Bayram Bilge Tokel: Neşet Ertaş'ın vasiyeti ortada, konu kapanmıştır

Neşet Ertaş'ın yakın dostlarından "Neşet Ertaş Kitabı" kitabının da yazarı Bayram Bilge Tokel, saz ve söz ustası Neşet Ertaş'ın hayatının film yapılacağı haberlerine sert tepki gösterdi.

Bayram Bilge Tokel: Neşet Ertaş'ın vasiyeti ortada, konu kapanmıştır
Bayram Bilge Tokel: Neşet Ertaş'ın vasiyeti ortada, konu kapanmıştır
GİRİŞ 27.08.2021 17:13 GÜNCELLEME 27.08.2021 17:16
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Tokel, Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin'e hayatının film yapılmaması yönünde vasiyeti olduğunu hatırlatarak para odaklı düşünenleri "Fakat gözünü para hırsı, şöhret hırsı ve yükselme hırsı bürüyen birileri için gün doğmuştu. Türküleri, yaşamı ve felsefesiyle hayatını halka, Hakk’a ve hakikate adayan bir büyük Halk Ozanı, bu değerleri hiçe sayan bir anlayışın elinde marketing bir figüre dönüştürülmek isteniyordu." sözleriyle eleştirdi.

Bozkorın Tezenesi Neşet Ertaş'ın hayatı filme çekilecekBozkorın Tezenesi Neşet Ertaş'ın hayatı filme çekilecek

Neşet Ertaş filmi açıklaması: Onaylamıyoruz! Son derece üzücü...Neşet Ertaş filmi açıklaması: Onaylamıyoruz! Son derece üzücü...

Neşet Ertaş kimdir? Neşet Ertaş aslen nereli ve biyografisiNeşet Ertaş kimdir? Neşet Ertaş aslen nereli ve biyografisi

Bayram Bilge Tokel'in açıklaması şu şekilde;

Merhum Neşet Ertaş’la ilgili çalışmalarımı ve kendisiyle olan yakınlığımı bilen herkesin bugünlerde haklı olarak sordukları bir soruya topluca cevap vermek ve kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum.

Bayram Bilge Tokel, Neşet Ertaş’ı AnlattıBayram Bilge Tokel, Neşet Ertaş’ı Anlattı

Soru şu: Neşet Ertaş ile ilgili ilk kitabı yazan (Neşet Ertaş Kitabı, 1999); çekilen iki belgeselin (Bozkırın Tezenesi , Bir Garip) her aşamasında emeği olan; 25 yıl aradan sonra çıktığı ilk TV programıyla (Gönül Dağı,1999) yeniden halkla buluşturan; yine 25 yıl sonra ülkemizde verdiği ilk konsere (Harbiye Açık Hava Konseri, 2000) razı eden; konuk olduğu son TV programını (Salkım Söğüt, 2011) gerçekleştiren ve bütün bunlar için “Bayram Gardaş beni kör kuyunun dibinden kendi elleriyle zorla çekip çıkardı” dediği biri olarak bu projede ben niçin yoktum? Neşet Ertaş, hayatının filme çekilmesi konusunda ne düşünüyordu?

Hemen söyleyeyim: Bu proje iki yıl önce besteci, müzisyen ve yönetmen dostum Özhan Eren aracılığı ile yapımcı M. Uslu tarafından bana teklif edildi. Kabul etmem için de iki yıl ısrarcı olundu. En sonunda benim “Neşet Ertaş Kitabı”na çok cazip bir telif ödeyerek güya kitabın filmini çekmek gibi bir hile-yi şeriyye bulundu. Kabul etmedim. Çünkü Neşet Ertaş’ın, kendi hayatının sinema filmi yapılmasına hiç sıcak bakmadığını biliyordum. Şöhretinin ilk yıllarından itibaren çeşitli zamanlarda bu tür teklifler yapıldığını ve asla kabul etmediğini sık sık anlatırdı. 1998’de TRT adına “Bozkırın Tezenesi” belgeselini çekmek için Almanya’ya gittiğimizde gönülsüz olduğu için günlerce çekime başlayamamıştık. Sonunda, biraz da yapacağımız işin film değil belgesel olduğunu anlatarak ikna etmiştik.

