Kanal 7 Medya Grubu'ndan Üstad Sezai Karakoç için taziye mesajı

Kanal 7 Medya Grubu Başkan Yardımcısı ve Ülke TV Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çelik’in kaleme aldığı taziye mesajında şu ifadeler yer aldı.

'Ölürken yeni doğmuş gibi ölebilmek, bu dünyaya gelişimizin sebebi.'

Üstadımız Sezai Karakoç, yani hayatı ve sanatı, düşüncesi ve eylemleri arasında hiçbir boşluk bulunmayan o büyük adam...İlk şiirlerinden, son konuşmalarına kadar dünyaya geliş sebebimizi anlattı. Bu hayata sadece İslam'ın ışığı altında bakmanın ruhumuzu diriltecek yegâne gerçek olduğunu şiirlerine nakşetti. Üstadı Necip Fazıl Kısakürek Rahmet-i Rahman'a kavuştuğunda "Ve en birinci süvariyi toprak bağrına bastı" demişti. Şimdi en birinci süvarilerden başka biri için daha toprak bağrını açtı. Sezai Karakoç Hakk'ın rahmetine kavuştu. 

Sezai Karakoç'un cenaze tarihi belli oldu

Yeni doğmuş gibi ölebilmenin bir diriliş vaadi olduğunu bilme burcunda yaşadı, geride nesiller boyu etkileri devam edecek yapıtlar bırakarak dünya sürgününü nihayete erdirdi.

En Sevgili'ye doğru yolcu ederken büyük şairimizi, kalbimizde keder, zihnimizde her daim diri fikirleri kaldı.  

Mehmet Akif’i ruhumuzda yeniden dirilten, Yunus Emre’yi tekrar gönül soframıza koyan, Mevlana’dan damlayan hikmetleri bu çağın tam ortasında somutlaştıran oydu. Fuzuli’den sonra Leyla ile Mecnun’u bir de onun kaleminden, aşkı ve ötesini öğrenmek için okuduk.

İki asır süren çözülme dönemine en esaslı çare olarak ortaya koyduğu “Diriliş” fikrini ve hareketini müstakil bir düşünce sistematiği haline getirdi. Nice genç dimağ onun fikirlerinde yepyeni bir dünya görüşü, geleceğe dair muazzam bir muştu buldu. Farkında olmadığımız çıkmazları ve onlardan çıkış yollarını gösterdi. Tarihin yol ağzında Türkiye’nin ruhuna giden yönü, en önde yürüyerek işaret etti.

Geldi, çağı gördü ve ürperdi. İşte o ürperti bu materyalist dünyada hepimiz için metafizik bir gerilime dönüştü. Bize bir ülkü, bir ses, bir anlam hediye etti. Hakikati, mü'minlerin o kaybolmuş malını, aramayı öğretti. Bizler, bu memleketin evlatları, hakikatlerimizin izini şiirin içinde sürmenin, orada birdenbire kendimizle, geçmişimizle, medeniyetimizle karşılaşmanın sarsıcı deneyimini yaşarken o önden giden süvarilerden oldu. Onun için “Bulgucu adam, belki de ülkemizdeki tek bulgucu.” derken arkadaşı Cemal Süreya, çok haklıydı. Şiirde muhayyileyi aşan anlamları bulurken, yitirilmiş bir estetik düzeyin parıltılarını da keşfediyor, dilimizin ucuna kadar taşıyordu. Kendi tabirleriyle, yeni bir ilhamın ışığında, gün ışığına çıkmağa ve hakikat sistemi olarak göğermeye başlayan bir büyük diriliş fikrini miras bıraktı bizlere.

Türkçe'nin en güzel sırları ile imanımıza bir nefes, diriliş umudumuza bir dayanak, İslam ümmeti ile kenetlenme irademize bir ses olan üstadımız Sezai Karakoç’a Cenab-ı Allah'tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm Türkiye'ye başsağlığı ve sabr-ı cemil niyaz ederiz.

KANAL 7 MEDYA GRUBU