Mehmet Görmez: Milletimiz bir asrı bir geceye sığdırdı

15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı o uzun gecenin en unutulmaz anlarından biri de camilerden okunan selalardı. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 15 Temmuz'un 5 manevi dinamiğini Haber7'ye anlattı.

GİRİŞ 14.07.2021 21:26 GÜNCELLEME 15.07.2021 09:36
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Haber 7 / Seda Vurucu

15 Temmuz gecesinde, hain darbecilerin halka yönelttiği namlulardan çıkan kurşun seslerini bastıran ve hafızalarımıza kazınan en kuvvetli sesti minarelerden yükselen selalar...  

Bu talimatı, dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez vermişti. Yaşananların bir darbe girişimi olduğunun anlaşılması ile Görmez, tüm camilerden sela okunması talimatını vermiş; ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, selaların yeterli olmayacağını, vatandaşları meydanlara çağırması gerektiğini sözlerine eklemiş ve 120 bin din görevlisi selaların ardından halkı meydanlara davet etmişti. 

‘MİLLETİMİZİN BİR ASRI BİR GECEYE SIĞDIRDIĞI GECE’ 

15 Temmuz gecesi, vatandaşları iradeye sahip çıkmaya davet eden ve o gece maneviyatı ayakta tutmada önemli rol oynayan sela talimatını veren Mehmet Görmez, 15 Temmuz’un beşinci yıl dönümü vesilesiyle Haber 7’ye konuştu. 

Mehmet Görmez, 15 Temmuz gecesinin maneviyatına ilişkin şu sözlere yer verdi: 

“15 Temmuz gecesi gibi büyük zaferleri bazen sadece maddi sebeplere bağlayarak yanlış anlayabiliyoruz. Bazen de sadece olağanüstü hadiselere bağlıyoruz.  

Bir kere 15 Temmuz gecesi, manevi dinamikleri anlaşılmadan anlaşılmaz. 15 Temmuz’un çok güçlü manevi dinamikleri vardır. Milletlerin tarihinde zor günler ve zor geceler vardır.  

O gece zor bir geceydi; fakat milletimizin “bir asrı bir geceye sığdırdığı” bir geceydi. 15 Temmuz bir asrın bir geceye nasıl sığdığını bize gösteren, zamanın ne kadar göreceli olduğunu bize gösteren bir gecedir.” 

15 TEMMUZ’UN BEŞ BÜYÜK MANEVİ DİNAMİĞİ VAR 

15 Temmuz darbe girişimine karşı gösterilen direnişin maneviyatına dikkat çeken Mehmet Görmez, o geceye ilişkin “beş büyük manevi unsura” dikkat çekti: 

“15 Temmuz’un beş büyük manevi dinamiği vardır:  

Birincisi bilhassa milletimizi millet kılan yüce ruhun o gece harekete geçmiş olmasıdır. O ruh, bu toprakları vatan kılan “iman” ruhudur. O ruh, iyilik ruhu, merhamet ruhudur. Biz mayamızı oluşturan o iman ruhunun o gece nasıl harekete geçtiğini hep birlikte gördük. O iman ruhunu anlamadan biz o geceyi anlayamayız.  

15 Temmuz’un ikinci manevi dinamiği “birlik” ruhudur. Gerçekten diğerkâmlık dediğimiz büyük ahlak o gün harekete geçti. Hiç kimse “bana ne, bu işi de başkası yapsın” demedi. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, herkes bir şekilde harekete geçti. Birlik ruhunun harekete geçmesi çok önemliydi. Yanında yatan kardeşinin üzerine kendisini siper eden gencimizi düşünelim. Kurşunların altında, o ölmesin diye kendisini ona siper eden kardeşimizi düşündüğümüzde biz o birlik ruhunun o gece nasıl harekete geçtiğini hep birlikte gördük.  

Üçüncüsü “şehadet” ruhudur. Köprüye koşarken yağmur birikintisiyle abdest alan gencimizi düşünelim, “biraz sonra zaten şehit olacağım, Rabbimin huzuruna abdestsiz çıkmayayım” dediğini millet olarak hepimiz duyduk ve dinledik. Aynı şekilde eşiyle beraber köprüye koşarken “iki rekât namaz kılayım” dediğinde “ne namazı kılıyorsun?” sorusuna “şehitlik namazı” kılıyorum diyenlerin olduğunu gördük. Bunların hepsi o geceye sığdı ve o 251 şehidimizin şehadeti, o gecenin üçüncü manevi dinamiğidir. 