Bunlar ortada iken, yine de aileyi temsilen oğlu Hüseyin Ertaş’la sürekli istişare halinde olmayı gerekli gördüm. Çünkü bütün bunlara rağmen, doğru olan, bu konuda son kararı ailesinin vermesi idi. Belki belirli şartlarda yapılmasına sıcak bakabilecekleri gibi karşı da çıkabilirlerdi. Nitekim öyle oldu ve Neşet Ertaş’ın, oğlu Hüseyin’e böyle bir şeyin yapılmaması ile ilgili vasiyette bulunduğu ortaya çıktı.

Artık konu kapanmış, vasiyetin yerine getirilmesinden başka yapılacak bir şey kalmamıştı. Fakat gözünü para hırsı, şöhret hırsı ve yükselme hırsı bürüyen birileri için gün doğmuştu. Türküleri, yaşamı ve felsefesiyle hayatını halka, Hakk’a ve hakikate adayan bir büyük Halk Ozanı, bu değerleri hiçe sayan bir anlayışın elinde marketing bir figüre dönüştürülmek isteniyordu.

Atası Yunus gibi bu dünyaya gönüller yapmaya gelen büyük Ozan’ın halkımızın gönül
kabesindeki tahtını sarsmaya hiçbir şeyin ve hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Sazın, sözün, türkünün, kısacası Neşet Ertaş’ın “has ve hakikatli” sevenlerine ve aziz halkımıza saygıyla arz ederim. 

YORUMLAR 6
  • izmir-doğru söyler 3 yıl önce Şikayet Et
    neşet ertaşın hayatı ve yaşadığı zorluklar bizlere iyi ders olur yakışır neşet ertaşa ancak bu filmden ders çıkartmamız lazım şimdiki gençlik 3 günde sanatçı olayım 3 ayda zengin olup köşeyi döneyim düşünüyor.çok ünlü ve zengin olursam babamı bile tanımam diyenler var neşet ertaş 50 yıl sabretti zorluklar çekti özünden kopmadı herkese ders verdi.
    Cevapla
  • Mehmet 3 yıl önce Şikayet Et
    yahu lafı adamın ağzına tıkmışsınız.Amenna örneğimiz peygamberimiz.Ama çoluk çocuğun anadolunun ne zorlukları olduğunu insanı tanımasının neresi yanlış.Aşk dizileei filmeri izliyorsunuz ailecek daha mı doğru oluyor.
    Cevapla
  • ahmed 3 yıl önce Şikayet Et
    yoluna kurban olduğumuz Peygamberimizin hayatı bize örnektir, ashabının yolu yolumuzdur, başkasının değil, " sizin için en güzel örnek Allah'ın Resuludur" buyuruyor âlemlerin rabbi kerim olan kitabında
    Cevapla
  • Evren 3 yıl önce Şikayet Et
    Neşet Ertaş'ın hayatı neden bize örnek olacak ki bana örnek olacak tek hayat Resulullah in hayatıdır
    Cevapla
  • ahmet 3 yıl önce Şikayet Et
    bizlere iyi ders olan hayat, Allah Resulunun hayatıdır, sahnesinin hayatıdır, başkasının hayatı değil
    Cevapla
  • izmir-doğru söyler 3 yıl önce Şikayet Et
    neşet ertaşın hayatı ve yaşadığı zorluklar bizlere iyi ders olur yakışır neşet ertaşa ancak bu filmden ders çıkartmamız lazım şimdiki gençlik 3 günde sanatçı olayım 3 ayda zengin olup köşeyi döneyim düşünüyor.çok ünlü ve zengin olursam babamı bile tanımam diyenler var neşet ertaş 50 yıl sabretti zorluklar çekti özünden kopmadı herkese ders verdi.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Suriye'de 13 yıl sonra bir ilk! Binlerce kişi katıldı
Hamaney'den Suriye'yi karıştırmaya yönelik ima: Gençler harekete geçmeli