Rapor ortaya çıkardı! İşte müsilajın nedenleri...Çarpıcı 'Zeytin' detayı

Marmara Denizi’ndeki kirliliğin nedenlerinin araştırıldığı raporda, bölgeyi etkisine alan müsilajın sebebine işaret edildi.

GİRİŞ 17.06.2021 10:27 GÜNCELLEME 17.06.2021 10:27
Bu Habere 31 Yorum Yapılmış

Marmara Denizi’ndeki kirliliğin nedenlerinin araştırıldığı raporda, bölgeyi etkisine alan müsilajın sebebine işaret edildi.

Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, Marmara kıyısında yer alan zeytin işleme ve zeytinyağı üretim tesislerinden çıkan atıkların arıtılmasının çok güç atık sular olduğuna dikkat çekilen raporda, “Marmara Denizi’ne sınırı olan ilçelerimiz Bandırma, Gönen, Erdek ve Marmara’dır” deniliyor.

Raporda şu ifadeler kullanılıyor: "İlin üretime dayalı sanayi tesisi potansiyeli yoğunluklu olarak bu ilçelerde faaliyet göstermektedir. Bu ilçelerdeki üretime dayalı sanayi tesislerinden ve yerleşimlerden kaynaklanan evsel ve endüstriyel nitelikli atık sular direkt veya dolaylı olarak Marmara Denizi’ni etkilemektedir."

Son görüntüler dehşete düşürdü! 'Müsilaj canlıları boğmuş, resmen öldürmüş'Son görüntüler dehşete düşürdü! 'Müsilaj canlıları boğmuş, resmen öldürmüş'

"Yaz aylarında turizme bağlı olarak artan nüfustan kaynaklanan evsel atık sular, kış aylarında ise zeytinyağı üretiminden kaynaklanan zeytin karasuyu en önemli çevresel sorunları oluşturmaktadır."

DSİ eski Genel Müdür Yardımcısı Dursun Yıldız ise şu tespit ve uyarıları sıraladı:

“Susurluk ve Biga nehirleri havzasında aşırı gübre kullanımı sonucunda Marmara’ya taşınan azot ve fosfor yükleri Marmara Denizi’nin dengesi tamamen bozdu. Bu nedenle Marmara Denizi’nin acil eylem planı kapsamında hemen oksijen çadırına alınması gerekiyor. Müsilaj bu ekolojik dengedeki çöküşün bugün itibariyle bize yansıyan sonucudur. 2007 yılından bu yana kendini göstermiş ancak yönetimler bu mesajı almayınca daha geniş alanlara yayılmak zorunda kalmıştır.”

YÜZDE 70'İ EVSEL

"Marmara’da özellikle azot ve fosfor kirlilik yükünün yüzde 60’ı daha çok karasal kirlilik yükü olarak Marmara’nın çevresinden geliyor. Özellikle Güney Marmara, İzmit Körfezi ve İstanbul kirlilik yükünde başı çekiyor. Marmara Denizi’ne havzadan gelen karasal kirlilik yükünün yaklaşık yüzde 70’inin evsel, yüzde 28’inin derelerden gelen yayılı yük, yüzde 2’sinin de sanayi kirlilik yükü olduğunu biliyoruz."

 

"Günde yaklaşık 6.9 milyon metreküp atık su deşarjı yapılırken, bunun da yüzde 54’ü sadece fiziksel arıtmayı içeren ön arıtma prosesi. Suyun yüzde 42’si ileri arıtmaya, sadece yüzde 5’i biyolojik arıtmaya tabi tutuluyor. Denizdeki kentsel kirlilik yükünün önemli bir bölümü buradan geliyor" diye konuştu.

Milliyet'ten Gökhan Karakaş'a konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, bozulan ekosistemleri sağlığına kavuşturmanın çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara borcumuz olduğunu belirtti. Türkiye topraklarının yüzde 80 oranında çölleşme riski taşıdığını söyleyen Ataç, şunları söyledi:

"TAHRİBAT ÖNLENMELİ"

"“Dünyada her 1 dakikada 3.5 futbol sahası orman yok ediliyor, her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozuluma uğruyor. Tarım arazilerinin yüzde 23’ü ise verimliliğini kaybetmiş durumdadır. Bugünkü üretim ve tüketim anlayışıyla 2030 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak mümkün değil. İnsanların tüketimini karşılamak için 1.6 büyüklüğünde bir dünya gerekli."

"Arazi tahribatı, deniz ve kara ekosistemleri dahil tüm ekosistemleri etkiliyor. Dünyamız küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik kaybı, gezegendeki azot ve fosfor döngüsünde sürdürülebilirlik eşiklerini çoktan aştı. Gelecekte kuraklık, su sıkıntısı ve gıda krizi ile yüzyüze kalmamak için vakit kaybetmeden arazi tahribatının önlenmesi çok önemli" dedi.

Kentleşme, alt yapı yatırımları gibi nedenlerle 3.5 milyon hektar tarım toprağının yok olduğunu söyleyen Ataç, tarım alanlarının yüzde 39’u ve mera alanlarının yüzde 54’ünün erozyon tehlikesi altında olduğuna dikkat çekti.

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR 31
  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Arkadaş ATIN ama usturuplu atın; Ne raporu bu; FAL BİLİM mi? Yahu akıl var izan var. MARMARA havzası ne kadar su alır belli; açık sistem sürekli su girişi var KOCA BİR NEHİR kadar. İkincisi soylenen zeytinci ilçelerde hasat belli atıksu mikatarı belli. DESENİZ ki BESİ çiftlikleri veya ARITMALAR anarım (içinde fosfor var ve bir inek 100 lt su içerse %45 i atıksı %5 metan) bölgede Türkiye nüfusunun %35 ini besleyen çiftlikler var ve suları yoğun yağışlar ile lagünden taştı denize kaçtı; ANLARIZ ama KARASU bu sonucu yapmaz; ÇİN de Japonya da Kore de ZEYTİN tesisi mi var.
    Cevapla
  • Haksever 3 yıl önce Şikayet Et
    yıllar önce zeytinyağlı yiyemem aman diyen CHP zihniyeti yine şaşırtmayıp halkı hedef gösteriyor.Siz önce ses çıkarmadığınız sanayi atıklarını bi sorgulayın hele. Chp demek çöp demek ki değişmedi.
    Cevapla
  • C.Türk 3 yıl önce Şikayet Et
    Müsilaj ; Kentsel atıklardan olur .. Müsilajı önlemenin tek çaresi Biyolojik Arıtmadır.Nokta
    Cevapla
  • C.Türk 3 yıl önce Şikayet Et
    Yüz Yıllardır Zeytinden bir şey olmadıda Şimdimi Zeytin zarar vermeye başladı! Amaç belli İmamoğlunu temize çıkarmak! ama ne yaparlarsa yapsınlar Marmarayı katleden İmamoğlunu aklayamazlar!.
    Cevapla
  • iyimi oldu 3 yıl önce Şikayet Et
    atık su temel atmama töreni yapanları aklamak için chp kökenlilerin en iyi yaptıkları şey lafla peynir ekmek gemisi yürütmek suarıtma tesisi yapmayarak elde edilen tasarruf paraları hangi chp lilere transfer edildi hııııı efendim duyamıyorum haramzade chp. faik öztrak sülalesi yüz yıldır hanedanlık kurmuş chp de ve türkiyede haramzade öztrak sülalesi. hıııı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Başkan Erdoğan: PKK için yolun sonu görünüyor
Fidan'ın Şam ziyareti dünya basınında