15 Temmuz’un dördüncü manevi dinamiği o gece “mazlum milletlerin duaları”dır. Türkiye’de misafir ettiğimiz Suriyeli mazlumlardan yardım taşıdığımız Arakanlı mazlumlara kadar, Afrika’nın en ücra köşesinde, Somali’de, Türkiye’nin yardımlarıyla ayağa kalkan mazlum milletlerin o gece oturup sabaha kadar Türkiye’ye dua etmesi, unutulmayacak o gecenin müstesna, manevi dinamiklerindendir.  

Beşincisi ise özgürlüğümüzün sembolü olan minarelerimizden yükselen “sela sesleri”dir. Sela sesleri de o gece, hareket halindeki milletimizin dillerine tekbiri yerleştirdi. Dillerinde tekbir ve kulaklarında salâ ile bu kötülük hareketini, ülkemizi her türlü zalimin pençesine iten bu kötülük hareketini bertaraf etmede o gecedeki minarelerimizden yükselen salâlar da unutulmayacak manevi dinamiklerdir. O gece bilhassa camilerimizin, imamlarımızın, müezzinlerimizin, diyanet teşkilatımızın da harekete geçmiş olması son derece önemlidir. Cenab-ı Hak bir daha milletimize bunları yaşatmasın.” 

‘O RUH BİZİ ÇOK DAHA İLERİLERE TAŞIYACAKTIR’ 

15 Temmuz gecesi vatandaşların birlik ve beraberliğine, darbe girişimine karşı bir bütün oluşturarak direniş gösterildiğine de değinen Görmez, şu sözlere yer verdi: 

“Biz bu ruhu, milletimizi millet kılan ve o gece harekete geçen ruhu, hem merhamet ruhunu, iyilik, iman ruhunu hem o şehadet ruhunu hem o mazlum milletlerin dualarını hem aynı şekilde o selaların ruhunu bir adalete ve merhamete dönüştürerek sonraki zamanlara taşımada çok başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz.  

Eğer onda da başarılı olursak o ruh bizi çok daha ilerilere taşıyacaktır.“ 

‘İSLAM’LA İLGİLİ YANLIŞ ALGI, O KÖTÜLÜĞÜN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİR’ 

Dini istismar ederek İslam’ı tahrif eden, halkın inanç ve değerlerini suistimal eden FETÖ’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimine dair alınacak derslere ilişkin Mehmet Görmez şu vurguları yaptı: 

“O geceden hareketle alacağımız en büyük ders, o gece kendi milletimizin tankları, topları ve tüfeklerinin bize yönelmiş olması.  

Yıllardır milletin inanç değerlerini çalan, milletin iyilik duygularını istismar eden, gençlerini teslim alan, insanları Allah ile aldatan bir hareketin bunu yapmış olması da alacağımız en büyük derslerden biridir.  

Bunu yapanların, yaptıklarından hareketle gençlerimizin, genç nesillerimizin bilhassa İslam’la ilgili, inanç değerlerimizle ilgili yanlış bir düşünce ve algıya sahip olmaları, hala o kötülüğün en derin şekilde devam ettiğini gösterir.  

Dersler ve ibretler alarak özellikle din hizmetiyle uğraşan hareketlerin, sivil toplum yapılarının ne kadar dikkatli olmaları gerektiğiyle ilgili de bize büyük dersler ve ibretler bırakan bir hadisedir.”

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 15
  • Erdoğan 3 yıl önce Şikayet Et
    selalar ve ezanlar bir başka şimdi manasını bilip dinlemek imanları coşturuyor.
    Cevapla
  • bekir cizmeci 3 yıl önce Şikayet Et
    Salalari ve ezanlari hatirlatan Turgay Guleri de unutmamak lazim..
    Cevapla
  • Recep 3 yıl önce Şikayet Et
    Turgay Güler ilk söyleyendir sela okunsun camilerde diye.
    Cevapla
  • Barbaroslar geliyor 3 yıl önce Şikayet Et
    Her kim olursa Allah razı olsun ,Mehmet görmez de çok değerli bir isim
    Cevapla
  • Serkan 3 yıl önce Şikayet Et
    Diyanete çağrı yapan Turgay Güler abimizdir. Canlı yayında bizzat şahit oldum. Turgay abimizi bu günde verdiği mücadeleyi unutmamak gerekir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP’de parti içi muhalefet sertleşiyor
Papa'nın Gazze sözleri İsrail'i çıldırttı! Tel Aviv'den flaş Vatikan kararı!