Türkiye'nin konuştuğu Büyükşen cinayeti şüphelisi Büşra Büyükşen ilk kez konuştu!

Türkiye'yi derinden etkileyen Büyükşen cinayetinin sır perdesi aralandı. 3 yıl önce Konya'daki evlerinde kar maskeli katil tarafından canice katledilen Necla-Metin Büyükşen çiftinin cinayeti çözüldü. Çiftin, adresi karıştıran kiralık katil tarafından vuruldukları ortaya çıktı. Sır perdesi, JASAT Tim'lerinin başarısı sayesinde aydınlanırken, olayın ayrıntıları ise duyanları dehşete düşürdü. Çiftin kızları ve herkes tarafından şüpheleri üstünde toplayan Büşra Büyükşen yaşadıkları hakkında ilk kez konuştu. Büşra geçen 3 yılda ne kadar zor günler geçirdiğini ve yaşadıklarını anlattı.

Cinayetten 3 yıl sonra ortaya çıktı: Katil hedef şaşırmış

Rize'de hacı olmak için biriktirdiği parası eviyle birlikte sele kapıldı!

3 YIL ÇOK ZOR GEÇTİ

Büşra Büyükşen 3 yılın kendisi için zor geçtiğini belirterek, ''Bırak artık bu hikayeyi gerçekleri anlat diyen oldu. Televizyona çıktıktan sonra hadsizce yanıma gelip, 'konuş' diyen insanlar oldu. Keşke sen de ölseydin diyenler oldu. İntihara sürükleyenler oldu. Çok şey yaşadım ve sabrettim. Allah yüzümüze güldü ve elhamdülillah çözüldü'' dedi.

8 AY ÖNCE YENİDEN ÇALIŞMA BAŞLATILDI 

Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz başkanlığında cinayet dosyası 8 ay önce yeniden ele alındı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından 13 Temmuz günü düzenlenen operasyonda aralarında Büşra Büyükşen, Uğur Büyükerşen ve eşi Betül Büyükşen'in de bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Yapılan sorgulamada gözaltına alınlar arasında bulunan ve Büyükşen çiftinin komşularına saldırı düzenlemek isteyen Abdullah Başdemir ve sevgilisi Esra Taş'ın cinayeti azmettirdiği ortaya çıktı. Abdullah Başdemir ve Esra Taş ile Büyükşen çiftiyle aynı mahallede oturan Zekeria Okşen ve kuzeni Mustafa Okşen tutuklandı. Olayla ilgili kiralık katil olduğu öne sürülen 2 kişi aranıyor.

HİÇ KİMSEYE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

Saldırıdan sağ kurtulan Büşra Büyükşen, yaşananların ardından konuştu. Büyükşen, olayın başından itibaren yaşananları doğru olarak anlattığını, ancak birçok kişinin kendisine inanmadığını belirtti. Büyükşen, ''Ben en başımdan beri yaşadıklarımı anlatmaya çalıştım. Yardımcı olmaya çalıştım; ama katil, bırakın annemle babamı, bizim köyle alakası olmayan, bağlantısı olmayan bir insan. Elimden geldiğince yardımcı olmaya, hatırlamaya çalıştım. Ancak buna rağmen olayın çözülmüş olması mucizevi bir şey” dedi.



'KEŞKE SENDE ÖLSEYDİN' DEDİLER

3 yıldır baskı altında olduğunu ve çok zor bir süreç yaşadığını belirten Büyükşen, ''Bu 3 yıl benim için çok zor geçti. Baskı altındaydım. Bana, 'Sen çok film izliyorsun' diyenler oldu, 'Tutturdun bir türküyü' diyenler oldu.' Bırak artık bu hikayeyi gerçekleri anlat' diyen oldu. Televizyona çıktıktan sonra hadsizce yanıma gelip, 'Konuş' diyen insanlar oldu. 'Keşke sende ölseydin', diyenler oldu. İntihara sürükleyenler oldu. Çok şey yaşadım ve sabrettim. Allah yüzümüze güldü ve elhamdülillah çözüldü. Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Sosyal medyada bile bana hakaret ve küfredip, insanlık dersi vermek isteyenler oldu. Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Bu süreç bizim için daha güzel geçecek inşallah. Güçlü duracağız. En azından belirsizlik ortadan kalktı. Şu an davayı bekliyoruz. Bu süreçte beraber olacağız, dik duracağız, her zamanki gibi'' dedi. 

