Annesi ve üvey kardeşini öldüren sanık için mahkemeden akıl sağlığı kararı

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Biroğlu, müşteki olan kız kardeşleri Gülşah Aktaş ve Hayriye Demir, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile sanığın avukatı katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık Uğur Biroğlu, 8-9 yıl önce babasının vefat ettiğini, o tarihten sonra ağabeyi ve annesinin sürekli kendisine deli olduğunu söylediklerini, daha önce psikolojik tedavi gördüğünü ancak hastalık tanısı konmadığını, ilaç kullandığını anlattı.

Olay günü akşam eve geldiğini, lavaboya gittiğinde klozetin içinde sigara kağıdına sarılmış uyuşturucu madde gördüğünü söyleyen Biroğlu, "Annem ile ağabeyime 'Bu kimin?' dedim, 'Senden başka kullanan yok' dediler. Üzerime yürüdüler. Evde söz söyleme hakkım yoktu. Dışarıda çalışıp en kral yerden kebaplarını getiriyordum. Mesut, anneme 'Bu eşek bizim yükümüzü çekemiyor, bu eşekten kurtulalım, korona bulaştıralım, beynine şok verelim, akıl hastanesine kapatalım, beyninin fabrika ayarları yanmış' diyor ve beraber bana gülüyorlardı. Bende film koptu. Olay nasıl gelişti tam hatırlamıyorum. Mutfaktan bıçağı aldım, ikisi salondaydı. Sonrasını hatırlamıyorum. Suçsuzum. " şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanı, olay anını hatırlamadığını öne süren ancak soruşturma aşamasındaki ifadesinde cinayetleri ayrıntılarıyla anlatan sanığın sözlerini okurken, müşteki kız kardeşleri gözyaşlarını tutamadı.

İlk ifadesini de kabul eden sanık, bakanlık avukatının, "Sanık annesine ve kardeşine olaydan önce de şiddet uyguluyor muydu? Annesi ve ağabeyinin parasına el koyup uyuşturucu alıyor muydu?" sorusuna, "Hiç dövmedim annemi, kardeşimi. Kesinlikle paralarını da almadım" diye yanıt verdi.

Sanığın ardından müşteki kız kardeşi Hayriye Demir söz alarak, "Sanık daha önce uyuşturucu tedavileri gördü. Psikolojik hastalığı yok. Uyuşturucu içip annemi kemerle dövüyordu. Ağabeyimin kafasını kırdı kaç kere. Bir kere daha anneme bıçakla saldırdı. Annem kurtulmak için bahçe kapısından atlamış, belini kırmıştı. 8 ay yataktan kalkamadı. Hapse girmesin diye şikayetçi olmadı. Onu gözünden sakınırdı. Uyuşturucu içince kendini kaybediyordu. Annem kendisini hiç harçlıksız bırakmıyordu. Uğur çalışmazdı. Ağabeyim çalışır Uğur'a bakardı. Babam varken de aynıydı, babama da şiddet uyguluyordu" şeklinde konuştu.

Diğer müşteki Gülşah Aktaş da kardeşinden şikayetçi olduğunu belirterek, "Kız kardeşimin anlattıkları doğru. Hiç pişman değil (sanık). Biraz içinde insanlık kaldı mı diye baktım ama yok" dedi.

Sanığın avukatı ise müvekkilinin cezai ehliyetinin tam olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve tedavi gördüğünü belirttiği hastanelere yazı yazılarak evrakın istenmesine hükmetti.

Sanığın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, cezai ehliyetine dair rapor alınmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Eyüpsultan'da 26 Ocak'ta polis merkezine giden şüpheli Uğur Biroğlu, annesi ve üvey kardeşini bıçakladığını söylemişti.

Bunun üzerine Esentepe Mahallesi Parküstü Sokağı'ndaki adrese giden ekipler, burada Mesut Biroğlu ve annesi Şükran Biroğlu'nu elleri arkadan bağlı halde ölü bulmuştu.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı tutuklanmıştı.

Şükran Biroğlu'nun, bir televizyon kanalındaki yemek yarışmasına katıldığı ve birinci olduğu ortaya çıkmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Uğur Biroğlu'nun "alt veya üst soya karşı canavarla hisle kasten öldürme" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.

İddianamede yer alan raporda, Şükran Biroğlu'nun boğularak ve bıçaklanarak, Mesut Biroğlu'nun ise bıçaklanarak öldürüldüğü belirtiliyor.