Can Dündar'a saldırı davasında karar verildi
Can Dündar'a İstanbul Adliyesi önünde silahlı saldırıda bulunması ve NTV muhabiri Yağız Şenkal'ın silahla yaralanmasına ilişkin 3 sanık hakkındaki davada karar verildi.
Eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde silahlı saldırıda bulunulması ve NTV muhabiri Yağız Şenkal'ın silahla yaralanmasına ilişkin 3 sanık hakkındaki kararın İstinaf Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından yeniden görülen dava, karara bağlandı.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanık Murat Şahin'in yanı sıra sanık Habip Ergün Celep, müdahil Can Dündar ve müdahil Yağız Şenkal'ın avukatları katıldı.
Sanık Şahin savunmasında, "Olayı gerçekleştirmeye kendim karar verdim. Benim eylemim Can Dündar'a yöneliktir. Atılan silah Can Dündar'aydı. Ancak araya girmesi ve merminin sekmesiyle Yağız Şenkal yaralanmıştır. Habip'i hiç tanımam. Sabri'yi semtten tanırım. Beraatimi istiyorum" dedi.
Müdahil avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep ederken, sanık avukatları da müvekkillerinin beraatlerini istedi.
KARAR
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Murat Şahin'i Can Dündar'a yönelik "silahla tehdit" suçundan 1 yıl 8 ay, Yağız Şenkal'a yönelik "kasten yaralama" suçundan da 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Sanığı ayrıca "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 10 ay hapis ve 500 lira adli para cezası olmak üzere toplamda 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 500 lira adli para cezasına çarptıran mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Mahkeme, sanıklar Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in "tehdit" ve "silahla yaralama" suçundan delil yetersizliği gerekçesiyle beraatlerine hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Can Dündar'a, yargılandığı davanın 6 Mayıs 2016'daki duruşmasında verilen aranın ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde silahla ateş açan Murat Şahin, gözaltına alınmış, olayda gazeteci Yağız Şenkal yerden seken mermiyle bacağından yaralanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında, Murat Şahin 10 Mayıs'ta "silahlı tehdit" ve "6136 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından tutuklanmış, gözaltına alınan diğer şüpheliler Sabri Boyacı ile Habip Ergün Celep ise savcılık ve hakimlik sorgularının ardından serbest bırakılmıştı.
İddianamede, silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği gerekçesiyle tutuklanan Murat Şahin'in, "kasten yaralama, silahlı tehdit, ruhsatsız silah bulundurma ve hakaret" suçlarından 4 yıldan 12 yıl 10 aya kadar, bu kişiyi azmettirdikleri ileri sürülen Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in ise "kasten yaralamaya teşebbüs ve silahlı tehdit" suçlarından 2,5 yıldan 6,6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Davaya bakan İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi 21 Ekim 2016 tarihli ilk duruşmada tutuklu sanık Murat Şahin'in tahliyesine hükmetmişti.
Davanın 2 Ekim 2018'de yapılan duruşmasında karar açıklanmış, sanık Şahin'e, "silahla yaralama" suçundan, alt hadden uzaklaşarak 270 gün adli para cezası veren mahkeme, duruşmalardaki iyi halini gözeterek sanığın cezasını 225 gün adli para cezasına indirmişti.
Mahkeme, Şahin'in günlüğü 20 liradan toplam 4 bin 500 lira adli para cezasına çarptırılmasına ve bu cezanın 20 taksit halinde ödenmesini kararlaştırmıştı.
Daha önce başka mahkemece sanık hakkında verilen bir kararın açıklanmasının geri bırakıldığına işaret eden mahkeme, bu davada alınan kararın açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik hüküm kurulmadığını da ifade etmişti.
Sanık Şahin'i "ruhsatsız silah taşımak" suçundan da 10 ay hapisle cezalandıran ve bu hükmün açıklanmasını geri bırakmayan mahkeme, "silahla tehdit" suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı almıştı.
Mahkeme, "tehdit, silahla yaralamaya teşebbüs ve ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından yargılanan Sabri Boyacı ile "tehdit ve silahla yaralama" suçlarından yargılanan Habip Ergün Celep hakkında ise atılı suçları işlediklerine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat hükmü kurmuştu.
Karar, temyiz başvurularında bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde incelenmiş, bozma kararı verilerek yerel mahkemeye geri gönderilmişti.
-
aLTAN 3 yıl önce Şikayet EtBu adama madalya taktim edilmesi lazim aslinda sonucta vatan haini Can a yapilmis bir olay.Beğen
-
yigit 3 yıl önce Şikayet Etcok komikti bu olay , meral apla bunlardan öğrendi bu işleriBeğen
-
osman 3 yıl önce Şikayet Etchp nin bir oyunuyduBeğen
-
tunctunc 3 yıl önce Şikayet Etalmanyada olsaydi bu saldirgana ceza verilmezdi..yemin billah verilmezdi..Beğen Toplam 1 beğeni