BURUK BİR SEVİNÇ VAR

3 yıldır sosyal medya ve televizyon programlarında annesi ve babasının katillerini bulmaya çalışan Doktor Osman Büyükşen ise, ''Neredeyse 3 yıl olacak. 3'üncü sene-i devriyesi gelmeden anne ve babamın katillerini azmettirenler içeri girdiği için buruk bir sevinç var. Anne ve babamı geri getirmeyecek ama geride kalan kişiler için hayat daha belirgin ve daha huzurlu geçecektir diye düşünüyorum. Çünkü 3 yıllık süreç bizim için çok zorlu geçti, bir bilinmezlikle, bir şüpheyle, bununla beraber acı ve öfkeyle yaşamak bunu da iki kat yaşamak hem annem hem babam için yaşamak gerçekten zordu. Şükürler olsun ki, bugün dostumuzun, düşmanımızın kim olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı huzurluyum' 'diye konuştu. 

AYRILIKLAR VE KAVGALAR OLDU

3 yıl boyunca ister istemez kardeşleri arasında ayrılıklar yaşadığını hatırlatan Osman Büyükşen, ''Olaydan sonra, bir süre kardeşlerimle beraber olmaya çalıştım; ama ister istemez içimdeki şüpheler, cinayet çözülemediği için daha da arttı. Ayrılıklar oldu, kavgalar oldu. Büyük zan altında kalan kişiler ve aileler oldu. Bu süreç herkes için çok zordu. Bir evlat olarak bizim acı yaşamamız, öfke yaşamamız diğer kişilerden daha da fazlaydı. Bundan sonraki süreçte yaralarımızı sarmaya çalışacağız. Anne ve babamızın katillerinin hak ettiği cezayı alması için elimizden geleni yapacağız'' dedi. 

İTİRAFLA OLAY TESCİLLENMİŞTİR

Kiralık katillerin 300-400 metre ilerideki evde cinayeti işleyeceklerinin ortayı çıktığını belirten Büyükşen, şöyle konuştu: "Süreçti ilgili dosyada gizlilik kararı olduğu için bazı detayla hala bizimle paylaşılmadı. Fakat bizim evimizin 300-400 metre uzaklıktaki bir evde işlenmesi düşülen cinayet adres veya ev tarifinin yanlış yapılması ya da yanlış anlaşılması nedeniyle o gün o saatlerde anne ve babamın içerisinde bulunduğu eve girip, normalde başka bir anne ve babayı öldürecekken anne ve babamı öldürüyor. Bu olay uzun bir süredir araştırılmakta, teknik takip yapılmakta ve bunun nihayetinde bir itirafla bu olay tescillenmiştir.''

KATİL VE AZMETTİRENLER NET BİR ŞEKİLDE BELLİDİR

Büyükşen, katil ve azmettirenlerin belli olduğunu ve artık bu olayla ilgili sosyal medyada spekülasyonların yapılmaması gerektiğini belirtti. Büyükşen, ''Ben, birisi katil olsun istemedim. Şu aileden  katil çıksın istemedim, bu kişi katil olsun istemedim. Ben sadece şunu söyledim; anne ve babamın katili kimse o kişi ortaya çıksın istedim. Olay çok nadir rastlanan bir sebep, cinayet sebepleri arasında bir kiralık katilin başka bir adrese girip anne ve babayı girip öldürmesi belki de en son az düşünülecek sebeplerden bir tanesidir. Belki buna inanamadıkları için belki de bazı çıktığımız programlarda, bazı sebeplerden daha fazla cinayet sebebi olabileceğini düşündükleri için buna inanmayabilirler. Ama şu olay net ki, jandarma teknik takibiyle, itirafıyla netleşmiş durumdadır. Katiller ve azmettirenler net bir şekilde bellidir'' dedi.

CİNAYET DOSYASI UÇURUMUN KENARINDAN ALINDI

Anne ve babasının katilleri ile azmettirenlerin bulunmasında emeği geçen Cumhuriyet Savcılarına ve jandarmaya teşekkür eden Büyükşen, ''Ben dosyası uçurumun kenarından alıp belirli bir konuma getiren şu anki dosya savcımıza ve bu konuyu uzun süredir araştıran jandarmadaki o kucakladığım iki üç jandarma komutanımızı ve İsmil Karakol Komutanımıza çok teşekkür ediyorum. Zan altında kalan, töhmet altına kalanları kurtardılar'' diye konuştu.

