'Yoğun bakım hastalarının yüzde 90'ı aşısız'

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yoğun bakımdaki koronavirüs hastalarının yüzde 90'ının, serviste yatanların ise yüzde 40'ının aşısız olduğunu söyledi.

GİRİŞ 17.08.2021 03:14 GÜNCELLEME 17.08.2021 09:14
Bu Habere 16 Yorum Yapılmış

AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, son birkaç günde hastaneye yatan ya da yoğun bakım gereksinimi olan koronavirüs hastalarının sayısının arttığını belirtti.

Bu hastalar içinde özellikle aşılanmamış kişilerin oranının yüksek olduğunu aktaran Prof. Dr. Yalçın, "Servis hastalarında yüzde 40 aşılanmamış grup yatarken, yoğun bakımdaki hastalarda bu oran yüzde 90'ı buluyor. Bu grupta aşıları tamamlanmamış, bir ya da iki aşı yapılmış gruplar var ama aşıları tamamlanmadan kişilerin bağışıklık kazanması, yeterli antikor düzeyleri olmadan hastalığı atlatabilmeleri mümkün olamıyor. Aşı, kişinin yoğun bakıma yatmasını, hastaneye yatmasını engelliyor ya da mekanik ventilasyon, entübasyon gibi değişik uygulamalar gereksinimini bir şekilde azaltan elimizdeki en önemli enstrüman. Bugünlerde karşımıza çıkan hamile hastalardan birini kaybettik. Hamilelerin özellikle hamilelik öncesi ya da hamileliğin ilk üç ayı sonunda mutlaka aşılanması gerektiğini düşünüyoruz. İlk üç aya ait veriler biraz daha bu grupları riskten kurtarıyor. Sadece bu grupların değil değişik hastalığı olan bireylerin de zamanları geldiyse aşılanmasında yarar var" dedi. 

'4 KİŞİDEN 1'İNİN AŞILANMAMIŞ OLMASI CİDDİ TEHDİT'

Aşılanma oranını hızla artırmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, "Bir ara artan aşılama oranlarının giderek azaldığını gördük. Muhtemelen bu hafta eksik aşılı olanların tamamlanmalarını bekliyoruz. Ülke boyutuna baktığımızda her iki doz aşısını yaptırmış bireyler yüzde 37'ler civarında, aslına bakarsanız yüzde 60'ı aşmamız gerekiyor. Yaklaşan sonbahar mevsimiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının artması göz önünde bulundurulduğunda, aşılama oranlarının çok hızlı artması lazım. Türkiye'de 4 kişiden 1'inin aşılanmamış olması toplum için ciddi bir tehdit. Aşıyla birlikte kişilerin maske kullanımını da terk etmemesi lazım" diye konuştu. 

Prof. Dr. Yalçın, başlangıçta alfa ve beta, gama ve delta grupları olduğunu belirterek, "Yakın zamanda nadir de olsa Kolombiya'dan bildirilen suç vardı ki çok sıkıntılı değil ama özellikle o ülkede ve Amerika'da uzun süre sağlık tesislerinde kalan bireylerde ölümlere yol açtı. Çok fazla yayılımı olacağını düşünmüyoruz ama yine de bu yeni varyantların her an çıkabileceğini akla getirmek gerekiyor. Bu varyantlar çıkacaktır mutlaka, bizim daha hızlı davranıp aşılanmamız lazım. Örneğin; İsrail ve Almanya aşılanma oranını çok yükseltti. Varyant orada da geliyor ancak oranları düşük, vakaların hastaneye yatma oranı ve ağır geçme süreleri düşük seyrediyor" dedi.

'İKİ ARTI BİR DOZ 9 AY KORUR'

Türkiye'de şu anda iki doz, sonrasında bir doz daha aşı programının yürüdüğünü aktaran Yalçın, "Şu an bu sistemin 9 aya kadar koruyuculuğu mevcut. Bu üç aşıdan sonra 9 aylık bir bağışıklık öngörülüyor. Antikor düzeyleri düştüğünde sonraki aşılara da gereksinim olabilecek. Henüz bununla ilgili bir şey söylemek zor. Aşıların yan etkileri insanlarda tereddüde yol açıyor. Aşı karşıtı olanlar var. Tereddüdü gidermek lazım. Aşı olmadıkları takdirde genç insanlarımızı kaybediyoruz. Aşıların kısa vadede yan etkileri olabilir bunlar öngörülüyor. Uzun vadedeki yan etkileri bugün hastalığın getirdiği sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda çok daha az can sıkıcı, diye düşünüyorum. Farklı düşünceler var bunların hepsi hurafe" diye konuştu.

'YÜZ YÜZE EĞİTİM ÖNEMLİ'

Eğitim- öğretimin çocuklar için önemine ve okulların açılmasına yönelik tedbirlerin alınmasına dikkati çeken Yalçın, "Yüz yüze eğitim çok önemli. Bunun yapılabilmesini savunuyoruz. Burada kritik olay şu; çocuklar hastalığı kolay geçiriyor. Hatta biz 16 yaşın altına, hastalandıklarında ilaç dahi vermiyoruz. Burada kritik nokta ebeveynlerin aşı yaptırması, öğretmenlerin, okul personelinin aşı yaptırması. Bu gerçekleştiği takdirde çocukları güvenli bir şekilde okula gönderebilirler. Çocuklarda hafif geçiyor ama hastalığı alıp evlerine erişkinlere taşımaları ve onların hastalığı ağır geçirmeleri olasılığı var. Okul çalışanları ve aile bireylerinin mutlaka aşılanması, okul açılana kadar birincil görev olmalıdır" dedi. 

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 16
  • Ruhi 3 yıl önce Şikayet Et
    Aşi olmuyorsan korona olunca da hastsneye gelme o zaman
    Cevapla
  • can 3 yıl önce Şikayet Et
    Biz koronaya karşı degiliz denek olmaya karşıyız Bi sıvı 5 yılda üretilir diyen bilim kurulu üyesi nerde neden konuşmuyor bu aşı degil aşı adayı neden demiyor
    Cevapla
  • Yusuf 3 yıl önce Şikayet Et
    Hıı tamam sen çok bildin
    Cevapla
  • Vatandas 3 yıl önce Şikayet Et
    Alginiz batsın... sabah akşam kulaklarinizi çinlatiyorum ama öyle böyle değil...
    Cevapla
  • zafer 3 yıl önce Şikayet Et
    26 yaşındaki gencecik kızda senin algınla vefat etti, naber. Nasıl ödeyeceksiniz o aşı olmadan ölen insanların hakkını.
    Cevapla
  • .................... 3 yıl önce Şikayet Et
    napim
    Cevapla
  • Yusuf 3 yıl önce Şikayet Et
    4 te bir aşısız demiş doktor bey. Haber yoğun bakım yüzde doksan aşılılar da hastalanıyor ölüyor. Aşı yüzde 25 olmamış yeterli oran 9 ayda bir aşıya hazırlıyprlar herkesi. Onay almış ruhsatlı aşı vurunulabilir. Diğerleri neden vurunsun?
    Cevapla
  • celal 3 yıl önce Şikayet Et
    Olmayın lan ne tatava yapıyorsunuz o zaman .Git başka yerde yaz sorumsuz.
    Cevapla
  • pus 3 yıl önce Şikayet Et
    Aşı Sevdası Neden Bu kadar Çoook , isminin başında ek vasıf olan aşı savunuyor
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Münbiç kritik öneme sahip! "Alınırsa operasyon Fırat'ın doğusuna uzar"
Enflasyon rakamları sonrası Türk-İş'ten asgari ücret açıklaması