Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ''Rohingaların gönüllü, güvenli, onurlu ve sürdürülebilir dönüşleri için çalışmaya devam edilmeli. Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz.'' ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul Görüşmeleri çerçevesinde Türkiye ve Bangladeş, Arakan (Rohingya) Müslümanlarının durumuna ilişkin yüksek düzeyli çevrimiçi toplantı düzenledi.
Çavuşoğlu, toplantının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Rohingaların gönüllü, güvenli, onurlu ve sürdürülebilir dönüşleri için çalışmaya devam edilmeli. Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz.'' değerlendirmesinde bulundu.
#Rohinga Müslümanlarının Durumuna İlişkin Yüksek Düzeyli Etkinliğe #Bangladeş’le evsahipliği yapmaktan onur duyduk.
— Mevlüt Çavuşoğlu (@MevlutCavusoglu) September 22, 2021
-Rohingaların gönüllü, güvenli, onurlu ve sürdürülebilir dönüşleri için çalışmaya devam edilmeli.
-Rohinga Müslümanlarını kaderlerine asla terk etmeyeceğiz. pic.twitter.com/kiuk7vveWV
- ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalan ve Bangladeş'e sığınan 700 binden fazla mülteci bulunuyor. Kamplardaki mültecilerin yarısını ise çocuklar oluşturuyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle Arakan'da yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, bugüne kadar Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesini taşıyor.