görevlerinden biridir" değerlendirmesinde bulundu.
İHMALKAR DAVRANMAK HAK İHLALİDİR
Diyanet ayrıca, Müslüman bireye düşen en önemli vazifelerden birinin kendisi ve çevresindekiler hakkında sorumluluk bilinciyle hareket etmek olduğunu vurgulayarak, "Özellikle hastalığı bulaşıcı ise yayılmasının ve başka insanlara bulaşmasının önüne geçilmeli.
Bu konuda ihmalkâr davranıp kendimize ve başkalarına zarar vermek, kul ve kamu hakkının ihlal edilmesi olup büyük bir vebaldir. Zira dinimizde kişinin kendisine de başkalarına da zarar vermesi yasaklanmıştır" denildi.
-
sançes 3 yıl önce Şikayet Etpartilerin devletten aldığı sözde yardımlar kul hakkına girer mi diyanet onu açıkla heleBeğen Toplam 1 beğeni
-
Vatandaş 3 yıl önce Şikayet EtKurbağa misali yavaş yavaş ısıtılıp, her şeyi kabul eder hale getirildiğimizin farkında mıyız?. Hes denen melanet önceleri şuralar riskli uzak durun, buralar güvenli gezebilirsiniz diye çıkarıldı. Şimdi aşı kartları da üzerine yüklenerek tüm özgürlüklerin önüne set çekildi. Bankaya, kurumlara, Avm'lere, otobüslere ve neredeyse helaya bile girerken istenecek hale getirildi. Sözde virüs ve ölüm korkusu da pompalanarak insanlar esir alındı. 1.5 yılda dünya geneli virüs kaynaklı ölümler yaklaşık 3 milyon iken, bu süreçte 90 milyon insanda farklı sebeplerden öldü. Ama onlar için ses yok. Sahi tedbir uygulamayan İsveç diye bir ülke vardı, haritadan silindi mi acaba?Beğen Toplam 6 beğeni
-
çağdışı 3 yıl önce Şikayet Etbellirsiz bir hastalığa belirsiz bir aşıyı belirlemek belli başlı kul hakı olur mu...Beğen Toplam 4 beğeni
-
vatan sevdalısı 3 yıl önce Şikayet Etdiyanete bu güne kadar bir söz etmeyen ben,,akıbeti ve içeriği ne olduğu belli olmayan aşı adayı aşılar için çok konuşmasın tarafsız ve net kalsınBeğen Toplam 2 beğeni
-
arifyus firatof 3 yıl önce Şikayet Etyerli ve milli. DİB bu konuda ahkam kesmesinBeğen Toplam 3 beğeni