25 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Konya'nın merkez Karatay ilçesinde 2018'de cinayete kurban giden 55 yaşındaki Metin Büyükşen  ve 54 yaşındaki Nejla Büyükşen'in doktor olan oğulları Osman Büyükşen, Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılarak katillerin bulunmasını istemişti. Önceki gün düzenlenen operasyonda aralarında öldürülen çiftin kızları Büşra, oğulları Uğur ve gelinleri Betül Büyükşen'in de olduğu 25 kişi gözaltına alındı. Azmettirici oldukları belirlenen 27 yaşındaki Esra Taş ve 46 yaşındaki sevgilisi Abdullah Başdemir ile cinayeti işledikleri belirlenen Zekeriya Okşen ve Mustafa Okşen tutuklandı.

Büyükşen cinayetinde yeni gelişme! Ağabey-kardeş dahil 24 gözaltı

KATİL EVLERİ KARIŞTIRMIŞ

Esra Taş'ın sevgilisi Hüseyin K. ile ayrıldığı ve bu nedenle ilişkiyi onaylamayan Hüseyin K.'nın ailesine kin beslediği ortaya çıktı. Taş'ın daha sonra tanıştığı Abdullah Başdemir aracılığıyla para karşılığı tuttuğu iki kiralık katile adresi verdiği, ancak katillerin adresi karıştırarak Büyükşen'lerin evine girerek cinayetleri işledikleri belirtildi.



BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR

Esra Taş ifadesinde, "Abdullah Başdemir ile bir ilişki içerisine girdim. Abdullah bana 'Ben onları öldürttüm' dedi" derken Başdemir ise iddiaları yalanlayarak "Ben kimseyi öldürmedim. Beni kullandığını düşünüyorum. Cinayet Esra'nın başkaları ile planladığı bir olay" diye ifade verdi. Diğer tutuklanan şüpheli Mustafa Okşen ve Zekeriya Okşen de iddiaları yalanladı.

Yeni dolandırıcılık yöntemi pes dedirtti! Gerçek kargo şirketinde ortaya çıktı

KATİLİN AİLEDEN ÇIKMAMASI MUTLU ETTİ

Sabah'tan Tolga Yanık'ın haberine göre, Osman Büyükşen, "Gözaltına alınan kişilerden itiraf geldiğinde buruk da olsa bir mutluluk yaşadık. Katilin aileden çıkmaması bir nebze de olsa mutlu etti. Kardeşlerim zan altındaydı. Bundan kurtuldular. Gerçek katiller yakalandı. 3 yıldır tek başıma bayramlarımı geçiriyordum. Bu bayramda kardeşlerimle birlikte olacağız. Annem ve babam adına kurbanımızı keseceğiz" dedi.

ARTIK SÜREÇ DAHA BELİRGİN

Büyükşen çiftinin oğlu Osman Büyükşen, sürecin başından beri büyük bir belirsizliğin olduğunu söyledi. Bu belirsizliğin büyük ölçüde aydınlandığını dile getiren Büyükşen, "Cinayeti azmettirenlerin bulunması çok zorlu bir süreçti. Fakat yapılan çalışmayla bu kişilerin tespit edilmiş olması, geriye kalan bilinmeyenlerin de ortaya çıkacağını gösteriyor." diye konuştu. Büyükşen, faillerin artık tutuklu yargılanacağı için konunun bir adım daha öteye gittiğini belirtti. Artık cinayet sebebinin ne olduğunu bildiklerini vurgulayan Büyükşen, "Kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu biliyoruz. Süreç tabi ki zor olacak ama daha belirgin olacak."

Tüm Türkiye onunla birlikte ağlamıştı! Umutlandıran gelişmeyi Müge Anlı açıkladı

BU OLAYIN CİNAYET SEBEBİ OLARAK ÇOK NADİR RASTLANAN BİR DURUM

Cinayet sebebi, çok nadir rastlanan bir durum. Belki bir çoğumuzun aklına bile gelmeyecek bir sebeple cinayetin işlendiğini gördük. Çözülmesi neredeyse imkansız, farklı kişilerin töhmet altında kaldığı bir cinayet dosyasıydı." ifadelerini kullandı. Uçurumun kenarından alınan bu cinayet dosyasının açığa çıkarılmasının muazzam bir başarı olduğunu değerlendiren Büyükşen, şunları kaydetti: "Bu başarıda jandarmadaki gizli kahramanların çok büyük payı var. Konya İl Jandarma Komutanlığında emeği geçen bütün komutanlarımıza ve JASAT ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu cinayet çözülebildiyse onların sayesinde oldu. Öyle muazzam iş başardılar ki eğer yanlış yürütülmeye devam edilseydi büyük bir hukuk skandalı olacaktı. Bu başarı onlara ait eğer devlet geleneğinde varsa ben kendilerinin ödüllendirilmesi istiyorum."